Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Irem
Irem
@gardeninheaven
Kitap delisi, Turk kahvesi asigi, teknoloji sever, seyahat sever,hayvansever
214 okur puanı
Mayıs 2015 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Herkese merhabalar, uzun süredir okumak istediğim Rezonans Kanunu kitabından kısaca bahsetmem gerekirse kuantum düşünce tekniğinin temelinde olan Rezonans Kanunu'na göre istek ve arzularımıza ulaşmamızı engelleyen sınırlar kalbimizdedir. Yazar, kendi kendimizi bloke ederek, isteklerimize ulaşmamızı engelleyen iç ve dış etkileri nasıl ortadan kaldıracağımızı , pozitif düşünmeyi , hayal etmeyi, imgelemeyi nasıl yapacağımızı ,rezonans alanı oluşturmayı bazı teknik ve uygulamalar ile anlatıyor. Rezonans titreşim demektir, ve evrendeki her şey enerjiden ibarettir. Kitabı sevdim fakat bu tarz kitaplar oku ve unut kitapları değil teknikleri uygulayarak, üzerinde çalışarak netice alınacağını düşünüyorum. Hepimize bol kitaplı günler dilerim.
Yıllar önce aldığım bir kitaptı ve tatildeyken çerez niyetine okuyacağım bir kitap olarak okumaya başladım. Yazarı daha önce hiç okumadim, muhtemelen bir daha da okumam diye düşünüyorum.Gereksiz bulduğum için asla izlemediğim Türk dizileri kategorisinde bir kitaptı.Gecişler hızlı, manasız, konu uzasın diye araya eklemeler vs. Konusu aşk olan ama benim hiç keyif almadığım bir kitap oldu.
Laurent Gounelle
Laurent Gounelle , okumaktan keyif aldığım bir yazar. Bu kitap, yazarın okuduğum üçüncü kitabı, kişisel gelişim üzerine asla sıkıcı olmayan , roman halinde verilmek istenen mesajların okuyucuya aktarıldığı, üzerinde düşündüren keyifli kitaplar yazdığını düşünüyorum.
Kitabın konusuna gelirsek ; Sybille Shirdoon romanımızın baş kahramanı , patronu Sybille'e 10 gün süre verir ve iş yerindeki performansını arttırmaz ise iş yerinden çıkarılacağını ifade eder, aynı günün akşamı Sybille evine gittiğinde sevgilisi aralarında sorun olduğunu söyler, bu yaşanan sorunların sebebinin Sybille'nin kişiliğinden kaynaklandığını düşünmektedirler. Sybille başarısızlık, ayrılık, hüzün, mutsuzluk gibi ruh hallerinden geçerken bir arkadaşı ona bir dernekten bahseder , derneğin geçmişi eski Anadolu medeniyetlerine ve sufi geleneklerine dayanmaktadır. Bu derneğin yaşadığı sıkıntılara çözüm olma ihtimalini düşünerek bu dernek ile iletişime geçer, dernekte onunla ilgilenen Oscar Firmin ile görüşür ve olaylar tam da bu noktadan sonra başlayacaktır.
Üzerine düşündüren, altını çizerek okuduğum bir kitaptı. Kendini geliştirmek, farkındalık düzeyini arttırmak, kendini bilmek ve tanımak alanında kitapları okumayı ve üzerine düşünmeyi seviyorsanız , bu kitabı da listenize alın derim.
Keyifli okumalarınız olsun.
Okur Takip Önerileri
Virgin River
Kısa bir süre önce eşini kaybetmiş olan Melinda Monroe , kaybının acısı ve kendi ruh hali ile yaşadığı şehirden uzaklaşmak istemektedir. Melinda bir hemşiredir ve çalıştığı şehir hastanesi yerine daha küçük ve farklı bir şehirde olmayı istiyordur. Bir gün altı yüz nüfuslu bir dağ kasabası olan Virgin River'da çalışacak bir ebe/uzman hemşire ilanını görür ve başvurur. Ve kabul edilir. Olaylar bundan sonra başlayacaktır, kasaba Melinda'nın hayal ettiği gibi çıkmaz , başta zorlansa da ortama alışır ve hayatını değiştirecek farklı olaylar yaşamaya başlar.Arada bu tarz kitapları okumayı seviyorum, hiç bir şey düşünmeden sadece çerez niyetine , sevimli, romantik ve tebessüm ettiren kitaplara da ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Not: Ben kitabı satın aldığımda seri olduğunu bilmiyordum fakat devam niteliğinde iki tane daha kitap varmış sanırım.
Bol kitaplı, huzurlu okumalarımız çok olsun.
Herkese merhabalar ; Dr. Bahar Tezcan'ı sosyal medyadan takip ediyordum, yazılarını oldukça beğendiğim için keşke kitap çıkarsa da , okusam diye düşündüğüm zamanlarda öğrendim ki , kitabı çıkmış, hemen alıp okudum. Yazarımız aynı zamanda psikoterapist, ben psikolojik kitaplara ilgi duyduğum için kitabı keyifle okudum. Kitap beş bölümden oluşuyor, ilk dört bölümde ana hikaye ve sonrasında yazarın bu hikayeyi sebep ve sonuçlarına göre yorumlaması şeklinde devam ediyor. Örnek vermek gerekirse ilişki bağımlılığı, ilişki sonrası yas tutma, ayrılık süreci, ilişkilerde narsist kişileri nasıl tanırız vs Son bölümde ise imkansız ilişkilerden, mümkün ilişkilere nasıl ulaşacağımız yönünde bilgiler var.
Ben kitabı oldukça sevdim, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceğini düşünüyorum. Çocukluğumuz, ebeveynlerimiz ya da bizim ilk bakımımızı yapan kişilerin karakterlerimizi ve ileriki yaşamlarımızda yaptığımız seçimleri nasıl şekillendirdiğini göreceksiniz.Hepimize bol kitaplı günler dilerim, sevgiler.
1939-1941 Yılları arasında İstanbul Üniversitesinde hocalık yapan profesör Alman asıllı Maximillian Wagner 2001 yılının Şubat ayında konuşmacı olarak İstanbul Üniversitesine davet edilir ve profesörü karşılama ve ağırlama görevi yine aynı üniversite halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran'a verilir. Hikayemiz bu şekilde başlıyor. Kahramanlarımız 24 Şubat günü profesörün isteği ile Şile'ye giderler.Olayların devamında 60 yıllık bir aşk hikayesinin yanı sıra dünya tarihine, Türkiye tarihine,hatta Maya Duran'ın kendi aile tarihinine dair pek çok sır ortaya çıkacaktır, Kitabı keyifle okudum. Pek çok açıdan doyurucu ve eğitici bilgiye sahip olmasının yanında aşk hikayesi ile oldukça dikkat çekiyor. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Herkese merhabalar ; bu kitabı uzun bir sürede kendime göre sindire sindire okumak istedim. Bana göre başucu kitaplardan biri... Kitap 20 farklı bölümden oluşuyor. İlk bölümlerde zihin nedir , nasıl çalışır üzerinde durulurken ilerleyen bölümlerde bilinç nedir, bilinçaltını farklı durumlar için nasıl eğitiriz, istediklerimize ulaşmak, daha iyi bir yaşam sürmek ve hayat kalitemizi her anlamda nasıl arttırabiliriz konusunda bilgiler var. Her bölümde bölüm ile ilgili olumlamalardan örnekler sunulmuş ve yazarın danışanları ile yaptığı seanslardan örnekler verilmiş olması konunun iyice anlaşılmasını sağlıyor. Kitapta bilimsel araştırmaların yanı sıra kendi alanında insanların bilinçaltını nasıl kullandıklarını ve kendi alanlarında başarıya nasıl ulaştıklarını görüyoruz. Kitap bilinen kişisel gelişim kitaplarından çok farklı, dili oldukça basit fakat anlatılanlar oldukça geniş ve aydınlatıcı şekilde yazılmış. Bu tarz kitapları seviyorsanız, mutlaka okuyun. Hepimize kitap dolu günler dilerim .
Ah, bu kitaba dair söylenecek o kadar çok şey var ki , sanki ne söylesem az gelecek kaygısını taşıyorum. Yazarın dibe vurduğu ve her güçlü insan gibi dibe vurmasının sebeplerini çözmeye çalıştığı ve o sebepleri çözerken yaşadıkları ile kitaba giriş yapıyorsunuz. Daha sonrasında yazar bu konuda yetkinleşerek , kendi gibi sıkıntı yaşayan insanlara yardım etmek amacıyla yola çıkıyor ve görüyor ki aslında yalnız değil, benzer konularda ya da bambaşka konularda sıkıntı yaşayan insanların olduğunu görüyor. Kısaca bahsetmek gerekirse geçmişte yaşanan travmaların, gelecek nesiller üzerinde oluşturduğu sıkıntıların (belki karma da diyebiliriz ) insanların hayatlarını nasıl etkilediğini görüyoruz. Şu atasözümüzü düşünün . Dede koruk yer, torununun dişi kamaşır. Kitapta en sevdiğim bölümler küçük alıştırmaların olması , çözüm yollarının gösterilmesi diyebilirim. İlk 100 sayfası belki daha fazlası oldukça bilimsel , dna ve genetik hakkında bilgilerden oluşuyor ama pes etmeyip okumaya devam edin, çünkü ilerleyen sayfalarda o ilk sayfaların etkisini göreceksiniz. Bu tip kitaplara ilginiz varsa mutlaka okuyun ve çevrenizdeki insanlara hediye edin. Ben öyle yaptım. Huzurla kitap okuyacağınız günleriniz bol olsun.
Kitabı internette bir kaç sitede görüp , yorumları okuduğumda , alıp okumaya karar verdim. Sonrasında burada okuyanların yaptıkları yorumlara baktığımda ise pek de fazla sevilmediği kanısına vardım. Ben kitabı sevdim ya da sevmedim demeyeceğim. Beğendiğim satırlar çok oldu ya da konular arasında geçişleri çok sığ bulduğum satırlar da ... Kitap ana
Her yaz tatil için halasının yaşadığı Sand Harbor kasabasına giden Alexa'nın problemli bir aile hayatı vardır. Annesi ve babası sürekli kavga halindedir. Yazın Sand Harbor'da geçirdiği günler Alexa için mutluluk verici ve huzur dolu zamanlardır. Orada yakın arkadaş olduğu Braden ile yaz tatilinin bütün zamanlarını birlikte geçirirler ve sonunda birbirlerine aşık olurlar. Fakat hayat yollarını birbirlerinden ayırır ve her ikisi de kendi yoluna giderler, aradan geçen 15 yılın sonunda Alexa bir yetişkin olaran Sand Harbor'a geri döner ve Braden ile karşılaşırlar. Aradan çok zaman geçmiştir ve ikisi de artık eski oldukları halde değildir . Bu kitap, uzun zamandır okuduğum psikoloji türü kitaplardan sonra kısa süreli bir soluk alma molası gibi geldi, beklentinizi çok yüksek tutmayın, bu tarz '' pembe '' tabir edilen aşk hikayelerini ve romantik kitapları okumayı seviyorsanız, bir şans verin derim. Hepimize keyifli okumalar dilerim.
İçimizde üç hayvan yaşar. Ayı, kaplan ve ejderha .. İçimizde yaşayan bu üç hayvanın bizim dünyamızdaki alanları şu şekildedir. Ayı, duygularımızı yönetir ve bize sevebilme yeteneği verir. Kaplan hareketlerimizi kontrol ederek, amaçlarımıza ulaşmamızı sağlar. Ejderha ise bizi geliştirecek, hayat yolculuğumuzda bize anlam katacak amacı görmemizi sağlar. Eğer bu üç hayvanın varlıklarını inkar edersek ya da farkına varmazsak iç dengenin oluşmasına engel olacak korku, stres ve boşluk duyguları ile yüzleşmek durumunda kalırız. Bu durumun aksine bu üç farklı hayvanı yeterince ve doğru şekilde beslersek kendi aralarında savaşmayı bırakıp, iç huzura ve hayatımızda doyuma ulaşmamızı sağlamak için bize hizmet etmeye başlarlar. Bütün bunların neticesinde kendinizin ' en iyi versiyonuna'' ulaşmış ve yaşamınızdaki olayları ve kişileri anlamış olursunuz. Kitabı kesinlikle okuyun ve okutun. Hatta zaman içinde tekrar tekrar okunması gerektiğini düşünüyorum. Bana Küçük Prens ve Simyacı kitaplarını anımsattı. Herkese bol kitaplı günler.
Yazarın aldığı eğitim ve uygulamalardan sonra kendi geliştirdiği “ARTT- Akaşik Kayıtları Dönüştürme Tekniği” tekniği kabaca anlattığı ve uygulamayı deneyimleyen insanların yorumlarının ve Güneş Tan'ın yorumlarının anlatıldığı bir kitap; ilk başlarda okurken keyif aldım fakat bir süre sonra bilimsel açıklamalar fazla geldi. Sanıyorum yazar, bütün bu bilimsel açıklamaları geliştirdiği tekniğin temeline dayandırmak için öyle bir yol izledi. Bu tarz kitaplara ilginiz var ise alıp okumanızda yarar var. Teknikleri denemedim ama neden olmasın. Hepimize bol kitaplı günler dilerim.
Gülseren Budayıcıoğlu'nun okuduğum üçüncü kitabi ve açık yüreklilikle söyleyebilirim ki en ama en çok sevdiğim kitabı oldu. İlķ başları yavaş ilerlemesine rağmen bir süre sonra kitabın sayfaları arasında kayboluyorsunuz.Çok akıcı ve bir sonraki sayfada neler yazdığını merakla bekliyorsunuz.Kitapta ana karakter olan Ala ismindeki bir genç kızın çocukluğunda yaşadığı aile içi travmalarının çözümlemelerini, yaşadıklarının günümüze yansımasının yanı sıra psikiyatristin diğer danışanları ile olan seansları ve yaşananları okuyacaksınız. Ana karakterin yaşadıkları sizi gerçekten çok etkileyecek.Terapi seanslarının ilk başlarında Ala yasadıklarını anlatmakta zorlandığı için hekim hikayeler anlatarak hastanın kendisine güvenmesini sağlıyor. Bu hikayeler bazen psikanalizin babası Frued'dan ,bazen Hitler'den, bazen Eva Peron'dan oluşuyor.Psikolojiye ve insan duygularına ilginiz var ise mutlaka bu kitabı okuyun.Çok keyif alarak okudum herkese gonül rahatlığı ile tavsiye ederim. Hepimize keyifli okumalar ,bol kitaplı günler temennisiyle
Cynthia 15 yaşındadır,sarhoş ve çok öfkeli olduğu bir akşam uyur , ertesi sabah uyandığında hayatı eskisi gibi değildir. Annesi, babası ve erkek kardeşi ortadan kaybolmuştur. Teyzesi Tess tarafından büyütülür aradan 25 sene geçer ama hala ailesinin kaybolması ile ilgili sorun çözülememiştir. Hikaye bundan sonra başlamaktadır. Oldukça heyecanlı, zaman zaman insanı geren ama elinizden bırakamadığınız bir kitaptı. Okurken gerilerek zorlandığım yerler olsa da sonuna kadar okumak istedim. Aksiyonu yüksek, dili akıcı ve heyecanlı bir konusu olan kitabı herkese tavsiye ederim. Keyifli okumalarımız olsun.
Louise L. Hay'in okuduğum ilk kitabı, kitap ilham verici pek çok hikaye, meditasyon çalışmaları ve uygulanabilecek pek çok alıştırmadan oluşuyor. Hayat sizi seviyor demek, kendimi seviyorum demenin başka bir yoludur diyor Louise L. Hay . Bu tarz kitapları okumaktan hoşlanıyorsanız, ilginizi çekeceğini düşünüyorum. Hepimize keyifli okumalar dilerim.
