Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.13
Tek gecede bana kendini okutan, konusu ile içimi sımsıcak yapan, akıcı anlatımı ile sıkmayan şahane bir kitabın yorumuyla geldim bugün.
Ava annesi çekip gittiğinden beri kadere inanmıyordu. Hatta şuan bu delice yağmurun altında büyükannesini son kez görmeye gidiyor olmak gerçeği bile onu bir umuda bağlamıyor aksine Tanrı ile pazarlağa girecek
120 syf.
·
Puan vermedi
sonsuz gün batımında'yı okuduktan sonra bu şiir kitabını okudum ve iyi ki böyle yapmışım. furuğ'un hayatını, yaşadıklarını, hislerini, düşüncelerini, mektuplarını okuyup iç dünyasına az biraz adapte olduktan sonra kendimi şiirlerine daha yakın hissettim.
zihni çok güzel. yer, zaman, duygu betimlemeleri çok güzeldi. okurken sıcacık
Tiraj Uğruna Katharina Blum’un Mahvolan Hayatı
#SPOİLER#
1970’lerin ikiye bölünmüş Almanya’sı. Yaptığı her iş istikrarlı bir şekilde iyi olan, çalışarak hayatını kazanmaya çalışan güzel bir kadın: Katharina Blum. Onu; evine yüzük gönderilen, birkaç kez erkekler tarafından evi ziyaret edilen, bir erkekle samimi şekilde dans eden diye tanımlamaya kalksam herkes ne düşünür? Tabiki kadın hakkında
Dikkat spoiler içerir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 2013 Mayıs ayında Obama ile Beyaz Saray içinde kırmızı oda adındaki bir odada yaptığı görüşme sonrasında bozulan ABD Türkiye ilişkilerine dair yazılmış güzel bir araştırma eseri. Suriye meselesinde muhalif grupları desteklediği iddiasıyla kırmızı odada sert geçen görüşmeden sonra ABD ile ilişkiler bozulur. 17-25 Aralık süreci, İran ambargosunu delme olayı gibi konularda Obama eline koz verilir. 15 temmuz darbe girişimi ve yaşananlar, ABD'nin ülkemiz yetkilileri ile görüşmek istememesi gibi konular anlatılıyor. Sonrasında Reza Zarrab davası ve bu davanın engellenmesi için ülkemizde bir gecede çıkan yasalar, siyasilerin sürekli Amerika'ya gitmesi gibi konular anlatılıyor. Darbe sonrasında Hulusi Akar'dan istekler, Trump'ın başkan olması ve referandum sonrasında Erdoğan'ı tebrik etmesi, bu yüzden kongre ile arasının açılması gibi konular da anlatılıyor. Gazze olayı, ABD içinde yapılan lobi faaliyetleri, laik lobi şirketleri yerine yandaş lobi bulma çalışmaları, Yahudiler ile çalışılması gibi konular da detayları ile anlatılıyor. En sonunda rahip Bronson olayı ve Trump'ın kendi yerini sağlama alması için yaptıkları detaylı bir şekilde anlatılıyor. Pelikan dosyasına da yer veren bu kitap yakın dönemi merak edenlerin mutlaka okuması gereken kitaplardan biri.
Öyle bir kitap okudum ki roman mı gerçek mi bilemedim. Nihan Kaya’nın kitapları uzun zamandır kitaplığımda duruyor. Kalemiyle bu kitabı ile tanışmak istedim. Müptelası olacağa benziyorum. Bir kitaba neler sığdırabilirsiniz? Ne kadar mesaj verebilirsiniz? Hangi duyguları hissettirebilirsiniz? Tarifi zor. Bir gecede bitirebilirdim fakat sindire sindire okumak istedim. Tadı damağımda kaldı.
Kitap ‘Nihan Kaya’ karakterinin psikanaliz yüksek lisansı tezini tamamlamak için ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde bir hastayla görüşme isteğiyle başlıyor. Sonra hastanın hayat hikayesinden roman-gerçek-roman-gerçek-gerçek-roman-gerçek-roman şeklinde ilerliyor. Psikoloji, felsefe, bilim, aşk hepsinden biraz biraz. Oldukça ilginç bir anlatıma sahip. Hele kitabın sonunda yer alan yazarla yapılan röportajı okuyunca zekasına, bilgisine, kalemine hayran kalmamak elde değil. Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Dilerim ülkemizde böyle değerler artar.
“Senin gibi kaybolmayı göze alıyorum; eğer sonunda kendime varabilmek varsa.”
“Sahile varıp gemileri yakmak gibisin. Susmak ama hep anlatmak gibisin. Sebepsiz gözyaşı dökmek gibisin. İçim dışım dışım içim gibisin.”
“Ama başka insanların başka yerlerde başka acılardan daha az muzdarip olmadıklarını garanti edebilir misin? Şu an daha büyük bir meseleyle uğraşan birilerinin var olmadığından emin olabilir misin?”
Bu kitabı bir cümle ile özetle derseniz şunu söyleyebilirim:
Yalnızca okursanız anlayamazsınız, içine girerseniz çıkamazsınız!
Lou Salome küstahça sayılabilecek bir notla Dr. Breuer ile görüşme talebini iletmiş ve bunda başarılı olmasıyla olaylara ilk adımımızı atmış oluyoruz bizde. Her şeyin başı sayılabilecek bu notun sonrasında olanlar ise
Yakışıklı Dük Blake doğum gününe kadar evlenmiş olmalıydı. Bunun içinde bir çöpçatanlık şirketi sahibi beyefendi ile bir görüşme ayarlıyor ve görüşmeye gittiğinde bir de ne görsün meğer beyefendi bir hanımefendiymiş. Siz zaten şimdiden hayal etmişsinizdir olayları.
Öncelikle her zaman söylerim romantik komedilerde sizi şaşırtacak çok fazla kurgusal olay yoktur. Yazarın dili, betimlemeleri kısacası yarım tarzı hoşumuza giderse kitabı beğeniriz. En azından bu benim için böyle.
Kitapta her şeyi tahmin edebiliyorsunuz. Ama yine de benim için harika bir kitaptı. Yazarın anlatımını çok beğendim. Beni resmen içine çekti ve bir gecede zaten kitap bitti gitti. Sadece birazcık daha uzun olmasını bazı şeylerin daha detaylı anlatılmasını isterdim
Çerezlik kitap arıyorsanız tercih edebilirsiniz.
