Kitap ve gazete... Biri zamanın dışındadır, öteki"an" ın kendisi.
Sayfa 102Kitabı okuyor
Hiçbir büyük yazar yalın değildir. (...) Gazete dili yalın olabilir. Upton Sinclair yalın olabilir. Annemiz yalın olabilir. Dergiler yalın olabilir. Lanet okuma yalın olabilir. Ama Tolstoy’lar, Melville’ler yalın değildir.
E-pubKitabı okudu
1986 yılında Turgut Beyi terletmeye başlayan bir diğer sorun, basının deyimiyle «irtica tehlikesi» idi. Özal'ın Anavatan Partisi içinde ağırlık taşıyan bir kesim, böyle bir sorunun varlığını bile kabul etmiyordu, ama gazete manşetlerine yansıyan olaylar, kurtuluşu şeriata ve din devletine yönelmekte arayanların örgütlenme ve yayılma çabalarını ortaya koyuyordu. Bu gelişmelerin Cumhurbaşkanı Evren'i de rahatsız etmeye başladığı gözleniyor, ayrıca dış dünyada «İslamcı akımlar Türkiye'de de ağır basabilir mi?» sorusunu soranlar çoğalıyordu. Yenilikçi yönlerine bakarak Özal'a oy vermiş olanların bu gelişmelere tepkisi de giderek artıyordu
Filistinli hacılar evlerine mi döndüler, bu mutluluk gösterileri neden? Gazete sayfasında uyuyakalan siyah çocuklardan biri mi uyandı yoksa?
Değilse tüm bu havai fişekler, süslü kıyafetler, bunca renkli albenili kutlamalar neden?
Sanayi devrimi bitmediyse, kara kıtanın çocukları evlerine dönmediyse, Gazze 'de sürtüp duran serseri duvar, defolup kendi cehennemine dönmediyse, bu yılın yeni bir yıl olduğu yaygarasını koparan kim?
Sayfa 96Kitabı okudu
Merakınız olacak, gidişata bakacaksınız, olaylara müdahil olmaya çalışacaksınız. İçine girmeseniz bile ne olup bittiğini bilmeniz gerekir. Dünyayı takip edeceksiniz ama öyle sadece 3-5 gazete kitap okuyarak değil; tutkuyla, hakkını vererek...
