Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dünyadan El Etek Çekme !!!!
Geçmişte de yoğun bir biçimde olduğu gibi bazen, ''dünyadan yüz çevirme''den söz açılıyor. Şöyle ki: ''Dünya boştur, harcamalarımızı azaltmalı, aristokrasiden uzak durmalı, mümkün olduğu kadar sade yaşamalı. Eğer iki ev ile idare edebiliyorsan üçüncüsü alma, eğer bir ev ile idare edebiliyorsan ikincisini alma, eğer üç takım elbise ile idare edebiliyorsan dördüncüsünü alma'' gibi. Bunlar tekrar edilen rivayetlerdir. Hatta bunlar ayet olarak, peygamberin uygulaması ve sünneti olarak, imamın uygulamasi olarak da var, yani öyle lanse edildi. Iste bunlara dayanılıyordu ve bir kısmı bununla amel ediyordu. Peki, nasıl bir sonuç oraya cıktı? Ruhbanlık, zahitlik ve dünyadan el etek çekme adıyla sapık bir sınıf türedi. Bu dünyadan el etek çekme öyle bir sonuç doğuruyor ki; ilâhi nimetler ve memleket nimetleri gibi bütün nimetler züğürtlere, haylazlara, murdarlara ve gayri müslimlere kalıyor . Bu müslümanlar dünyadan el etek çektiklerinden, gayri müslimler dünyayı yağmaladığından, insanların alın yazısı ve geleceği, ekonomik gücü kendinde barındıranların elinde bulunduğundan; ister istemez Müslümanların insani ve fikri gelecekleri başkalarının inisiyatifinde olur.
Sayfa 31 - Fecr YayıneviKitabı okudu
Gayri muslimler ve cennet
Sene 1960’ların sonu. Silopi o yılın Nisan ayında ilçe olmuştur. Silopi İlçe Kaymakamı, İlçe Jandarma Komutanı(Yüzbaşı), Hakimi, Savcısı ve Doktoru sohbet ederlerken mevzu elektriğe, oradan da Edison'a gelir. Kaymakam: “- Bana göre Edison'un yeri cennettir. Bak onun icat ettiği elektrik yolları evleri aydınlatıyor.” Hemen Yüzbaşı söz
Reklam
Lütfen Okuyunuz !
Geçmişte de yoğun bir biçimde olduğu gibi bazen '' dünyadan yüz çevirme''den söz açılıyor. Şöyle ki: ''Dünya boştur, harcamalarımızı azaltmalı, aristokrasiden uzak durmalı, mümkün olduğu kadar sade yaşamalı. Eğer iki ev ile idare edebiliyorsan üçüncüsünü alma, eğer bir evle idare edebiliyorsan ikincisini alma, eğer üç takım elbise ile idare edebiliyorsan dördüncüsünü alma.'' gibi. Bunlar tekrar edilen rivayetlerdir. Hatta bunlar ayet olarak, peygamberin uygulaması ve sünneti olarak da var, yani öyle lanse ediliyordu ve bir kısmı bununla amel ediyordu. Peki,nasıl bir sonuç ortaya çıktı? Ruhbanlık, zahitlik ve dünyadan el etek çekme adıyla sapık bir sınıf türedi. Bu dünyadan el etek çekme öyle bir sonuç doğuruyor ki; ilahi nimetler ve memleket nimetleri gibi bütün nimetler züğürtlere, haylazlara, murdarlara ve gayri müslimlere kalıyor. Bu müslümanlar dünyadan el etek çektiklerinden, gayri müslimler dünyayı yağmaladığından, insanların alın yazısı ve geleceği, ekonomik gücü kendinde barındıranların elinde bulunduğundan; ister istemez Müslümanların insani ve fikri gelecekleri başkalarının inisiyatifinde olur.
Sayfa 31 - Fecr YayıneviKitabı okudu
Bu Müslümanlar dünyadan el etek çektiklerinden, gayri müslimler dünyayı yağmaladığından, insanların alın yazısı ve geleceği, ekonomik gücü kendinde barındıranların elinde bulunduğundan; ister istemez Müslümanların insani ve fikri gelecekleri başkalarının inisiyatifinde oluyor.
Cihad
Ancak kendilerine Müslümanlık tebliğ ve teklif edilen gayri müslimler işi tatlılıkla halletmez de kavgaya ve harbe kalkışırlarsa bu sefer kendileri ile harp edilir. Çünkü Müslüman tehlikeden korunur. Fakat korkak olmaz. İşte İslâm'da cihat denilen vazife budur. Müslümanlar on dört asırdır bu mukaddes vazifeyi seve seve yapagelmişlerdir. İslâmiyet'i tebliğ uğrunda ekseriyetle harbe mecbur edilmiş ve Allah'ın inâyetiyle bu harplerden yüzde doksan dokuz muzaffer olarak çıkmışlardır. Bazen muvaffak olamadılarsa onun da sebep ve hikmetleri vardır.
"Dinde zorlama yoktur" ayet-i celilesi gayri Müslimler içindir. Yoksa Müslüman bir ferdin Kâfir gibi yaşama hakkı yoktur!
Reklam
Seyyid Kutup kimdir? Seyyit Kutup, Mısır’ın Asyut vilayetinin Muşa köyünde 1906 senesinde doğdu. İlk tahsilini doğduğu yerde yaptıktan sonra Kahire’ye gidip, orada ortaokul ve liseyi bitirdi. 1933 yılında mezun olduğu Darü’l Ûlum fakültesinde tarih, coğrafya, Arap edebiyatı, İngilizce, felsefe, sosyoloji gibi ilimler okudu. Müfettiş olarak vazife
Gayr-i müslimler, kafirler kendi çıkarlan için yapılması gerekeni yapıyorlar, peki İslam Alemi ne yapıyor? Emperyalizmin oyunlarına piyonluktan başka... Allah Celle Celalühü kafirleri dost tutana yardım etmez, Allah Celle Celalühü kafirlerden şeref bekleyeni şereflendirmez. Müslümanlar Ortadoğu'da olsun. Dünya'nın başka yerlerinde olsun birbirine düşürülmüşler, birbirlerine düşman haline getirilmişler, bölünmüşler parçalanmışlardır. Bu tablonun oluşmasında gayri müslimler ne kadar suçluysa, müslümanlar da o kadar suçlu ve sorumludurlar
. Sözgelimi “İslamcı” Abdurrahman Dilipak der ki: “İnanç Federasyonu'nu (Toplumun dinlerine göre bölünmesini) savunuyorum,.. (Atatürk’ün Laikliğini yıkarak yerine kuracağımız İnanç Federasyonu'nda, gayri-müslimler-) toplumsal özerkliğe, hukuksal özerkliğe sahiptirler.” (Bkz-‘Savaş, Barış, İktidar’ -3. Bs. -s.38,86) Görüleceği üzere Hıristiyan Batılı devletler Lozan’da Atatürk’ten neleri isteyip alamadılarsa, ‘İslamcı’ Abdurrahman Dilipak bugün Hıristiyan Batı’ya onu istemeden verecektir!.. .
Sayfa 266Kitabı okudu
Türkiye'de Kemalist milliyetçilik modern, kan bağına dikkat etmeyen, doğrudan doğruya kültüre bağlı bir Türkçülüktür ve bunun üzerinde ısrarla durur. Buna uyum sağlamayan bir Türk vatandaşını bu Cumhuriyet kabul etmez. Bu çok açıktır. İstisnası yok mudur? Vardır, Lozan'da tespit edilen gayri Müslimler. Bunların kendi din ve kültürlerine devam etmelerine müsaade edilmektedir. İmparatorluk'ta olduğu gibi.
Sayfa 68 - Profil Yayıncılık, 12. Baskı: Temmuz 2008
Reklam
Mekke kapıları bütün gayri müslimler için kapatılmış ve Müslüman olmayan hiçbir devlet kendi temsilcisini bulunduramamıştır.
"Dinde zorlama yoktur" ayet-i celilesi gayri Müslimler içindir. Yoksa Müslüman bir ferdin Kâfir gibi yaşama hakkı yoktur!
İslam ile diğer ideolojilerin arasında nedenli büyük farklılıkların bulunduğu barizdir. Bilindiği gibi diğer inkılapçı ideolojiler; karşıtlarına karşı her türlü disiplin (!) metodunu uygulamaktan geri durmazlar. Aralarında küçük bir düşünce ayrılığı bulunanlar dahi kurtuluşu, ülkelerini terk edip başka ülkelere sığınmakta bulurlar. Örnek olarak komünist, nazi, faşist, ırkçı ülkeleri göz önünde bulundurabilirsiniz. Bir demokrasi ülkesi olan Amerika'da bile zencilere sosyal haklar tanınmamaktadır. Öyle ki; bir zenci bir beyazın lokantasında yemek yiyememektedir. Ancak İslam, bunların utanç verici uygulamaları yanında, hükmü altında yaşayan herkese -hangi dinden olursa olsun- emin ve selamette olduklarını belirtmiş; hayatın her sahasında çalışma ve ilerleme fırsatını hazırlamıştır. Evet gayri Müslimler hiçbir yerde görmedikleri ve asla göremeyecekleri huzuru, İslam'ın gölgesinde görmüşlerdi. Eskiden İslam'ın hakim olduğu ülkelerde yaşayan tarafsız gayri Müslimlerin anlattıkları da bunu kanıtlar.
Günümüzde İslâm dünyasının karşı karşıya bulunduğu en büyük mesele, ne gayri müslimler arasında İslâm'ı yaymak ne de yeni Müslümanlar kazanmaktır. Bunların hiçbiri İslâm dünyası için problem değildir. Esas problem; Müslümanların İslâm'dan uzaklaşmaları, yüzlerini Doğu'dan Batı'ya çevirmeleri Avrupa'nın bayraktarlığını yaptığı sözüm ona medeniyet kervanına katılmaları, Avrupa'nın üzerine oturduğu değerlere bağlanmaları ve onun izini takip etmeleridir. •Prof. Dr. Muhammed Yusuf Musa
Sayfa 35
224 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.