Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
Dıranas'a cevap: Haddini bil!
"Delikanlı, haddini bil!" cümlesiyle biten Orhun'daki ilk polemik yazılarından birinin başlığı da "Haddini Bil!"dir. Atsız'ın 4 ciltlik lise tarih kitaplarını eleştirmesi üzerine Ahmet Muhip, Hâkimiyeti Milliye gazetesinde bir yazı yazmış, Atsız da ona Orhun'un 3. sayısında (5 II. Kânun 1934) cevap vermiştir. Atsız'ın "delikanlı" demesinin sebebi, o sirada Ahmet Muhip'in henüz 24 yaşında olmasıdır. Ahmet Muhip Atsız'ı "cüretkâr" olmakla, "bilmediği mevzular üzerinde... uluorta iddialara" girişmekle itham etmiştir. Atsız'ın cevabı serttir: “Benim yüzlerce kitap okuyarak ve yıllarca çalışarak meydana getirdiğim bir eseri, o eser ne kadar taslak olursa olsun, Muhip B. gibi henüz özenti şiirler yazmak çağında bulunan çocuklar tenkit edemez." "Muhip B. bu yazım hakkında ehemmiyetle nazarı dikkati celbediyor. Kimin nazarı dikkatini celbediyor ve ne için celbediyor acaba? Kendisi tarihin nazariyeleri, usulü ve tespiti hakkında ne kadarlık fikir ve bilgi sahibidir ki çizmeden yukarı çıkabiliyor da söze girişiyor?" (s. 52)... “Görülüyor ki fiili, fâili yerinde bir cümle yazmaktan âciz olan bu lise mezunu Türkçeyi ancak Salamon, Nobar veya Çaldaris kadar biliyor. Bu kabil Don Kişotça yazılar 'Fon Lökok'la 'Pol dökok'u birbirine karıştıracak kadar cahil olan gazeteciler için pek ayıp sayılmazsa da lise mezunu olan Muhip B.in, bir lise hocasının yazısını tenkide yeltenirken biraz daha bilgili ve şuurlu olması icap etmez miydi?" (s. 53).
Reklam
1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları”208 ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Atsız Mecmua'dan, Ötüken'in son sayılarına kadar. Atsız Mecmua'da ve Orhun'un ilk dizisinde eleştirdiği veya kalem kavgasına giriştiği kişiler
Atatürk'ün cenaze töreni için ayrılan meblağa dair..
Cumhuriyet gazetesinin aktardığına göre, 15 Kasım 1938'de, TBMM'de yapılan dört saatlik müzakerelerin ardından, cenaze masrafları için 500.000 liralık bir ödenek ayrılması kararlaştırılmıştı. Bu para sadece 15 yıl önce vermiş olduğu kendi Kurtuluş Savaşı'nın iktisadi yaralarını iyileştirmeye uğraşan genç Türkiye Cumhuriyeti için
Gazeteciler kamuoyunun fikrinin şekillenmesinde büyük rol oynuyorlardı.
"Biz bir ülkeyi yok etmek istediğimiz zaman, şımarık varlıklılarına emrederiz, onlar itaat etmeyip orada kötülük işlerler. Böylece, o ülke helaka müstahak olur, biz de onu yerle bir ederiz." (İsra Suresi-16. ayet) Bu ayete ilk bakışta belanın geleceği kesimin o ülkenin zenginleri, bunlara yol veren yöneticiler gelebilir, ancak
Reklam
Hitler Döllersheim'i neden yıktı?
Eldeki belgelere göre yıkılan köyde tank talimi hiç yapılmamıştı. Kaldı ki bu tür askeri manevra ve talimler için Avusturya’nın sayısız boş alanı vardı, yeni alan açmaya hiç gerek yoktu. Üstelik Hitler Döllersheim’dan başka hiçbir Avusturya kö­yüne dokunmamış, tam tersine onları mali ve teknik destek sağla­yarak kalkındırnııştı. Köyde Nazilerin
Sayfa 29 - ALFA Yayınları | 18. Basım 2014Kitabı okudu
Aranızda zeki olmayan kim var? Hiçbir şey yapmayanlar da zeki, politikacılar da, gazeteciler de...
Sayfa 154Kitabı okudu
Bütün savaşlarda böyledir; askerler çarpışır, gazeteciler bağrışır ve palavracı yurtseverlerin hiçbiri kısacık propaganda gezilerinin dışında, cephedeki siperlere yanaşmaz bile.
Sayfa 79 - bgst yayınları - Haziran - 2017Kitabı okudu
Diplomasi günleri başlamıştı, bu yüzden ciddi bir çevirmene ihtiyaç doğmuştu. Latife görüşmeye gelen yabancı gazeteciler ile Mustafa Kemal arasında çevirmenlik yapıyor, onun notlarını alıyor, birikimi ve aklıyla ona yardımcı oluyordu.
Sayfa 28 - Doğan KitapKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.