Hepi topu, eti budu, küçücük, zerrece bir demir tozuydu işte. Bırakmıştı kendini öylece; oradan oraya savrulsa, kaybolsa yerin dibinde umrunda değildi ki. Nefes almak bile yüktü de, ne etrafını duyuyordu ne de görmek istiyordu kimseleri. Canının canı gitmişti ya; o da cansız fersiz, ruhsuz, renksiz, sessiz öylece duruyordu yerde. Paslanmıştı da