“-Kırgınlık- derdi intihar eden her genç kızın ardından Medet’in eniştesi. Sokağımızın kızlarını küstürmüşlerdi. Birer birer öldürüyorlardı kendilerini. Kimse onları görmüyordu. Onlar ise görünür olmak istiyorlardı. Kırıldıklarını herkes, bütün dünya bilsin istiyorlardı. Çok ani ve sertti cevapları. Görünür olmak için kendilerine böyle bir yol bulmuşlardı. Artık genç kızların birbirini intihara sürüklediği bir yerdi burası. Salgın bir hastalığa tutulmuş gibi, her genç kız, bir diğerinin ardına ilikliyordu ölümünü. Şehir bu hastalıktan nasıl kurtulacağını bilmiyordu. İntihar her geçen gün biraz daha hayatın kendisi oluyordu.”
Dirilmek her zaman olduğu gibi ölülerle irtibat kurmaktan geçer. Nereye gitmek gerektiğini bilmek ancak nereden başlanması gerektiğini bilmeye bağlıdır
Reklam
"Çok mu seviyorsun saçlarımı?" derdi. "İçinden yıldızları topluyorum" derdim ben de.
Sayfa 181Kitabı okudu
" Daha doğar doğmaz kuyruğundan yakalanır kadın. Gece dışarıda ne işin var? Hamile kadın sokağa çıkmaz. Eteğin kısa. Tanımadığın adamlarla konuşma. Namuslu ol. Ne demekse... Evlen. Niye? Kocana itaat et. Itaat, sebep? Ana ol. Ya istemezsem? Topuklu giyme. Bir yerine mi battı? Kahkaha atma. Kafa mı atayım? Sen sus. Susmayacağım. Seni öldüreceğim. Kadın olduğum için mi? Nasıl bir hayat bu? Bir kadın kaç kere ölür?" NAZAN KESAL
Zamanın geçtikçe iyi şeyler getireceğine inanmıyorum.Zamanın iyi şeyler getirmek gibi bir derdi olduğuna inanmıyorum.Ileride bir yerlerde iyiliğin bizi beklediğine inanmıyorum.Hayatın tekâmül, gelişim,inkişaf,ilerleme diye kendinden menkul bir mecburiyeti olduğuna inanmıyorum...Meğer ki dünya denilen gezegen esasen bir yürüme bandı imiş.Meğer ki her şey bizim kuruntumuz imiş.Yürüme bandı üzerinde geçen bir vakte 'hayat' demek ancak böyle bir kuruntu ile mümkünmüş.
Bu gururu ben de biliyorum.
Geçen gün yatıyordum. Bunlardan biri geldi. Ben de sevindim. Hasta yatağımda bana eziyete gelmiş oysa. Ben aylarca önce bir gün ona şarlatan demişim. Şimdi hatırlayamadığım güzel bir konuşmayla, kendisinin neden şarlatan olmadığını ve asıl şarlatanın ben olduğumu ispatladı ve hemen ayrıldı yanımdan. Bu saldırı biraz hoşuma gitti doğrusu. Ben, bu arkadaşın bana hiç önem vermediğini sanırdım. Söyler söylemez unuttuğum bir sözün onu aylarca ilgilendirmesinden gururlandım. Onun gibi derli toplu bir insanı bu kadar etkilemem benim hesabıma sevindirici bir başarı. Benim şarlatanlığıma gelince... onu zaten biliyorduk.
Sayfa 666Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 911 ile 920 arasındakiler gösteriliyor.