Gönlün isteklerime kalmasın diye sağır! Düş kurduğum vaha değil misin, ağır ağır Anılar şarabını içtiğim testi ya da? Gece göklerince bu gönül sana tutkun, Sen ey hüzün kâsesi, sen ey büyük suskun, Daha çok severim seni benden kaçtıkça, Ve, gecemin süsü, göründün mü açıkça Alayla, kollarımı sonsuz mavilikten Ayıran uzaklığı çoğaltır gibi sen.
Saçlar
SUS GÖNLÜM – Şems-i Tebrizi Bazen, uzaklaşmak gerekir yakınlaşmak için, Bazen, hatırlamak gerekir hatırlanmak için, Bazen, ağlamak gerekir açılmak için, Bazen, anmak gerekir anılmak için, Bazen de susmak gerekir duymak için, Eğer çok konuşmak faydalı olsaydı, İki ağzın ve bir kulağın olurdu. Onun için, çok dinleyip az konuşmak gerek! Eğer
Reklam
Senin gözün açık, kalbin uyuyor; benim gözüm uyuyor, gönlüme kapı açılmış! Gönlün ayrı beş duygusu var, gönül duygusuna iki cihan da pencere. Sen, kendi zayıflığınla bana bakma... Sana gece çağı ama o gece, bana kuşluk vakti. Sana zindan, fakat o zindan bana bahçe gibi. Meşguliyetin ta kendisi bana ıstirahat hali. Senin ayağın balçıkta, bana balçık gül kesilmiş... Sana yas, bana düğün, dernek davut zurna!
Sayfa 272 - MEB YayınlarıKitabı okudu
Gönlün ince sızısında İnsan bekler can pazarında Sanki bir gece gibi Örtü oldun üşüyen yüreğime
Sayfa 25 - Pêrî yayınlarıKitabı okudu
"Burada söz konusu olan, cinsel içgüdünün, Parti'nin denetleyemediği, kendine özgü bir dünya yarattığı için elden geldiğince yok edilmesi gerektiği değildi yalnızca. Daha da önemlisi, cinselliğin bastırılması isteriyi tetikliyordu; bu da Parti'nin istediği bir şeydi, çünkü savaş coşkusuna ve öndere tapınmaya dönüştürülebiliyordu.
Sayfa 148
Babam ateşler içinde
Gece gündüz çalıştın Zaman ile yarıştın Sonunda yorgun düştün, Yiğit babam, mert babam, Görmeyesin dert babam! Durușun aslan gibi, Gönlün gülistan gibi, Hayatın destan gibi, Yiğit babam, mert babam, Görmeyesin dert babam! Doğruluk libasımız, En büyük mirasımız Kısılmayan sesimiz Yiğit babam, mert babam, Görmeyesin dert babam! Mevlấ ya boyun eğdi, Başı göklere değdi. Arkamda sıradağdı, Yiğit babam, mert babam, Görmeyesin dert babam! Bestami Yazgan
Reklam
Bir yer var orada ikimiz için Orada bildiğin gibi şiiristanda Evler Yunus’un evleri Yollar Emrah’ın yolları ve Hayyam’dan birer rubai gemiler limanda Deniz bildiğin gibi Orhan Veli’den kalma Mevsimse Yahya Kemal’in sonbaharı Nedim’dir seyreylediğin bir elde mey, bir elde gül Çeşmeler Karacaoğlan’ın Dağlar Köroğlu’nun dağları Tarancı’nın kuşları havada dönen Kadınlar Haşim’in kadınları görüyor musun? Yeter bir nabız gibi vurduğun bende Bana bir şiir ver güzelliğinden Bütün şiirler senin olsun Şiiristan sultanı, devletlü gönlün emreylesin yeter ki Güzelliğinden nice ülkeler kurulur Yoksan gece ve ölüm Varsan el sürdüğün herşey şiir Ayak bastığın her yer şiiristan olur.
—-———————————————————————- Yakınla yakınlaşan sevenle sevilen bir olur —-———————————————————————- Kulun Rabbine yaklaşması kalbin ona boyun eğmesi ile olur —-———————————————————————- Bir kul kırk gün boyunca bir huyu benimserse , onu Allah onun tabiatı haline getirir. —————————————————————————- Fakir; allahtan başkasına ihtiyaç duymayan,
İnsan hayatın hızından ve rutin işlerden, düşüncelerden, koşuşturmalardan, kaygılardan öyle yorulur, ağırlaşır ki dinlenmek, ferahlamak, durmak ve soluklanmak için hiçbir şey yapmamak istediğinde odasına çekilmeli. Durmak hafifletir. Dingin olmalı arada gönül. Evinde, iş yerinde, her neredeysen orada hiçlik mekânı edinmeli, daha da olmazsa tek başına perdeyi çekip, lambayı yakmadan karanlıkta bir koltuğa oturup yahut seccadenin önüne diz çöküp dakikalarca hiçbir şey yapmadan, düşünmeden soluğunu hissederek inzivaya çekilmeli. Ses yorar, an gelir, kendi sesini bile duymak istemezsin. Nefes yorar, dem gelir, kendi nefesinde boğulursun. Kendi kokun bile sana pis, iğrenilesi gelir. Bil ki gönlün bir çöplüğe dönmüştür. Tıpkı deniz gibi arınmalı, durgun ve dingin olmaya çalışmalı. Nasıl ki gündüz kirlenen deniz, gece kendini temize çeker, ertesi sabah denizin yüzeyi çarşaf gibi olursa insan da aklını, gönlünü, tüm bedenini hiçliğe alıştırmalı.
Sayfa 116 - Kapı Yayınları
_İnsan, ya insan gibi akıllıca söylemeli yahut hayvanlar gibi susmalıdır! _Sessizce bir köşede oturan sağırlarla dilsizler, gevezeden daha üstündür. _Her ormanı boş sanma, belki de kuytuluklarında bir kaplan uyuyordur. _Hastaya şeker vermek günah olur, çünkü ona acı ilaç fayda verecektir. _İnsanlarla münasebetin ateşle münasebetin gibi olsun. Çok
Reklam
_Gazeller_ _Keşke uyuyabilseydim de, rüyada yüzünü gösterseydin. _Ey bütün maddî varlığından kurtulup, sadece baştan ayağa nür olan azîz varlık, yıldızlar bile seni görüp kendilerinden utanıyorlar. Senin cevherin kuyumcuda müşterilerce pek beğenildi. Yani asaletine, rühî güzelliğine, Hakk aşıkları hayran oldular. _Avareliği, bir bir şerbet gibi
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
"Bir şey var ki, onu yapmasaydı sonuna kadar katlanabilirdim," dedi Winston. Julia'ya, Katharine'in onu her hafta aynı gece zorladığı o küçük frijit töreni anlattı. "O da nefret ediyordu, ama bir türlü vazgeçemiyordu. Ne ad verdiğini mümkünü yok tahmin edemezsin." "Parti'ye karşı görevimiz," deyiverdi
Sayfa 147 - Can YayınlarıKitabı okudu
86 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.