Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir yer var orada ikimiz için Orada bildiğin gibi şiiristanda Evler Yunus’un evleri Yollar Emrah’ın yolları ve Hayyam’dan birer rubai gemiler limanda Deniz bildiğin gibi Orhan Veli’den kalma Mevsimse Yahya Kemal’in sonbaharı Nedim’dir seyreylediğin bir elde mey, bir elde gül Çeşmeler Karacaoğlan’ın Dağlar Köroğlu’nun dağları Tarancı’nın kuşları havada dönen Kadınlar Haşim’in kadınları görüyor musun? Yeter bir nabız gibi vurduğun bende Bana bir şiir ver güzelliğinden Bütün şiirler senin olsun Şiiristan sultanı, devletlü gönlün emreylesin yeter ki Güzelliğinden nice ülkeler kurulur Yoksan gece ve ölüm Varsan el sürdüğün herşey şiir Ayak bastığın her yer şiiristan olur.
—-———————————————————————- Yakınla yakınlaşan sevenle sevilen bir olur —-———————————————————————- Kulun Rabbine yaklaşması kalbin ona boyun eğmesi ile olur —-———————————————————————- Bir kul kırk gün boyunca bir huyu benimserse , onu Allah onun tabiatı haline getirir. —————————————————————————- Fakir; allahtan başkasına ihtiyaç duymayan,
Reklam
İnsan hayatın hızından ve rutin işlerden, düşüncelerden, koşuşturmalardan, kaygılardan öyle yorulur, ağırlaşır ki dinlenmek, ferahlamak, durmak ve soluklanmak için hiçbir şey yapmamak istediğinde odasına çekilmeli. Durmak hafifletir. Dingin olmalı arada gönül. Evinde, iş yerinde, her neredeysen orada hiçlik mekânı edinmeli, daha da olmazsa tek başına perdeyi çekip, lambayı yakmadan karanlıkta bir koltuğa oturup yahut seccadenin önüne diz çöküp dakikalarca hiçbir şey yapmadan, düşünmeden soluğunu hissederek inzivaya çekilmeli. Ses yorar, an gelir, kendi sesini bile duymak istemezsin. Nefes yorar, dem gelir, kendi nefesinde boğulursun. Kendi kokun bile sana pis, iğrenilesi gelir. Bil ki gönlün bir çöplüğe dönmüştür. Tıpkı deniz gibi arınmalı, durgun ve dingin olmaya çalışmalı. Nasıl ki gündüz kirlenen deniz, gece kendini temize çeker, ertesi sabah denizin yüzeyi çarşaf gibi olursa insan da aklını, gönlünü, tüm bedenini hiçliğe alıştırmalı.
Sayfa 116 - Kapı Yayınları
_İnsan, ya insan gibi akıllıca söylemeli yahut hayvanlar gibi susmalıdır! _Sessizce bir köşede oturan sağırlarla dilsizler, gevezeden daha üstündür. _Her ormanı boş sanma, belki de kuytuluklarında bir kaplan uyuyordur. _Hastaya şeker vermek günah olur, çünkü ona acı ilaç fayda verecektir. _İnsanlarla münasebetin ateşle münasebetin gibi olsun. Çok
_Gazeller_ _Keşke uyuyabilseydim de, rüyada yüzünü gösterseydin. _Ey bütün maddî varlığından kurtulup, sadece baştan ayağa nür olan azîz varlık, yıldızlar bile seni görüp kendilerinden utanıyorlar. Senin cevherin kuyumcuda müşterilerce pek beğenildi. Yani asaletine, rühî güzelliğine, Hakk aşıkları hayran oldular. _Avareliği, bir bir şerbet gibi
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Reklam
Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
"Bir şey var ki, onu yapmasaydı sonuna kadar katlanabilirdim," dedi Winston. Julia'ya, Katharine'in onu her hafta aynı gece zorladığı o küçük frijit töreni anlattı. "O da nefret ediyordu, ama bir türlü vazgeçemiyordu. Ne ad verdiğini mümkünü yok tahmin edemezsin." "Parti'ye karşı görevimiz," deyiverdi
Sayfa 147 - Can YayınlarıKitabı okudu
Gökyüzü Sofrası!..
~~~~ Gönlün gökyüzünü değil de, yeryüzünü arzu ediyorsa haline ağla, feryat et, sızlan! Çünkü sen, hayvanlar gibi, yeryüzüne mensup değilsin. Eğer mü’min isen, gerçekten inanmış bir kişi isen, nefis savaşı safına gir, çünkü senin meclisin, senin bulunacağın yer gökyüzündedir. Ey Hakk’ın kulu, göklere giden yolu bulmak ümidi ile kalk, mihrabın önünde bir mum gibi ayakta dur. İbâdete başla. Başı kesilmiş mum gibi, bütün gece ağla; arayış, istek uğrunda sıcak gözyaşları dök; yan, yakıl! Fazla yemekten, içmekten ağzını kapa, dudağını yum, gökyüzü sofrasına koş. Zaman zaman mâna göklerinden sana, ruhanî yağmurlar, ilahî aşk ve şevk harareti gelmede, senin gönül rızkın arttıkça, artmadadır. Seni de oraya götürseler, bu işe şaşılmaz. Sen aczine, âcizliğine bakma; isteğine bak.” ~~~~
Gönül, maneviyat mülkünün süvarisidir; şu köpek nefis de, onun gece gündüz yol arkadaşı! Süvari atını dörtnala koşturdukça, köpek de tıpkı avdaki gibi habire onun yanında koşar. Gönlün Yüceler Yücesinden, Sevgilisinden elde ettiği her şeyi o, gönülden kapıp çalar.!
89 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.