Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Güzel kaos çıkar buradan,
Kişisel özgürlüğün makul ve ortaklaşa alınmış kararlar dışında keyfi nedenlerle ortadan kaldırılmak istenmesi ancak diktatoryanın, tiranlar idaresinin kurulması ile mümkündür. Popper, özgürlüğün, icab ederse silahla korunması gerektiğinde tereddütsüzdür. Bu fikir, tabii ki Popper'in orijinal fikri değildir: Maraton'da Termopil'de,
Sayfa 44 - 1. Bölüm: Doğa Bilimleri Açısından Özgürlük ve Tarih Kavramları - IIIKitabı okudu
Şark'ı Garp'tan ayıran en görünür fark, Avrupa'nın putprestlikten Hristiyanlığa geçmesine rağmen, ruhbanlık ve asillik imtiyazlarının baskısı altında yaşamasıdır. Bu hal, tabiî olarak zulme ve sınıflar arasında düşmanlığa sebep olmuştur. Şark ise İslamiyet ile şeref bulduktan sonra, ne ruhban sınıfını, ne asılzâdeleri ve ne de bir başka keyfi imtiyâzı tanımıştır. İslam milleti, hangi ırk ve mezhebe mensup olursa olsun, bütün insanlar arasında gerçek bir adalet tabiî bir eşitlik ve samimi bir kardeşlik dünyası kurmaktan başka gâyesi olmayan bir "adalet ve eşitlik kanunu"na tâbi olmuştur.
Reklam
Sanayi İnkılabı'nın bütün dünyayı sarıcı ve sarsıcı, tarihte misli görülmemiş hareketinden önceki dünya tekil bir dünya değil, çoğul bir dünyadır. Bir tek dünya yerine, çoğul dünyalar vardır. Şark ayrı bir dünyadır, Garp ayrı bir dünya. Ne var ki Şark da homojen olmanın çok ötesinde: Çin, Japon, Hind-i Çinî ve Hind Şarkı ile İslâm Şarkı ilh... çok farklı dünyalardır. O da yetmez: Hind kendi içinde bir bütünsellik arzetmediği gibi Şark-İslâm da parça parçadır. Hattâ dahası: Arap dünyası, Türk dünyası ve topyekûn İslam dünyası, zaman zaman son derece farklı olabilen dünyalardır.
Sayfa 70 - KOCAV Yayınları, Ocak 2014 İstanbul, "Çağdaşlık" ve "Modernlik" Üzerine Kavramsal Bir Analiz, 1.4 Tarihte ve Günümüzde Çağdaşlık: Çoğul Dünyalar ve Tekil Dünya, 1.4.1.1. Çoğul Dünyalar
_Prens Said Halim Paşa, Mısır eski valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın torunu ve 1913-1916 arası Osmanlı Sadrazamı olarak hükümetin başıdır. İttihat Terakki üyesi, Meşrutiyetçi ve muhafazakar islamcılığın en öndeki temsilcilerindendir. Meseleleri İslamcılık açısından ele almıştır. Devletin kurtuluşu için batı kanunlarını değil, şeriatın
Şarkı Garp'tan ayıran en görünür fark, Avrupa'nın putperestlikten Hıristiyanlığa geçmesine rağmen, ruhbanlık ve asillik imtiyazlarının baskısı altında yaşamasıdır. Bu hal, tabii olarak zulme ve sınıflar arasında düşmanlığa sebep olmuştur. Şark ise İslâmiyet ile şeref bulduktan sonra, ne ruhban sınıfını, ne asılzâdeleri ve ne de bir başka keyfî imtiyâzı tanımıştır. İslâm milleti, hangi ırk ve mezhebe mensup olursa olsun, bütün insanlar arasında gerçek bir adalet tabiî bir eşitlik ve samimi bir kardeşlik dünyası kurmaktan başka gâyesi olmayan bir "adalet ve eşitlik kanunu'na tâbi olmuştur.
Bağdat Halifesinin Türk Hakanını hakim tanıması ( Atatürk'ün yorumu)
Nihayet Tuğrul Bey "Şark ve Garp Hükümdarı" ilân edildi, işte bu suretle Halife kendisine bir hakim tanımış oldu. Zaten Türklerden bir Emi-rül-ümera tayinine başlandığı tarihten beri Halifelerin hiçbir nüfuzları kalmamıştı. Yalnız maaş alırlar ve İslâmın Halifesi sıfatıyla halkın gösterdiği hürmetle iktifa ederlerdi. Tuğrul zamanında, İslâm âleminin idaresi resmen Türklere verilmiş oluyordu. Bütün müslüman dünyası bir kül kabul olunuyordu. Tuğrul, dini riyaseti kabul etmedi, laik bir devlet reisi kalmayı tercih etti. Unvanı "Sultan-ı İslâm" oldu. Dini riyasette Halifeyi bıraktı.
Sayfa 35 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kitabı okurken Peyami Safa'nın konuya ilişkin nasıl da sağlam bir müktesebata sahip olduğunu görüyoruz. Kitapta Osmanlı 'nın son dönemlerindeki fikir cereyanlarından başlayarak Türk İnkılabının hangi temeller üzerinde yükseldiği irdeleniyor. Kitaptaki önemli noktalara değinmek istiyorum. Ziya Gökalp, Balkan Harbi’nin sonunda yazdığı
Türk İnkılabına Bakışlar
Türk İnkılabına BakışlarPeyami Safa · Kültür Bakanlığı · 1981420 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Yolculuk önümde açılan çizgisiz bir defterdir."
"Bilinmeyeni aramanın ve kurcalamanın" çizdiği bir defter elimizdeki kitap. Hani bütün yolculuklar en nihayetinde tefekküre çıkar ya işte bu kitap da Akif Emre'nin yolculuklarının çizdiği tefekkür kalelerinden oluşuyor.Modern zamanla birlikte aramıza sınırlar çizilip, ideolojik iğvalarla parçalandığımız medeniyetlere dair bir
Çizgisiz Defter
Çizgisiz DefterAkif Emre · Büyüyenay Yayınevi · 2016585 okunma
Gerçekten de, şark dünyası, garp dünyasından o kadar farklıdır ki, gayet basit kelimeler bile bir çok defa aynı mânâ ve şumulü taşımazlar. Meselâ «eşitlik» tâbiri, bizde hiç bir haset, kin veya tecavüz hissi uyandırmaz. Zira insanlar arasında şahsî meziyetler sebebi ile meydana gelmiş olan eşitsizlik, açıkça demokrat olan İslâm toplumu içinde gayet tabiî sayılmıştır. Yine aynı sebeple «hürriyet» bizim için içtimaî bir zinciri kırmak, siyasî bir kölelikten kurtulmak demek değildir. Şarkı garptan ayıran en görünür fark, Avrupa’nın putperestlikten Hıristiyanlığa geçmesine rağmen, ruhbanlık ve asillik imtiyazlarının baskısı altında yaşamasıdır. Bu hal ise tabiî olarak zulme ve düşmanlığa sebep olmuştur.
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.