Ziya Paşa: "Diyar-î küfrü gezdim beldeler kâşâne- ler gördüm /Dolaştım mülk-î İslâmî bütün virâneler gördüm" derken İslam ülkesindeki halden elbette yakınıyor, kendi yurdunda da büyük şehirler, güzel yapılar görmeyi diliyor; di- yar-i küfr diye alay ettiğinden belli: "Avrupa’yı hor görmeyin, gâvur 'deyip de geçmeyin, örnek alın," diyor, ancak büsbütün değişmeye razı değil, Avrupalı olmak arzusu yok. Avrupa’yı bilen, anlayan, Avrupa’dan örnek alan bir Doğu adamı olarak kalacak. Bakın, gazel yazmayı bırakmıyor, mısraı kıramıyor, öteden beri yazılagelen şiirden ayrılamıyor. "Biz de AvrupalIlar gibi yazalım, biz de birer Avrupalı olalım," diyemiyor. Geleneği kırmak, Avrupalı bir yazar, Avrupalı bir şair olmaya özenmek, ilk adımı atmak şerefi Tevfık Fikret’indir. Halit Ziya’ nındır, Cenap Şehabettin’indir.