384 syf.
·
Not rated
#OkudumBitti #WulfDorn #Oyunbaz 382 ➜Her masalın sonundaki o cümleyi hiç düşündün mü? “Ve sonsuza dek mutlu yaşadılar” Bu cümlenin içinde kaçınılmaz bir gerçek gizlidir. Çünkü sonunda kayıp vardır..!! En acımasız yanı da şudur: Öncesinde ne kadar mutlu olduysan, kaybettiğinde o ölçüde canın
Oyunbaz
OyunbazWulf Dorn · Pegasus Yayınları · 20164,624 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 18 hours
Serinin ikinci kitabı olan Atuan mezarları beni çok etkiledi. İlkindeki gibi bol simgeler,metaforlar ve Jung'un arketipleribe bolca göndermeler vardı. Atuan mezarları rahibeler meclisi tarafından yönetilen dişil bir yapıdır. İçinde sadece rütbesine göre rahibeler ve hadımağalar bulunmakta asla erkek cinsi girmemektedir. Ve baş rahibe ölünce,onun öldüğü gece doğan kız çocuğu (belli şartları sağladıktan sonra, sağlıklı olmak vs.)rahibeliğe seçilir. Bu küçük bebek aslında rahibenin ruhunun yeniden beden bulmasıdır ki bu da Jung'un dört arketipinde bahsedilen yeniden doğuşun psikolojisi bölümünü anımsattı. Kendine dayatılan bir rolü,sorgulama fırsatı olmadan sahiplenen,ve mezarlardaki isimsizler tarafından ismi yutulup özünü yitiren kız Tenar 15 yaşına gelince baş rahibe unvanını artık alır ve kendini sorgulaması da bununla birlikte başlar. Atuan'ın labirentleri adeta onun zihni,bilinç altıdır. Labirette günlerce gezer ve özünü arar. "Gölgesi"ni tanır.. gene dualizm ana temadadır. İyi-kötü, özgür-tutsak, dişil-eril,karanlık-aydınlık iç içedir. Ezcümle bana sıkı bir beyin fırtınası yaşattı, özgürlük,öz,benlik,kendini tanıma,kararlarından emin olma ve psişeler dünyası ile ilgili çok sorgulattı
Atuan Mezarları
Atuan MezarlarıUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 20213,947 okunma
Reklam
Gece gece canım beyin fırtınası çekti. Şöyle hararetli bol hayretli bilim tartışması olsa da yesek. Açım.
140 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 days
Cebimize biraz kendimiz:
Dostoyevski’nin Rus edebiyatçılarını eleştirdiği ve insan doğasının yanlış anlaşılmasının karşısında olduğunu anlatan derinlemesine bir eser.Kesinlikle okunmalı, anlayamadığımız yerlerde anlamak için kafa patlatılması ve beyin fırtınası gerektiren bir eser.Kitaba gelirsekte : İnsanın sadece akıl bilimle hareket etmediği dolayısıyla davranışların sonradan tahmin edilemeyeceği üzerinde duruluyor.Giriş kısmında karakterimizin hasta olduğunu fakat hastaneye gitmeyi reddettiğini görüyoruz.Yani insanın yaşaması için aklın yeterli olmadığı anlıyoruz.İnsan davranışlarını sürekli belirlemeye çalışması totaliter yönetimlere yol açtığını savunan bir kalem. Kitaptaki karakterimiz akıl değil şüpheyle hareket ediyor.Ve bunun sonucu karar veremiyor ve harekete geçmemiş oluyor.Harekete geçtiğinde de bundan utanç duyuyor.Aynı zamanda karakterin 40 yaş seçimi tesadüf değil.Edebiyatta 40 yaş deneme süresi olarak bilinir.Peygamberlik yaşı, Musa’nın Sina Dağında 40 gün kalışı, 40 gün 40 gece düğün gibi örnekler sıralanabilir.Aynı şekilde ikinci kısımda da karakterimizin karşısına çıkan kıza karşı davranışlarıyla da kitabı anlamaya olumlu katkılar sağlanıyor.Şimdiden keyifli okumalar, güneşli günler.
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128.5k okunma
Gece yarısı, beklentinin zaten fazlası.
Gece 01:00'den sonra akla gelen düşünce mi düşün kendisi mi çoğu zaman belli olmaz. Uyanıkken rüya görmek gibi, gözlerin açık, dudakların kapalı, duvarlar sessiz, bedenin yolculuğa hazır, konum ise olmak istediğin yer. Beynin, gün içinde yoğunluğunu bir kenara bırakıp, kendisiyle konuşmak için bile isteye seçtiği ama aslında en uygunsuz zamandır gece yarısından bir saat sonrası. Hayal ile gerçekliğin ortaya çıktığı ringde başlarken beyin fırtınası, sol beyin analitik, rasyonel ve mantıklı düşünürken, sağ beyin sezgisel ve duygusal bakmaya çalışır çoğu zaman. Sağ beyin bu oyunu öyle güzel oynar ki insana, sol beynin boşa gider çoğu zaman kendince olan çabası. Eşleşme hiç bir zaman değişmez. Umutlar, vaadler, duygular ve hisleri sağ beyin en ihtişamlı gücüyle arkasına alabilmişken, sol beyin için mantık, güneş doğana kadar olabilir çoğu zaman yüz karası. Gece 01:00'den sonra alınan kararlar, güneşin doğumuyla ortada kimsesiz bırakılırken, sol beynin dudaktan çıkmasa da "Aptalsın" dediğini duymak, hiç bir anlam ifade etmez sağ beynin kazanılmış zaferi sonrası. İnsanın en büyük düşmanı bile kendisiyken, inandığınız Şeytan'ın mesai yapmasına gerek yoktur gece yarısı. Gece yarısı, beklentinin zaten fazlası. Cihat İNCE
464 syf.
·
Not rated
Bu zamana kadar okuduğunuz tüm fantastik kitapları unutun! Haşhaş Savaşı sizi çok farklı boyutlara götürecek Rin yetim olarak geldiği dünyada hiç tanımadığı bir ailenin yanına verilir ve orada büyümeye başlar. Üvey ailesinin yaptığı Haşhaş kaçaklığının tüm gelir giderini de Rin yapar. Daha sonrasında alacağı bir haber ile de Sinegard’ın en ünlü askeri eğitim okuluna girmek için gece gündüz çalışmaya başlar. Asıl mücadele bundan sonra başlıyor. Birbirinden farklı ve mücadeleci çocuklarla eğitime tabi tutulan Rin okula girdikten sonra burada kalıcı olmadığını öğreniyor. Çünkü her ders sonunda sınava tabi tutulup eğitim aldıkları hocaları tarafından seçilmeleri gerekiyor. Zorlu mücadele ve Rin’in irfan konusunda bu kadar çok konuları araştırması kendisinde kimsenin farketmediği bir takım üstünlükleri anlamasını sağlayıp, savaşın baş kahramanlarından biri olarak yoluna devam edecektir. Kitabın konusunu bir kenara bırakıp kendi görüşlerimi söylemem gerekirse kitap tek kelimeyle mükemmel mükemmel mükemmeldi. Okuduğum her cümlenin kalite ve özgünlüğü ve olayları anlama açısından sizi beyin fırtınası yapmaya zorluyor. Görüp görebileceğiniz tüm vahşetleri içinde barındıran kitabımız, sizi heyecanla beraber üzüntüyü de sokuyor ve etkisinde çıkmanız zaman alıyor. Kitabın birinci kısım ile üçüncü kısım arasında o kadar fark var ki nasıl bu duruma gelindiğini anlamıyorsunuz bile. Hele Rin ile Venka’nın yüzleşme sahnesi… O sahnede ağlamayan kitabı bıraksın ve okumakta vazgeçsin..
Haşhaş Savaşı
Haşhaş SavaşıR.F. Kuang · İthaki Yayınları · 20211,004 okunma
Reklam
320 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Nasıl yorumlayacağımı bilemediğim bir kitapla geldim bu sefer.Rüya alemindeki sinemada korku filmi seyrederken aynı zamanda sinemanın kafesinde dostlarla felsefe sohbeti yapar gibiydim kitap boyunca. Kafanız karıştı farkındayım ama benim de kafam bir hayli karıştı,ne okuyorum ben dedim.Rüya mı,gerçek mi,ya da ne kadarı rüya,ne kadarı gerçek… Bir pansiyonda kalan Umut, gece girdiği denizden bir daha çıkamamıştır.Odasına araştırma için giren Yalçın Teğmen Umut’un yazdığı hatıra defterini bulur belki bir ipucu yakalarım diye okumaya başlar.Bizde o defterle beraber Umut’un Hayal dünyasının içinde buluruz kendimizi. Vicdan,Duygu,Gurur,Huzur,Umut,Hayal,Dünya,Saadet bunlar size ne ifade ediyor? .İçimizdeki duygular dediğinizi duyar gibiyim.Evet ama bu kitapta vücut bulmuş,hepsi birer karaktere dönüşmüşler ve kendi isimleri ile özdeşleşmiş kişilikler olarak çıktılar karşımıza. Bol bol metaforlarla süslenmiş kitabı korku filmi tadında heyecanla okudum.Metaforların neyi anlattığını çözmek için beyin fırtınası yaptım.Yazarın güçlü ifadeleri ile yer yer sarsıldım.İyi ki böyle bir kitap yazmışsınız ve iyiki de okumuşum .Kaleminize sağlık
Demir Ağaç
Demir AğaçTurgut Ülgezer · A7 Kitap Yayınları · 201720 okunma
58 syf.
·
Not rated
Eserin perde arkasının psikanalitik düzlemde onlarca saat konuşulacak içeriğe sahip olduğunu söyleyebilirim. Stevenson'ın düşünsel eylemi bir özne olarak nesneye karşı ilk adımını içeriyor. Yani eser boyunca gösterdiği saldırgan fiiliyatın gizil amacının (Thanatos) ya da gizil arzusunun (Eros) temel dayanağı o nesneyi elde etme gücüdür.
Palmiyelerin Altında Stevenson
Palmiyelerin Altında StevensonAlberto Manguel · Yapı Kredi Yayınları · 2020181 okunma
67 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.