Gandhi kendisini gösterdiği kadar barış yanlısı da değildi. Son çare olarak şiddet kullanımını onaylamıştır. ...Maler Kotla eyalet içinde öldürülen her Hindu için on Müslümanın kurşuna dizilmesini emrettiği zaman Gandhi bu kararı onaylamıştır.
(Dipnot: Gandhi'nin bağımsızlık hakkındaki sözleri de bunu göstermektedir. "Hindistan'ın özgürlüğü için bir milyon kişiyi feda etmekten kaçınmam." )
Gandhi modern tıptan nefret ederdi. O kadar çok nefret ederdi ki, zatürreden yatan karısına İngiliz doktorların penisilin vermelerini yasaklamıştı. Çok güç bir seçimle karşı karşıyaydı: karısını kurtarmak veya ilkelerinden fedakârlık yapmak. Ama Gandhi gerektiğinde katı olabilirdi. Karısı ölmüştü, ama ilkeleri sağlamdı.
... Kimi zaman bunun (modern tıbbın) yararlarını gördüğü de oluyordu: örneğin, karısı öldükten sonra sıtma nöbeti geçirdiğinde doktorların kendisine kinin vermelerini kabul ettiği zaman olduğu gibi.
Eskiden köle takımının çektiği sefalet ve acılar bazı duyarlı efendileri isyan ettirirdi. Tolstoy, Engels, Gandhi, Kropotkin, bu tip hassas ruhlu efendilerdir.
Gandhi der ki:
"Olumlu düşünün, Çünkü düşünceleriniz, sözleriniz olur. Sözleriniz olumlu olsun, Çünkü sözleriniz, davranışlarınız olur. Davranışlarınız olumlu olsun, Çünkü davranışlarınız, alışkanlıklarınız olur.
İçimde gizlenen uyku hâlindeki hırsları deneyimledim.
Kendimi sıfıra indirgemeliyim.
Bir insan kendisini kendinden özgür kılmadığı sürece onun için kurtuluş yoktur.