"Her kap kendi içindekinin kokusunu verir." ~Abdülkâdir-i Geylânî~
Şeytanı her vakit dinleyen nefis ile 'mahall-i iman' olan kalp arasındaki o can alıcı melekut savaşında insan hakikati arıyor olmalıdır ki, kalbin Zemzem'i olan iman hakikatlerine kavuşsun.
Reklam
Şeytan taşlanmalıdır ki, gönül Kâbe'si putlardan azade olsun.
Cehenneme doğru yol alan insanları temiz sokaklardan cepleri para dolu bir vaziyette yürütmek neye yarar?
Herkes televizyonun çocukların terbiyesini bozduğundan şikayet ediyor. Okulların çocukları iyi eğitemediğinden söz ediyor. Peki, çocuğunu televizyona, sokağa ve okula teslim edip böylesi şikayetler üretmek yerine, ilâhî bir emanet bildiği çocuğunun terbiyesiyle bizzat meşgul olmak daha kolay, daha kesin ve daha kestirme bir çözüm değil midir?
Şahsen, adı bile 'nisyan' la aynı kökten gelen 'insan' ın hafızası konusunda o denli iyimser değilim. Ruhlar âleminde Rabbi nezdinde verdiği Elest bezmini unutan insanoğlu, başka neyi unutmaz ki?
Reklam
İnsanı kapitalist yapan ona bir imkân verilmiş olması değildir. Verilmiş imkânı,Rabbi adına ve O'nun izin ve rızası dahilinde değil,nefis adına,heva ve heves hesabına kullanmasıdır.
Hasan-ı Basrî, bulunduğu bir mecliste, sunulan tatlıyı "Şükrünü eda edemeyeceğimden dolayı yiyemeyeceğim" diye reddeden kişiye şu soruyu yöneltir: "Peki, hiç su içiyor musun?" Kaçınılmaz biçimde, "Evet" cevabını alınca, şöyle der: "İçtiğin suyun şükrünü eda edebildiği nden emin misin?"
Asıl problem eşyanın yokluğunda, nimetin kıtlığında değil. Asıl problem, nimeti nimet olarak görme şuurunun yokluğu. Şükrün kıtlığı.
Şikayetin artışı nimetin azalışından değil kısacası; nefsin azışından, gafletin artışından.
1,000 öğeden 761 ile 770 arasındakiler gösteriliyor.