Sabit siyah ayrılıktan
aldığım pay denk seninkine.
Neden ağlıyorsun? İyisi mi ver elini
ve söz ver bir düşte geri döneceğine.
Sen ve ben acıdan bir dağız, sen ve ben
bu dünyada bir daha hiç karşılaşmayacağız.
Hiç olmazsa gece yarıları
bir selam gönderebilsen yıldızlardan
"Sabit siyah ayrılıkdan
aldığın pay denk seninkine.
Neden ağlıyorsun? İyisi mi ver elini
ve söz ver bir düşte geri döneceğine.
Sen ve ben acıdan bir dağız, sen ve ben bu dünyada bir daha hiç karşılaşmayacağız.
Hiç olmazsa gece yarıları bir selam gönderebilsen yıldızlardan.''
Ölüm böyle bir şeymiş galiba, diye düşündü. Evdeki seslerin bir anda kesilmesi, kapıların kapanması, askıdaki baba ceketinin bir daha giyilmemesi, gece yarıları duyulan öksürük seslerinin kesilmesi demekmiş…
"Her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik." Seni düşününce bu söz geliyor aklıma. Her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik, yan yana fotoğraflar çektirdik, güldük, sevindik, eğlendik... Gün oldu sadece birbirimize güvendik, birbirimizi kolladık, birbirimize sarıldık, birbirimizin kollarında ağladık... Gece yarıları kötü bir haber nedeniyle yollara düştüğümüz de oldu, sabahın körlerinde çılgın tatil planları için de. Sebep ne olursa olsun biz yollarda çok iyiydik, yollarda mükemmeldik, galiba birbirimizi en çok yollarda sevdik. Bakma, seninle ben iyi bir ekiptik. Kaldırımlar biliyor, hakikatten de bir devir muhteşemdik Osman.
1902’de doğdum
doğduğum şehre dönmedim bir daha
geriye dönmeyi sevmem.
üç yaşımda Halep’te paşa torunluğu ettim
on dokuzumda Moskova’da komünist Üniversite öğrenciliği
kırk dokuzumda yine Moskova’da Tseka-parti konukluğu ve
on dördümden beri şairlik ederim.
kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
Kitabımız Kur'ân-ı Kerîm'de en çok tekrarlanan ifadelerin başında şunlar gelir: "Yoksa siz hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?", "Düşünmez misiniz?", "Akıl erdirmez misiniz?”, “Aklınızı çalıştırmaz mısınız?"
Onlar (o salim akıl saahibleri öyle insanlardır ki) ayakda iken, otururken, yanları üstünde (yatar)