Sahi, kaç kişinin canı sıkılır,huzuru kaçardı bir başkasının acılarına...
Sayfa 27Kitabı okudu
"Elleri ayakları felçli olduğu için, Kuran okurken sayfaları oğlundan çevirmesini istirham edecek kadar nazik babaların, çocuğu uyuduğunda rahatsızlık vermemek için diliyle Kitabın sayfalarını çeviren gül yüzlü insanların cennete uçtuğu coğrafyanın adıdır Gazze.
Sayfa 61
"Çünkü görülen paylaşılır. Paylaşıldığında bilenler çoğalır, bilenler çoğaldığında bilinç artar. Bilinçle birlikte tepki artar. Artmamalıdır. O halde paylaşılmamalı, görülmemelidir."
Sayfa 39
''Yaşasın beyazlar, yaşasın Amerika, yaşasın Batı. Siz yaşayın! Siyahlar ölür. Müslümanlar ölür. Yeter ki siz yaşayın."
Myanmarlı Müslümanlardan en az 180 bininin budistlerin insanlık dışı saldırılarına maruz kalıp mülteci konumuna düşmesine ve yaklaşık 800 bininin vatandaşlıktan çıkarılmasına rağmen Dünya Bankası verilerinde Myanmar'daki mülteciler "sıfır" olarak gösterilmektedir.
Sayfa 12
Batı özellikle Birinci Dünya Savaşına kadar mütemadiyen savaşmıştır. Otuz Yıl Savaşları, Din Savaşları, Yüzyıl Savaşları Avrupa tarihini en iyi anlatan ifadelerdir.
Sayfa 13
Batı'nın oburluğunu ne Latin Amerika ne Kuzey Amerika ne de Doğu'dan akan kan ve göz yaşı doyurabilmiştir. Nihayetinde oburluğun ve açgözlüğün bir sonucu olarak 10 milyondan fazla insanın öldüğü Birinci Dünya savaşı ve 60 milyona yakın insanın can verdiği İkinci Dünya Savaşı yaşanmıştır. İnsanlık tarihinin bu en yıkıcı iki savaşı da Batı'nın eseridir.
Sayfa 14
Adamlar vardı, adam gibi adamlar. Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir Nebevi hadisine kulak verip komşusunu gözeten adamlar. Evine ekmek götürme kaygısı ile gözü dışarda olmayanlar vardı. Kim ne giyer, kim ne yer ne içer diye merak etmeyip mütevazi hayatında tevazuu içinde yaşayanlar vardı.
Sayfa 67
Kadınlar vardı. Anne gibi müşfik, teyze gibi müdavi. Çocukları ile ilgilenmeyi ibadet sayan ve onların dertleriyle hemdert olan kadınlar vardı. Misafirlikte dostunun anlattığı acıyı taa ciğerinde yaşayan kadınlar. Ev oturmalarında koltuk ve yemek takımlarından fırsat bulup(!) hasbi meseleleri konuşan kadınlar vardı. Dünyaya dair, öteye dair adamakıllı ancak kadınca konuşan kadınlar.
Sayfa 67
Gençler vardı. Lüks arabaları olmayan, bir eşarba 500₺ vermeyen, arkadaşını hasetle ve rekabetle değil gıpta ile izleyen ve arkadaşının varlığıyla mutlu olan gençler. Östrojen ve testesteron hormonları dengede olan gençler vardı. Birbirine namahrem olan ve hududa saygı duyan. Erkekleşmemiş kadınlar ve kadınlaşmamış erkekler vardı. Genç kızda ağırbaşlılık genç erkekte beyefendilik vardı. Dost meclisinde ön plana çıkmak için insanlıktan çıkmayan, ortamlara girebilmek için kırk kılığa girmeyen gençler vardı.
Sayfa 68
Özgür insan, kahveniz nasıl olsun sorusuna farketmez cevabını veren değil midir? Orta şeker kahve içen bir insan ki kahvesi şekersiz geldiğinde yüzü buruşmakta Türkiye'de. Gazze'de kahveler, şekerine bakılmadan da içilebilmekte. İnsanlarda araç ve ev tutkusu bulunmamakta. Kıyafetler caka satmak ve böbürlenmek için değil tesettür için kullanılmakta.
Sayfa 68 - undefined