Türkiyede håkim erkek kültürü, erkeksi olmayan varlıkların arasındaki çağrışımı onları aşağılamak için kullanarak bu kelimenin çift anlamlılığını suistimal ediyor. "Mala vurmak" veyahut "ete gitmek" kulağa büyükbaş hayvanlar ile ilgiliymiş gibi gelse de aslında seks işçileriyle birlikte olmak demek. "Kadınbudu köfte"
Rahman ve Rahim olan Allah'ın ismiyle başlarım...
Bu güne kadar kimleri tanıdık? Kimlere hayran olduk? Kimleri sevdik? Kimler ve yaptıkları beynimizi meşgul etti, kimlere özendik?
Şarkıcılar, türkücüler, tiyatrocular, artistler, mankenler, futbolcular, haberciler, siyasetçiler, gazeteciler vs.vs... Bir asırdır önümüze konulan, sevdirilen
Çözümleme
Anlatmak istiyorum. Ara sıra, bazen sık sık.
Dilim: yazı, müzik, resim, çıkardığım sesim.
Şükürler olsun ki uyandım,
Duyabiliyorken, görebiliyorken, dokunabiliyor,
Tanıyabiliyor ve sevebiliyorken
Tamamen sessizliğe gömülmek bir hata.
Bu metin, iki yıl boyunca (1972 eylülünden 1974 eylülüne kadar) kollektif bir binada kalarak Sovyet vatandaşlarının gündelik yaşamını paylaşan ve "gerçek sosyalizm"le tanışan iki Fransız gazeteci tarafından yazılmıştır. Fransa’ya döndüklerinde, bu gazeteciler Fransız Komünist Partisi’nden ayrıldılar.
Devrim sırasında bir tren Rusya
Polis Akademisi'ndeki PKK açılım toplantısında neden sadece yandaş gazetecilerin görüşleri dinlendi? Öbür gazetecilerin görüşleri neden dinlenmedi? Alemsiniz yani.
Görüşleri dinlenmeyen gazeteciler sadece onlar da on dan ... Çağırıp dinlediler ki, ne düşünüyorlar öğrensinler. Malum, telefonları dinlenen öbür gazetecilerin görüş leri zaten biliniyor. Polis teşkilatımız tarafından ... Eee, 24 saat dinledikleri gazetecileri, bir de toplantıya çağırıp ekstra dinlemenin manası var mı?
Dinle dinle aynı şey ... Yanardöner değiliz ki birader, te lefonda ne diyorsak, o.
Bakın 'Döner' dedim, aklıma geldi. .. Başbakanımız Rixos'tan döner dönmez, döner yemeye gitti. ..
Çıkartırsan Polis Döver
Tayyip'in polisinin haşinliği ve Polis Akademisi'ndeki PKK açılımı toplantısında sadece yandaş gazetecilerin görüşlerinin dinlenmesi konusunda 5 Ağustos 2009 tarihinde Yılmaz Özdil şunları yazıyordu:
soğuk bir kış günü varoluşsal sancılar çeken hafif esmer bir gencinin yaşadığı paradokslar kadar soğuk bir prag var şuan ;en azından saygı gösterilmesi gereken bir sex işçisine ihtiyaç duyan hedonist bir zengin ile karşılaştırıldığında en azından bir öteki olarak gerçekten bir öteki'ydi bu esmer genç !, politika'nın ne olduğunu bilecek
Ve cumhuriyet 100. yaşında büyük bir sessizliğe bürünmüştü.
Vesayet rejimi, terör örgütleri, mafyalar, gazeteciler, aydınlar, muhalefet liderleri, amerika severler… 100. Yıl Türkiyesinde kazanan yoktu yenilebilecek kim varsa ne varsa ülkedeki herkes yenilmişti artık yenilecek kimse kalmamışı.
100 yıllık cumhuriyetimizin hazin hikayesi.
Eskiden başakla ölçerlerdi güneşin sapını
Şimdi kanun değiştirdi hayat
Asrın kayıp kantarı
biraz tutmuş vicdanlar
her köşe insan tuzağı
entrika ışıltısı Bizans altını
yağ tüccarı gazeteciler
tacirler bezirganlar
borsa simsarı diplomalı katiller
say sayabildiğin kadar
ağzına kadar tebdil kıyafet dolu çarşı
naylon köleliğin dijital çağı
nüfus sayımı sağlık politikası
peltemsi canlılar asit şifası
hayattan çok kan ve kin vaat eder
mülkiyetin anayasası
kapitalizmin evrensel istatistiğinde
neye göre yükselip neye göre düşer
polis devletlerin derecelendirme puanı
Bilirsiniz, işkencede verilen elektrik
Sanayicilerin cebinden geçer
Kantarın topuzuna bakmalı !
Murathan Mungan
youtu.be/TW3RUcX2V_4?si=...
İbnülemin Mahmud Kemâl.
Tabii tabii tabii. O başda olmak şartıyla. İbnülemin Mahmud Kemâl Bey'in bir hikâyesini anlatayım. Cenâzedeyiz, ama kimin cenâzesiydi hatırlamıyorum, onu maalesef hatırlayamıyorum, bizim Nusret Yeşilçay Hoca da Belediye başimamı, büyük cenâzelere yani ekâbire onu