Bazen gamkari'ye öyle bir gömülürüz ki, kendimize acımaktan boğulacak gibi oluruz.
Kaybetmeyi, acı çekmeyi yaşamın gerçeği sayar, hatta gerekli görürüz.
Sonra da, zendagi migzara, deriz :
Hayat devam ediyor.
Bazen gamkâri'ye öyle bir gömülürüz ki, kendimize acımaktan boğulacak gibi oluruz. Kaybetmeyi, acı çekmeyi yaşamın gerçeği sayar, hatta gerekli görürüz. Sonra da, zendagi migzara, deriz: Hayat devam ediyor...
"Biz Afganlar hep aşırı hüzünlüyüzdür, değil mi? Bazen gâmkari'ye öyle bir gömülürüz ki, kendimize acımaktan boğulacak gibi oluruz. Kaybetmeyi, acı çekmeyi yaşamın gerçeği sayar, hatta gerekli görürüz. Sonra da, zendagi migzara, deriz: Hayat devam ediyor."
"Bazen gâmkari'ye öyle bir gömülürüz ki, kendimize acımaktan boğulacak gibi oluruz. Kaybetmeyi, acı çekmeyi yaşamın gerçeği sayar, hatta gerekli görürüz. Sonra da 'hayat devam ediyor'deriz. "
Bazen gamkari'ye öyle bir gömülürüz ki, kendimize acımaktan boğulacak gibi oluruz.
Kaybetmeyi, acı çekmeyi yaşamın gerçeği sayar, hatta gerekli görürüz. Sonra da, zendagi migzara, deriz: Hayat devam ediyor.
“Bazen gamkâri'ye öyle bir gömülürüz ki, kendimize acımaktan boğulacak gibi oluruz. Kaybetmeyi, acı çekmeyi yaşamın gerçeği sayar, hatta gerekli görürüz. Sonra da, zendagi migzara, deriz: Hayat devam ediyor.”