Bir kapı, bir yatak, bir koltuk, bir leğen, bir parmaklıklı pencere vardı odada. Ama kapı gece gündüz kilitliydi, masada hiçbir kitap, gazete, kâğıt, kalem durmasına izin yoktu, pencere bir yangın duvarına bakıyordu; bütün çevreme ve hatta kendi bedenime bile tümüyle hiçlik egemendi. Elimden her nesneyi almışlardı, zamanı bilmeyeyim diye saati, yazı yazamayayım diye kalemi, bileklerimi kesemeyeyim diye bıçağı; sigara gibi en ufak bir sakinleştirici bile benden esirgendi. Tek bir söz söylemesine ve tek bir soruyu yanıtlamasına izin verilmeyen gardiyandan başka bir insan yüzü görmedim, bir insan sesi duymadım; göz, kulak, bütün duyular sabahtan geceye, geceden sabaha kadar en ufak bir besin almıyordu, insan kendi kendisiyle, kendi bedeniyle ve masa, yatak, pencere, leğen gibi dört beş dilsiz nesneyle çaresizlik içinde tek başına kalıyordu; suskunluğun siyah okyanusundaki cam fanuslu bir dal­gıç gibi yaşıyordu insan, kendisini dış dünyaya bağlayan halatın kopmuş olduğunu ve o sessiz derinlikten hiçbir zaman yukarı çekilmeyeceğini ayrımsayan bir dalgıç gibi hatta.
Bir Yusuf Masalı - Garib Çoban
Feyz istersen sana bir meseldir kabristan. Sadece şems vakti bilir nereye taşıyacak safran kokulu ruhlarımızı. Çünkü olmak istediğimiz kadar körüz sevmeye. Şems vakti dua ile bir nefeste çok fazla hatıra kaydedilir. Bir haber bekliyorsun, belki birini. Dertlerin nihayetini ya da güzel günlerin hayalini kuruyor. Ey gönül, ne olacaksa olur, bırak
Reklam
344 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Üç Yapraklı Ahududu (spoiler yok)
"Böyle ani ve büyük nefretlerin yalnızca iki sonucu vardır; ya siz silahlarınızı kuşanıp nefret ettiğiniz kişiyi mahvedersiniz ya da hiç hesapta yokken ona aşık olursunuz ve o sizi mahveder." ~ Kariyer değişikliği yapan Şafak, hayalindeki pansiyonu açar ama yanına gece kulübü kurulması Şafak'ın hayallerini suya düşürür. Hayaline sıkı sıkı tutunan Şafak ise gece kulübü sahibi olan Poyraz'ı bu fikirden vazgeçirmek için planlar yapmaya başlar. ~ 'Üç Yapraklı Ahududu' yazardan okuduğum ilk kitaptı. Romantik-Komedi türünde olan bu kitap, beklentimin çok üstünde çıktı. Öncelikle karakterler beklentimin dışındaydı. Şımarık bir kız ve gece kulübü sahibi olduğu için bad boy bir erkek okuyacağız diye beklemiştim ama hiçte öyle olmadı. Karakterlerin iç sesleri ve davranışları çok iyi bir şekilde yazılmıştı. Şafak çok güçlü bir kadın karakterdi. Poyraz'ın beyfendiliği, düşünceli olması ve aşkı çok güzeldi. Benim en sevdiğim erkek karakterlerden biri oldu. Kurguda geçen diğer karakterleri de çok seviyorum, hepsi sıcacık ve doğal karakterlerdi. Yazarın kalemi de çok akıcı, okurken hiç sıkılmadım aksine yüzümde hep bir tebessüm ile okudum. Kurgusunun da farklı bir şekilde yazılması kendisine öz yanını gösteriyordu. Öyle tatlı, öyle mütevaziydi ki... Bazı yerlerinde çok güldüm ve heyecanlandım. Kitabın içersindeki olaylar abartılardan uzaktı. Gerçekçiliğin de olması sizi okurken daha fazla içerisine çekiyor. Klişe olan yerler bile öyle güzel kaleme alınmıştı ki sizi o sıkılgan moda sokmuyordu. Sevemediğim tek durum ise kitabın sonlarının hızlı geçmesi oldu ve kafamda cevaplanmamış bazı soru işaretleri kaldı.
Üç Yapraklı Ahududu
Üç Yapraklı AhududuKübra Nur · Ren Kitap Yayınları · 20211,008 okunma
Kalabalığın Ortasındaki Yalnızlığım
Yalnızım, kimsesizim kalabalığın ortasında yapa yalnız Bir ben bir kendim varız o kalabalık da Başka kimse yok. Nasıl anlatsam yalnızlığımı bilemiyorum Bazen ruhumun derinliklerinde anafor oluyor yalnızlığım Bazen de ağır bombarduman uçağı gibi bombalıyor yüreğimi Rüyalarım da görüyorum hayatın hasret kaldığım güzelliklerini. Yalnızlık allaha
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki: — Bir gece hastalanıp da Allah'dan gelen acıya gönül hoşnudluğu ile katlanan kimse, anasından doğduğu gün gibi günahlardan arınır. O halde hasta olduğunuz zaman iyileşmeyi temenni etmeyiniz.» Dahhak der ki, «her kırk gecede bir başına ya bir belâ ya bir keder veya bir musibet gelmeyen kimsenin hesabına, Allah katında hiç bir hayır yazılmaz». Muaz Îbni Cebel (R.A.) der ki, «Allah bir kulun başına bir hastalık verince sol yanındaki meleğe «çek ondan kalemi», sağ yanındaki meleğe de «bu kulumun hesabına yapageldiği amellerin en iyilerini yaz» diye ta-limat verir. • Peygamberimiz (S.A.S.) şöyle buyuruyor: — Bir kul hastalanınca Allah ona iki melek göndererek «bakın baka-lım, kulum ne diyor» diye talimat verir. Eğer hasta «Elhamdülillah» derse bu sözü melekler tarafından Allah'a ulaştırılır. —-O, zaten bilir ya!— O zaman Allah buyurur ki, «bu kulumun eğer canını alırsam onu kesinlikle cennete yerleştireceğim ve eğer ona şifa verirsem etini daha semiz et-terle, kanını daha daha yarayışlı bir kanla değiştireceğim gibi günahlarını da muhakkak sileceğim.»
416 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Stephen King'in 1978'de yazdığı bu kitabı çok geç okumanın faydaları var: her şeyden önce kalemi çok iyi olduğu o dönemin bir eseri bu kitap. Kitaptaki iki üç öykü olmasa bu kitap belki de King'in klasiklerinden birisi olacaktı. Hayaletin Garip Huyları, King'in Mahşer, Sadist, O kitapları gibi bir klasik değil, ama onlara en yakın yerde duran bir çalışma kesinlikle. Bu kitap bir yandan King'in Kuşku Mevsimi kitabını da hafifçe andırıyor, orada daha rahatsız edici, daha ürkütücü öyküler var, en azından sadece Yetenekli Öğrenci öyküsünü bile hatırlayabiliriz. Burada ise öykü sayısı oldukça fazla ve bu öyküler hem gerilim hem korku türleri arasında rahatça geziniyor, ve neredeyse tamamı çok iyi bir iş çıkarıyor. Öyküleri okurken bir çoğunun filminin yapıldığını hatırladım: Mısırın Çocukları, Kamyonlar, Gece Vardiyası, Canavar vb. Hayaletin Garip Huyları, yazarın Korku Ağı kitabındaki mekânlara iki kez uğruyor, özellikle sonlardaki öykü çok iyi. Ayrıca burada Mahşer'de bütün dünyayı yok eden Kaptan trips hastalığının sebep olduğu felaketleri anlatan bir öykü de var. Sağlam King okurları başka bağlantılar da bulmuşlardır belki. Peki önerir miyim bu kitabı? KESİNLİKLE.
Hayaletin Garip Huyları
Hayaletin Garip HuylarıStephen King · Altın Kitaplar Yayınları · 2019763 okunma
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.