İttihatçılar Anadolu'yu varoluş mücadelelerinde son kale olarak görüyorlardı ve buranın homojen hale getirilmesi tutunma kabiliyetlerini kuvvetlendirecekti. Çok milletli nüfus, zayıf bir devletin taşıyamayacağı bir yüktü. Osmanlılar bir taraftan Ermeni ve Süryanileri yerlerinden söküp yok ederken diğer taraftan muhacir ve göçebeleri Türkleştirmelerini hızlandıracak şekilde iskân etmenin yollarını aradılar.