Akış
Ara
Mesajlar
Bildirimler
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.17
Okuyuuunnn!!!
Topuklu ayakkabıyı ilk erkekler giymiş , hamburgerin vatanı Amerika değilmiş , ziyaretin kısası makbul derken kısa olan denmiyormuş , haftanın günlerinin oluşumu nasıl olmuş , neden 40 yıl hatır , tavla nasıl ortaya çıktı..
Anlayacağınız üzere bilgiye doyacağınız bir eserle geldiiiimmm. Tarih , kültür , etimoloji, atasözleri , deyimler ve Galat-ı Meşhur ( herkesin doğru bildiği yanlışlar) bilgilerini barındıran eseri yazarımız derinlemesine araştırma yaparak oluşturmuştur. Ooff ful bilgiyse okurken çok sıkılırım demeyin hemen çünkü karşınızda biri varmış gibi soru cevap şeklinde ilerliyorsunuz ve nasıl bittiği hiç anlaşılmıyor.
Sema Soykan ın daha önce 
Adsız Roman 1864 eserini okumuştum oradan kaleminin ne kadar güçlü olduğunu biliyordum zaten ama bu eseri bence level atlamış !! Neyse uzatmayalım; kahve sohbeti tadında bu okumayı yapmak için daha fazla gecikmeyin derimm arkadaşlar!!
Selamm bugün bana tarihi sevdiren nadir yazarlardan biri olan #semasoykan 'ın kaleminden #ötekişeylerintarihi kitabının yorumu ile geldim
Kitabı sohbet edercesine okudum ve sayfalar akıp gitti. Kültürümüzde, alışkanlıklarımızda yanlış bildiklerimizde. Unuttuğumuz, bilmediğimiz, şaşıracağımız daha nice değerli bilgilerini bize aktarmış. Baş ucu kitabım oldu diyebilirim.
Kitabın konusuna değinecek olursak. Kapağında yazdığı gibi içinde; Tarih, kültür, Etimoloji, Atasözleri, Deyimler ve Galat-ı Meşhur yani (Herkesin doğru bildiği yanlışlar) konularıyla birlikte kahve içip sohbet edercesine okudum. Ben sordum yazar cevapladı. Sormadığım yerleri kısa ve anlaşılır şekilde açıkladı. Okuduğum sıra dışı bilgilerle bir sonraki konuyu merak etmeye başlıyordum. Araştırma ve öğrenme hırsım ile gece saat kaçlara kadar kitabın başındaydım bilmiyorum. Bir günde bitirebilecek bir kitap değil belki ama yazarın kalemi ile nasıl bitti anlamadım.
“Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır” atasözünü eminim hepimiz biliyoruzdur. Fakat nereden, nasıl geldiğini, hangi zamanda meydana geldiğini bilmiyoruzdur. Yada topuku ayakkabının ilk erkekler için üretildiğini. Küçükken izlediğimiz çizgi filmlerin geliş amacının, satranç, tavla oyunlarının vs daha bilmediğimiz ve günlük yaşantımızda olan şeylerin tarihini bir kitapta toplamış yazar. Ve biz okuyucuların eline sunmuş. Çok keyif alarak okudum. Şiddetle tavsiye ediyorumm. Bu değerli kitabı 
Her Ay Okuyanlar Kulübü ile birlikte okuduk.. nice kitaplarda tekrar buluşmak dileğiyle
Öteki Şeylerin Tarihi
472 syf.
4/10 puan verdi
Şunu ifade ederek başlamak isterim ki; kitapta yer alan hiçbir bilginin kaynağı yok. Kitap kaynakçası olmadan yazılmış, dipnot olarak dahi kaynak verilmeden bir sürü iddiada bulunulmuş. Bu tarz bir kitap için çok büyük bir handikap bu.
Yakın tarihe, siyasete, ideolojilere ve özellikle ülkemizde son yüzyıl içerisinde yaşanan şeylere merakınız varsa okumanızı tavsiye ederim. İçinde doğru bilinen yanlışlardan ve yanlış bilinen doğrulardan bahsettiğini iddia ediyor yazar. Ne kadar doğru bilemiyoruz tabi ki.
Soner Yalçın iyi bir gazeteci mi bilemiyorum ama bu kitapta tarihçiliğe de soyunmuş. Tarih lisans mezunu biri olarak, iddia ettiği bazı yerlerin doğru olmadığını ifade etmeliyim.
Kitabın tarafsız bir bakışla yazıldığını söylemek çok güç. Kitap belli yerlerinde çok bariz sosyalizm propagandası yapıyor yazar. CHP partizanı bir şekilde kullanılmış o kadar çok cümle var ki.. Bunu yazan bir gazeteci, keşke tarafsız olsaymış. Bu kısımlar çok yanlıca yazıldığından A haber izlenimi uyandırdı.
Özellikle 1960 darbesinin iyi ki yapıldığını söylüyor yazar. İnanılmaz iğrenç bir düşünce tarzı bu. Okurken yanlış mı okuyorum diye birkaç kere dönüp okudum. Ama yazar güya demokrat olduğunu iddia edip demokrasiye vurulmuş bir darbeye alkış tutuyor.
Kitap sürükleyici değil, belli bir düzen içerisinde yazılmamış. Sürekli konudan konuya atlamış yazar, aklına estiği şekilde yazmış.
Sonuç olarak, içinde bir sürü iddia yer almasına rağmen nerdeyse hiçbirinin kaynağının olmaması kitabın inandırıcılığını düşürüyor. Yine de okumak isteyenler bakabilirler.
