Zaman Ne Çabuk Geçiyor
Daha dünmüş gibi kulaklarımda annemin sesi
Dikkat et düşersin oğlum demesi
Oysa ben ne kadarda dikkatsiz davranmışım
Oysa ben ne çok yanmışım
Ne çok düşmüşüm böyle
Affet beni annem seni anlayamamışım
Ben bu hayatı hep iyi sanmışım
Oysa ne de çok aldanmış yıkılmışım
Bu nasıl bir yazı kader
Annem gel de sen bir anlam ver Zaman diyorum neyin
1K, Sevmeyi Var Edenlere :)
Bu sabah pek bir neşeli başladım güne, taa yüreğime sinen koskocaman bir merhabanın eşliğinde.
Tekrar tekrar merhaba, hoşgeldin dost, senin nezdinde :
Yatmadan önce birileri adına dua eden kadınlar var ya , onları anlayanlara. Yaralarını sarmak için çırpınan ancak çaresiz kalanlara , bir ah'la hayata tutunmaya çabalayan , görüntüye aldanmayıp biraz zahmet buyurarak görünenin ardına bakmayı unutmayan , gülünce; dünyayı kıskandıran , kötü olan her şeyi alt ederek kötü olduğuna utandıran, havayı değil , hayatı soluyan herkese.
Yeniden , telaşsız, sakin , dinlenmiş ama geç kalınmamış umut , güler yüzlü huzur ve dua dolu bir hayat..
youtu.be/w3MMbvh-vmE
Genç Semih'in Arayışları (öykü, lütfen okur musunuz :)
Anne baba yeter artık!
Benim üzerime çok geliyorsunuz, bunaltıyorsunuz beni. Ben özgür olmak istiyorum. Bende gezip dolaşmak, eğlenmek istiyorum. Arkadaşlarımın yaptığı gibi bende gece geç saatte eve gelmek istiyorum. Benimle neden bu kadar çok uğraşıyorsunuz? Ben size ne kötülük yaptım? Hem eğlenmek gezmek suç mu? Kitap okumak, ders çalışmak
Ben Hâlâ O GÜNAYDIN Demeyenlere Karşıyım / Günaydın 1K
Sabah sabah bela mısın sen ya diyenlere, oooo sen bize mesaj atar mıydın diyenlere, ulan daha yatacaktım of ya diyenlere, gidecekleri yerlere geç kalanlara, hayatın tüm olumsuzluklarına rağmen ısrarla hayata gıcıklık olsun diye benim gibi inatla tebessüm edenlere, benden kucak dolusu sevgi, saygı ve kocaman bir GÜNAYDIN 🙋
Gömü'ye giriyoruz, dedi bana, buradan yavaş geç.
Vitesi küçülttüm hemen, yolu incitmekten çekinircesine yavaşça geçtim kasabanın içinden.
Radar mı var burada, diye sordum o sırada, her defasında onun için mi uyarıyorsun beni?
Yok, dedi.
O halde, dedim; vaktiyle burada kaza geçirdin de, netameli bir yer olduğunu bildiğin için uyarıyorsun?
Yok,
Sayfa 80Kitabı okudu
....”Mucizenin insanı aciz bıraktıqına inananlara, çözdükçe dolanan düqümlere , birbirine şifa olduğu kadar yara olanlara, kendi ölümüne qeç kalanlara, zaman ve mekan dışında bir yerlerde saklanmak isteyenlere ve GeçKalan’lara”
içli bir avaz olmuş, ...
Çok uyumak istemek, ama bugünü de uykusuz tamamlamak,bütün tebrikler uykusuz kalanlara sabaha pişmanlık kapınızı çalacak ama çok geç olacak...Sabahta uyumaya zaman yok işte her şey bizi bekler...Yorgun ve uykusuz bir güne merhaba...Hemen toparlanma vakti ve hiçbir şeyi çaktırmamak lazım... (ŠÇ)
Bu öykü geç gelen yolculara asla kapı açmayan bir otobüs şoförüne dair. Kimseye. Ne otobüsün yanında koşup ona yalvaran bakışlarla bakan ezik lise öğrencilerine, ne kapıya aslında zamanında gelmiş de bütün suç şoförünmüş gibi vuran sinirli tiplere, ne de onu ellerindeki alışveriş torbalarını sallayarak durdurmaya çalışan yaşlı ve titrek kadınlara. Kötülüğünden değil, çünkü kötülüğün zerresi yoktu bu otobüs şoförünün ruhunda; ideoloji meselesiydi sadece. Bu şoförün ideolojisine göre, geç gelmiş yolcuya kapıyı açmak otuz saniyenin altında bir zaman alsa ve kapıyı açmamak yolcunun hayatından on beş dakika kaybetmesi anlamına gelse bile, açmamak toplumun yararınaydı; çünkü o otuz saniye otobüsteki her yolcu tarafından kaybedilmiş olacaktı. Otobüste durağa zamanında gelmiş altmış kadar suçsuz yolcu bulunduğunu varsayarsak hep birlikte yarım saat kaybedecekleri kolaylıkla hesaplanabilirdi, on beş dakikanın iki katı. Geç kalanlara kapı açmamayı bu yüzden ilke edinmişti.
Sayfa 4
Ne demişti atalarımız, "Ölenle ölünmez." dememişler miydi? Er geç insanlar ölüyorlardı, geriye kalanlara bu ölüme dayanmak, direnmek düşüyordu.
Sayfa 33Kitabı okudu
