Ey gazeteciler! şahsî garazları ve fikr-i intikamı uyandırdınız..
Gazeteler iki kıyas-ı fasid cihetiyle ve haysiyet kırıcı bir neşriyat ile ahlâk-ı İslâmiyeyi sarstılar. Ve efkâr-ı umumiyeyi perişan ettiler. Ben de gazetelerle, onları reddeden makaleler neşrettim. Dedim ki: Ey gazeteciler! Edibler edebli olmalı, hem de edeb-i İslâmiye ile müteeddib olmalı. Ve onların sözleri, kalb-i umumî-i müşterek-i milletten bîtarafane çıkmalı. Ve matbuat nizamnamesini, vicdanınızdaki hiss-i diyanet ve niyet-i hâlise tanzim etmeli. Halbuki, siz iki kıyas-ı fasidle, yani taşrayı İstanbul'a ve İstanbul'u Avrupa'ya kıyas ederek efkâr-ı umumiyeyi bataklığa düşürdünüz. Ve şahsî garazları ve fikr-i intikamı uyandırdınız. Zira elifbâ okumayan çocuğa, felsefe-i tabiiye dersi verilmez. Ve erkeğe, tiyatrocu karı libası yakışmaz. Ve Avrupa'nın hissiyatı, İstanbul'da tatbik olunmaz. Akvamın ihtilafı; mekânların ve aktarın tehalüfü, zamanların ve asırların ihtilafı gibidir. Birisinin libası, ötekinin endamına gelmez. Demek Fransız büyük ihtilali, bize tamamen hareket düsturu olamaz. Yanlışlık, tatbik-i nazariyat ve mukteza-yı hâli düşünmemekten çıkar. Ben ki ümmi bir köylüyüm, böyle cerbezeli ve mugalatalı ve ağrazlı muharrirlere nasihat ettim; demek cinayet işledim...
Sayfa 114
Bütün savaşlarda hep aynı şey olur;askerler savaşır, gazeteciler şamata koparır;o milliyetçi nutuklar atanların hiçbiri kısacık propaganda gezileri dışında cephedeki siperlerin yanından bile geçmez. Kimi zaman uçakların savaşın koşullarını değiştirdiğini düşünerek kendimi avutuyorum. Bundan sonraki büyük savaşta belki de tarihte eşi benzeri olmayan bir görüntüyle karşılaşabiliriz:Vücudunda kurşun deliği açılmış bir aşırı milliyetçi.
Reklam
Bütün savaşlarda hep aynı şeyler olur; askerler savaşır, gazeteciler şamata koparır; o milliyetçi nutuklar atanların hiçbiri , kısacık propaganda gezileri dışında cephedeki siperlerin yanından bile geçmez.
Zindaşti yi tahliye operasyonun da Burhan kuzunun büyük rolü olduğunu konu ile ilgilenen gazeteciler belgeleriyle ortaya koydu...! Burhan kuzu Cumhurbaşkanı başdanışmanı iken dava hâkimini etki altına almak için kendi şahsi telefonu yerine cumhurbaşkanlık külliyesinden sabit telefondan arayarak hâkimi etki altına da almıştır. Bu telefonun HTS kayıtları da ortaya çıkarılmıştı. Yani Burhan kuzu külliyede ki sabit telefondan arayarak emir çok büyük yerden ve Zindaşti kararını ona göre ver demek istemiş netice de zindaşti tahliye edildi. BU ÜLKEDE KAMU KURULUŞLARININ ÇÖKERTİLDİĞİNİN ISPATIDIR VE NEREDEYSE HER BAKANIN KAYIT DIŞI ÖRGÜTLENEN KİŞİLER İLE İLTİSAKLI OLDUKLARI FOTOĞRAFLAR İLE GÖZLERİMİZİN ÖNÜNE SERİLDİ. Zindaşti meselesi iktidarın ve Burhan kuzu nun başını çok ağrıtacak iken covid döneminde bir gün Burhan kuzunun covid den öldüğü haberi geldi. Fakat bir süre sonra bazı söylentiler Burhan kuzunun yaşadığını..! ve bu davayı alâl acele sümen altına ittirilmek için böyle bir tezgah kuruldu denildiği araştırmacı gazeteciler tarafından bir idda olarak ortaya atıldı. OLUR MU OLUR BU ÜLKE DE BU SAAT'TEN SONRA HUKUK DIŞI HERŞEY OLABİLİR. TIPKI 15 TEMMUZ MECLİS ARAŞTIRMA KOMİSYONU RAPORUNUN KAYBOLDUĞUNU SÖYLEMELERİ GİBİ..
Biz ne zaman korksak, bütün bu uyuşuk halimize rağmen gazeteciler kalkıp kaygılarımızı dağıtmaya ça­lışırlar; onların vaatlerinden bir Düzenbazlık Antolojisi yapabiliriz.
İkinci Harekât ve Oy Hesabı Müdahale, yurt çapında büyük bir sevinçle karşılanmış, ülkücü gençler kan bağışı için hastanelerde, gönüllü gitmek için askerlik şubelerinde kuyruk oluşturmuşlardı. Millet, topyekûn millî bir seferberlik hâlindeydi. Çiftçiler, traktörleriyle tarlalarından topladıkları meyve ve sebzeleri askerler için Mersin limanına
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.