Eyyy film severler :) Siz de benim gibi bir film izlemek için bir film süresini hangi filmi izlesem diye zaman geçirerek mi tüketiyorsunuz? İşte dev olmasa da bir arpa yolu boyunda hizmet :)
Linkleri de koyayım anında yararlanın:)
Uzun zamandır izlediğim filmleri bir köşeye not ediyorum, her güne bir film izleme projem kapsamında dedim bunları
YouTube kanalımda bu tür ölmeden önce okunması gereken değil okumadan önce ölünmesi gereken çay edebiyatı kitapları için içerikler hazırlıyorum: ytbe.one/xHTvIh7z7ws
Eyvallah 1 kitabı tarifi için malzemeler:
2 su bardağı tasavvuf
1 su bardağı yağmur suyu
5 çay kaşığı çay
1 demet fesleğen
200 ml. Neutrogena bakım kremi
2 tatlı kaşığı
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CaC2x0xtJpA
Evet, maalesef 10 üzerinden 4 puan. Kitabın dilinden dolayı da değil üstelik. Peki, ben kimim de Cemil Meriç'i eleştiriyorum?
Ben sadece bir okurum. Bir kitabı ya da yazarı eleştirebilmek için illa
1. Citizen Kane (1941)
2. Seven Samurai ( 1954 )
3. Gone With The Wind ( 1939 )
4. It's a Wonderful Life ( 1946 )
5. Papillon ( 1973 )
6. Cool Hand Luke ( 1967 )
7. The Man From Earth ( 2007 )
8. The Bridge On The River Kwai ( 1957 )
9. Mr. Smith Goes to Washington ( 1939 )
10. Big Fish ( 2003 )
11. Modern Times (1936 )
12. Dances With
Nur;
hikayemizin başkahramanı,
genç bir mimar.
Ama öyle bir kahraman ki onunla tanıştıktan, onun iç sıkıntılarını gördükten sonra her kim olursan ve her ne işle uğraşıyorsan uğraş hepsinden sıyrılıp onun arayış yolculuğuna çıkıyorsun!
Arayış yolculuğu...
Eseri iki kelime ile tanımayacak olsam bu kelimeleri seçerdim.
Hepimizin hayatı bir yolculuk
Hayat nedir?’ sorusuna böyle cevap vermişler.
Dostoyevski: "Cehennem”
Sokrates: "Izdırap"
Nietzsche: "Güç"
Picasso: "Sanat"
Gandhi: "Savaş"
Sana göre “ Hayat” nedir ?
Dünyaya geldiğimiz andan itibaren biricik hedefimiz vardır, ayağımızın üzerine doğrulmak ve yürümek. Yürümek için ilk adımımızı attığımız andan itibaren artık kimse tutamaz bizi. Bazen kalbin ritimleri gibi düzenli, bazen koşturur gibi, bazen de yavaş yavaş yürürüz bir yaşam boyu.
• • •
İnsan binbir umut, kaygı ve endişenin gölgesinde geçirir
Dükkanları yağmalamaya gerek yok, birazcık sakinleşelim. Şu elindeki taşı yere bırak "sensin dünyayı gül kokusuna tevcih edecek". Ateşin gücünü görmek için dumanın fezaya ulaşmasına da gerek yok, kibritle parmağını yakman yetecek ve dikkat edelim kolayı halıya dökmeyelim...
Çağımızın ham maddesi göz ve bu göz neticesinde gözleniyor,
Trakya’ da Kırklareli’nin 58 Km. kuzeydoğusunda Demirköy İlçesi Sarpdere Köyü yakınlarında yeşilin her tonunu görebileceğiniz bir ormanın içinde, ikinci Jeolojik zamanda (Günümüzden 180 milyon yıl önce) oluşmuş bir mağara vardır. DUPNİSA.
2003 yılında turizme açıldı o mağara. Daha önce mağara gezenler varsa bilirler. Milyonlarca yılda damla damla