Kitaplarıngamzesi

249 syf.
10/10 puan verdi
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf
8.2/10 · 61.7k reads
Reklam
Pip'in sürükleyici hayatının anlatıldığı Büyük Umutlar 19.yüzyılda İngiltere'deki maden köylerindeki yaşama ayna tutuyor.Romanda köylü ile kentli arasındaki uçurum da açıkça farkediliyor.Dıcknens para hırsı ve ayrımcılık üzerine kurulu toplum düzenine göndermelerde bulunuyor. Sevgiye aç büyüyen bir çocuğun, zekasıyla dünyayı ergenlikte tekrardan tanımaya çalışması,tutunmaya çalıştığı dalların kırılmasıyla umutsuzluğa düşen, sonrasında tekrardan kendisine tutunacak bir dal bulma sevdasına girişen bir çocuk olan Pip'in hikayesi aşkı,nefreti,nankörlüğü,sefilliği,zenginliği mahkûmiyetin soğuk yüzünü anlatan harika bir eser,tam bir klasik. 📗Acı en iyi öğretmenmiş, bana çok şey öğretti. Eğdi beni, büktü ama daha iyi bir biçime soktu galiba. 📗Bir odanın kapısını kapatıp yalnız kalmak, her zaman hayatımın en güzel şeylerinden biri olmuştur. Bir çok kez sinemaya da uyarlanan eser okunmaya ve izlenmeyi hak ediyor.

Reader Follow Recommendations

See All
Tarık Tufan'ın son kitabı Düşerken... Yazarın en sevdiğim ve etkilendiğim kitabı oldu. Bir yolculuk romanı mı diyelim, bir arınma romanı mı, bir geçmişe yolculuk romanı mı bilmiyorum ama gerçekten kurgusuyla sizi ilk andan itibaren içine çeken kitap bir sonraki aşamayı merak ettirerek aklınızın sınırlarını da sık sık zorluyor ve özellikle en sonda
Ahmet Ümit'in hayatından kesitler taşıyan Kar Kokusu yarı otobiyografik bir roman. 1985 yılında parti tarafından (TKP) Moskova’ya gönderilen ve 1986 yılına kadar Moskova Sosyal Bilimler Akademisi'nde eğitim gören yazar 1988'de yazdığı “Kar Kokusu" adlı romanı, bu dönemde yaşadıklarından izler taşıyor. 1982'de düzenlenen "Anayasaya Hayır" kampanyasında aktif rol alan Ahmet Ümit o dönemde askeri rejime karşı mücadele eden sol bir örgütün içerisindedir,82 anayasasına karşı duvarlara afişler yapıştırırlar ve arkadaşları yakalanır,ve Ümit'de bu operasyon hakkında bir rapor yazar ve o raporla aslında ilk hikayesini yazmış olur ve 40 ayrı dille yayınlanır. O dönemler hakkında bilgi veren roman 12 Eylül ve sonrasında yaşananlara ,TKP içindeki hesaplaşmalara içlerine sızan ajanlara, Moskova'daki Tüklerin hayatına kadar dönemin havasını yansıtan, yakın tarihimize atıfta bulunan kıymetli bir kitap. Böyle değerli yazarlarımızla aynı dönemde yaşamak onların mücadelelerine tanık olmak bizler için çok kıymetli...
Reklam
Tarık Tufan'dan Kraliçenin Perileri... Yazarın hayata bakarken dikkat kesildiği olayları ve duyguları anlatan denemelerden oluşuyor.Herkesin görüp geçtiği ve sıradanlaşmış durumlar insanın kalbini sarsan sorgulamalara dönüşüyor. Kitaba adını veren ilk deneme olan Kraliçenin Perileri Descartes ile Kraliçe Christina arasında geçiyor ve başlangıç için en hoşuma giden bölüm oldu.Rasyonel düşünce,metodik şüphe, çıplak kraliçe ve pireler. Stockholm'de bir gece vakti... "Neyin var Descartes?" "Düşünüyorum, öyleyse..." "Evet.Öyleyse?" "Hiç." Melankoli ve altı çizilecek cümlelerin olduğu kitap sohbet havasında samimi bir dille yazılmış. 📗Dur ihtarına uymadan koşmalı ve daha hızlı koşmalıyım. Ben hayatımda hiçbir ihtara uymadım diyerek koşmalıyım.
İnsan ruhuna işleyen kitaplardan Gülseren Hanım'ın kitabı Madalyanun İçi. Bireyin iç dünyasına yön veren sosyal çevresi aslında yaşadığı toplum oluyor.Bu kitapta Türkiye toplumunda yetişen çeşitli bireyleri ve onların iç dünyasını en çarpıcı şekilde ele alırken sokakta yürürken yanından geçtiğiniz sıradan insanın iç yüzüne ışık tutuyor.Madalyonun içinde siz de kendinize ait bir şeyler bulabiliyorsunuz. Ülkemizde değişik nedenerle psikiyatriye başvuran her kesimden insanımızın hikayelerini şahit olurken,aşk ve ölüm olmak üzere "insanlık halleri" ile karşılaşıyoruz. İnsanlar size içini açacak, en gizli sırlarını sizinle paylaşacak. Ve bütün bu sorunlar, hastalar ve hastalıklar karşısında Türkiye şartlarında bir ruh doktorunun duyguları, düşünceleri, yapabildikleri ve yapamadıklarını göreceksiniz.
Lisa Gardner'dan okuduğum ilk kitap "Sessiz Çığlık" oldu ve benden 💯 aldı, ve yazarın diğer kitaplarını okumak için sabırsızlıklanıorum. Kitap, Sandra'nın "İnsanların ömürlerinin son saatlerinde neler hissettiklerini hep merak etmişimdir." cümlesiyle başlıyor ve sizi 559 sayfa boyunca heyecanla okumaya zorluyor. Uzaktan yakından olayla ilgisi bulunan farklı karakterlerin hayatı ve onların olayla ilgili düşüncelerine de yer verildiğinden, siz de sürekli kurguluyor, ipuçlarını yakalamaya çalışıyor, neler olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz. Ben 500. sayfaya geldiğimde bu kadına ne oldu artık diyordum ki aradığım cevap son sayfada karşıma çıktı yani son sayfasına kadar gizemini koruyan kurgusu çok iyi bir kitaptı.Yazar hayal gücüne hayran bırakırken karakterler çok iyiydi, (genç ve güzel bir öğretmen olan Sandra,ondan yaşça büyük olan gazeteci eşi, dört yaşındaki kızı Ree, aynı mahallede yaşayan cinsel bir suçlu, öğretmenine aşık bilgisayar dahisi bir öğrenci, öğrencinin eyalet polisine bağlı bilişim suçları uzmanı dayısı ve kızı kaybolduktan sonra ortaya çıkan kızıyla arası yıllardır bozuk hakim bir baba... karakterlerin iç dünyalarını,hesaplaşmalarını okurken âdeta siz yaşıyorsunuz nefesinizi tutarak o gerilimi, psikolojik hava sizi hiç bunaltmiyor ve sayfa doldurmak için gereksiz yere uzatılan kitaplardan da değil ayrıca. Jason ve Sandranın geçmişi, Şubat tatilinde yaşananlar,komşuları ve neler olacağına ilişkin boşlukları okurken siz doldurun. 📚 ☺️🧐
"Çünkü siz öyle bir canımıza okudunuz ki bizim, öyle bir kabarttınız ki öfkemizi, hayatın yaraları patladı, kan ve irin akmaya başladı yaralardan. Siz, o irinin, o kanın içinde boğulacaksınız şimdi. Zehirlediğiniz insanların kusmuğunda boğulacaksınız." Asıl adı Aleksey Maksikoviç Peşkov olan yazarın küçük yaşta edindiği acı deneyimler;Gorki(Rusçada"acı") takma adını seçmesine yol açtı. Muhbir'de Evsei Klimkof adlı bir zavallının intihar ile son bulan yaşamı anlatılıyor.(Yazar kendi de gençlik yıllarında intihara kalkışmış ve o da karakterimiz gibi öksüz büyümüş, 8 yaşında çalışmaya başlar ve işçi sınıfını yakından tanımış) Ezik, aşağılık, kişiliksiz,silik bir kimlik tür Evsei Klimkof...Ve onun çevresindeki diğer benzer tipler olayların örgüsü içinde Çarlık Rusya'sından bir kesit olarak verilmektedir. Her şey Tanrı'nın yeryüzündeki temsilcisi Çar'ın mutluluğu, varlığını sürdürmesi ve egemenliği için yapılmaktadır. İnsanlar gözlenmekte, olaylar tezgahlanmakta, yargısız infazlar gerçekleştirilmektedir maalesef hiç de uzak gelmiyor bana bu anlatımlar üzülerek günümüzde de insanların bunları yaşadığını görmekteyiz.
911 öğeden 811 ile 825 arasındakiler gösteriliyor.