İnsanlar, Bosna, Kosova, Çeçenistan ve Irak'tan geçtiği haberlerle tanınan mühim bir gazeteci olan Şerif Turgut'un ürkütücü sözlerini paylaşıyordu: "Savaşların başlangıcında bir eşik var," diye yazmıştı mart ayında. "O eşik toplu ölümleri kanıksatma ve sistematikleştirme." Ve eklemişti: "Siz siz olun, toplu ölümleri kanıksatmalarına izin vermeyin."
Sayfa 135Kitabı okudu
Bak yanına ben oturdum. Bildiğim için sana tıp ve ilaç dünyasının %1’ini anlattım. Gözüm kapalı bir fili tarif edecek kadar bilgiliyim. Yanına oturan hemşerin gümrükçü olsaydı, gümrüklerdeki pisliği anlatacaktı. Milletvekili olsa devlet yönetimindeki, hâkim olsa hukuktaki, iş adamı olsa iş hayatındaki, sporcu olsa spordaki, subay olsa ordudaki, öğretmen olsa eğitimdeki, gazeteci olsa basındakini... Sen hepsini böyle gözlerin fal taşı gibi dinleyecektin.
Reklam
Gazeteci Faruk Bildirici'nin kitabında bir sahne vardır; Lise'de öğretmen sınıfa sorar:"İleride ne olacaksınız?" Çocuklardan biri "Ben Türkiye'nin başbakanı olacağım!"der, öğretmen dahil bütün sınıf güler, çocuk hırs yapar. Söyleyen çocuğun adı Mesut Yılmaz! Gülmeyiver çocuğa, değil mi?Niye hırs yaptırıyorsun?
Gazeteci Şerif
“Balkan Savaşı, Türk ordusunun katıldığı bir savaş değildir,” diyordu Mustafa Kemal, “Bu bambaşka bir şeydi, bir bozgundu, fakat Türk ordusunun bozgunu değildi. Hayır, hiç değil. Bu Türkiye’deki eskinin yıkılması, Türk ordusunun başındaki bilgisiz kumanda heyetinin geri çekilmesiydi. Balkan kuvvetleri bu savaşın sonuçlarını, o dönemde Türkiye’ ye hakim olan şahısların bilgisizliğine borçludur.”
Sayfa 139 - MasaKitabı okudu
. Kolağası Mustafa Kemal Bey bir 'halı tüccarı' kılığında İskenderiye'ye ulaşmış oradan 'gazeteci Mustafa Şerif' olarak imzaladığı mektuplarını yine bu adla postaya vermiş ve Trablus'a geçmişti. Bütün bunlar İngiliz İstihbaratını atlatmak için düşünülmuş gizlilik önlemleriydi. Trablus'a ulaşınca sahte kimliklerini bırakıp gerçek kimlikleriyle ortaya çıkacak ve işgalci İtalyanlara kan kusturacaklardı. .
Sayfa 183Kitabı okudu
Trablusgarb'a Gönüllü Gitti
Afrika'daki son Osmanlı tümeni "savaş olmaz" diye düşünülerek Yemen'e gönderilmişti.Kumandan ve vali vekili Neşet Bey ancak kendisi gibi genç subayları gönüllü olarak yanında buldu.Enver Bey,Fethi ( Okyar ) , Mustafa Kemal ( Atatürk ), Nuri Bey gibi bu subaylar resmen değil , gönüllü statüsüyle gönderilmişlerdir.Mesela Mustafa Kemal oraya Mısır üzerinden "gazeteci Şerif" sahte kimliğiyle gitmiştir.
Reklam
Şerhe çalışmak
Emin Kâmil şarkı söyleyen oğlan üzerinde felsefe yapıyor, İsmet Şerif milli yaralarımızı bir makale edasıyla şerhe çalışıyor, gazeteci delikanlılar hürmetle susmakta devam ediyorlardı.
Trablusgarb'a Gönüllü Gitti
"Mustafa Kemal oraya Mısır üzerinden -gazeteci Şerif- sahte kimliğiyle gitmiştir. İtalya bu savaşta dünyada ilk defa kanatlı uçak kullanmıştır. Fakat bu uçağı savunma güçleri düşürdü ve hatta karşı keşif için kullandı."
İtalyanların saldırması üzerine vatan toprağı sayılan Trablusgarb 'ı savunmak için gazeteci Mustafa Şerif takma adıyla oraya koşan Mustafa Kemal. Mısır'dan Bingazi'ye giderken at tepmesinden yaralanmış ve tedavi için İskenderiye'ye dönmek zorunda kalmıştır. Salih (Bozok) Bey'e yazdığı 15 Kasım 1911 tarihli mektupta şöyle demektedir: "Ben seyahatin bir noktasında hayvandan vurularak berayi tedavi (tedavi için) için İskenderiye'ye geldim İade-i afiyet (iyileşmek) üzereyim, valideyi hastalığımdan haberdar etme.''
Sayfa 129Kitabı okudu
64 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.