Uçsuz uzaklıkta bir yaşam,
Varlıktan habersiz
Yaşadıklarımızdan bir ses, kulak.
Masamızın iki ucunda birer mum
Loş bir tenha salıyor gözlerimize
Gece sular susuyor bize
Masanın ortasındaki şaraptan yudumluyoruz.
Ahali kıpırdaşıyor yatağında
Ben imzalı bir portre
Selamlıyor, seni ve suretini
Virgül ile devam ediyor dilim
Hatıralarımın bir defterini saklıyor
Tanıklığımızın bir resmini taşıyorum.
Her gelişim ya elim, ya yüreğim
Ya da ikisi birden dolu geldim
Şimdi kireçten duvarlılarım
Sıvalı ve yamalı yaralarım
Acılarımın kirişleri toz duman
Sorsalar neresi
Hep adını koyarım oraya
Sorsalar neresi
Hep otuzumdan öncesi derim.
/Ş.K/