Türkiye'deki insanlar "Türkiye halkı" olarak anıldığı zaman yalnız çalışıp kazanan, şuraya buraya giden, oturan ve eğlenen bir yığın akla gelir.
Aynı insanlar "Türk milleti" olarak ele alınınca geçmiş yüzyıllardan kopup gelen, zafer ve kültür yaratıcısı olan, gelecek için ülküsü bulunan, bunun için savaşa varıncaya kadar her fedakârlığı göze alan güçlü bir topluluk söz konusudur.
Komünistler milletlere "yığın" diyemedikleri için halk diyorlar. Onlar için insanlar hammadde yığınından başka bir şey değildir. Đran'daki komünist partisinin adı olan "Tûde", Farsça'da "yığın" demektir. Bizdeki komünistler de bir zamanlar "Yığın" adında bir dergi çıkarmışlardı.
Komünist Çin'de yüz milyonlarca insanın Mao'nun sözlerini gece gündüz ezberlemeye zorlanması milletleri yığın, hatta sürü gibi görmenin bir şeklidir.
Çünkü halk şuursuzdur. Baştaki zorbalar neyi telkin ederse onu körü körüne yapar. Böylece iktisadî bir takım başarılar sağlanır; yollar yapılır; kanallar açılır; ağaçlar dikilir, ırmakların yatağı derinleştirilir ve bunları yaparken halk sürüsünden milyonlarca insanın ölmesine ehemmiyet verilmez.
Millet ise şuurludur. Neyi, ne için yaptığını bilir. Halk, arkasında makineli tüfekler işlediği için savaşta ileri yürür. Millet bir görev yaptığına inanarak ateşe atılır. Yaratılıştan cesur olmasa bile sırf haysiyet ve utanç duyguları yüzünden ölüme doğru gitmekten çekinmez.
Türk Halkı Değil Türk MilletiyizKitabı okudu
…
Böylece bir oldu gündüzle gece
Selamlar söyledim seni sevmeye,
…
Sayfa 7 - İbrahim TenekeciKitabı okuyor
Bu ben olabilirim;
"İnsan uyandığında rüyasını hatırlamaya çalışır ama epeydir onun gördüğü rüyalar o kadar güçlendi ki, artık uyanınca rüyalardan kopamıyor, gerçek hayatı hatırlamakta zorlanıyor. Güçlü rüyalar. O rüyalardan kalan fotoğraflar kaplıyor gündüzlerini. Gözlerini açınca neredeyim diye tavana bakıyor. En son ne olmuştu? Dün gece, daha dün gece. Ne olmuştu?"
Seyyidhan Kömürcü
tükenmeyen bir gece çalıyor aklımı
uzak bura olsa gerek:
aradığım, kaybettiğimden fazla
Yunus Emre GüneşKitabı okudu
varoluş
Search for:
Arama..
Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri
Atatürk Ansiklopedisi > Genel > Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri
31
Ara
Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri
PDF
"Gece gökyüzüne bakmayan gündüz toprağa bakmayan insandan pek hayır gelmez." derlerdi eskiler.
Sayfa 24Kitabı okudu
gece yüzlü bir coğrafyada tarihine yabancı gözlerim.
Sayfa 21 - Züleyha SELÇUK -Perçemimden Kan Damlayan ŞiirKitabı okudu
Bu sırada, Selanik'te Genç Kalemler adında bir dergi çıkıyordu. Derginin başyazarı Ali Canip Bey ile, bir gece, Beyaz Kule bahçesinde konuşuyorduk. Bu genç bana dergisinin dilde sadeliğe doğru bir dönüşüm gerçekleştirmeğe çalıştığını; Ömer Seyfettin'in dil hakkındaki bu fikircileri tamamiyle benim düşüncelerime uyuyordu.
Uykusuz Her Gece..
Kafama bireyin yalnızlığını taktığımdan beri uykuyla aram yok nasılsa. Mümkünse gözlerimi hiç kapatmayacağım kalan yıllarımda..
Sayfa 3
Biz Gazzel Çocuklar
Biz ölüyoruz böylece
Gece gündüz demeden sabah akşam demeden
Ölüyoruz biraz bebek, biraz çocuk demeden
Şebboylar karanfiller boy atacak derken
Üstümüze fosfor bombaları
Üstümüze bombalarla ölüyoruz
Duysun diye görsün diye dünya
Gökyüzü gözyaşlarını bize doğru
Zalimin silahları bize doğru
Biz ölüyoruz böylece çoluk çocuk
Size bir ah bırakıp ölüyoruz
Bir sabah uyanışı gibi
Gönlünüze kuşlarla emi!
Eray SarıçamKitabı okudu
"Gece gökyüzüne bakmayan, gündüz toprağa bakmayan insandan hayır gelmez."
Sayfa 24
Yol hiç bitmesin, gece ebediyen var olsun ve gönlümden boğazıma doğru batan ilkel ve bitimsiz duygu tükenmesin istiyorum.
Sayfa 16Kitabı okudu
Hangi sokak ölümü aşacak bir yola çıkar, geç kalmış adamların neyi ayak sesleri anlatır? İyi bilir. Gece yarısı söylenmiş son söz, onun ağzından çıkmıştır.
"Ah, size neler olduğunu hiç anlayamıyorum. Neyiniz var sizin? İtiraz etmekten başka yapacak işiniz yokmuş gibi davranıyorsunuz. Bakın! Dün gece uyumadan önce dergi okudum. Işıkları söndürmeden önce de dergiyi pencerenin hemen yakınında duran küçük dolabın üstüne bıraktım. Bunu anlıyor musunuz?"
Sayfa 98
