Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
329 syf.
·
Puan vermedi
Kemal Ateş'in Toprak Kovgunları adlı romanı kırsal kesimden şehre göç eden insanların şehirdeki yaşamını ve yaşam mücadelelerini konu edinen bir eser.Özellikle gecekondulaşma ve gecekondu mahalllerindeki yaşam, buradaki insanların şehirli insanların yaşayışına olan özlem, kır-kent çelişkisi değinilen önde gelen konular olarak dikkate çarpmaktadır.
Toprak Kovgunları
Toprak KovgunlarıKemal Ateş · İmge Kitabevi Yayınları · 200520 okunma
"Bilmiyorum. Mantıklı bir açıklamaya ihtiyacım var. Sebeplere ihtiyacım var. Çözümlere ihtiyacım var. Kafamın içi bir gecekondu mahallesi… Her gece başka şeyler konuyor. Kendi kendilerine, sormadan,benden izin almadan… Bu gidişle ilçe olacağım, il olacağım, ülke olacağım, haberim bile olmadan… Bu çarpık kentleşmeyi durdurmaya ihtiyacım var."
Reklam
403 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Anadolu Türkçesi ve şehir yaşamında pek bilinmeyen sözcükleri arayan okurlar için güzel bir roman. Kitabın sonunda, tek sayfa olarak anlamları verilen Anadolu ağzının sözcüklerinden çok daha fazlası, romanın içinde saklı. Bu açıdan çok beğenerek okuduğum bir eser oldu. Türkiye'nin yarası ağalık sistemi ve büyük şehirlerde ortaya çıkan gecekondu sorununu nasıl beslediği, 1960 ve 70'lerin gençlik hareketleri ve Amerikan karşıtlığı da ele alınıyor. Atatürk dönemine yapılan ve katılmadığım birkaç göndermeyle de karşılaşmam şaşırtıcı oldu..
Kara Ahmet Destanı
Kara Ahmet DestanıFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 2011476 okunma
842 syf.
9/10 puan verdi
Yazarın kendi yaşamından kesitler sunduğu bir yarı-kurgu olan hikaye, renkli kişilikleri ve her dakika hareketli mekanı ile okuyucuyu esir alıyor. Bombay, olabilecek her şeyiyle anlatılmış ; gecekondu semtleri, ışıltılı zenginliği, çaresiz-bilge insanları... Yaşama dair ne arasanız var. Yazarın deneyimleri hikayeye çok gerçekçi bir hava veriyor. Eserin boyutları göz korkutmasın, başladıktan sonra elinizden bırakamayacaksınız.
Shantaram
ShantaramGregory David Roberts · Artemis Yayınları · 20221,599 okunma
175 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
hayatta yaşamaktan daha zor bir şey yoktur,hele ki yoksulsan,gecekondu hayatı,sefalet,açlık,çaresizlik ama yine de hayata tutunmaya çalışmak,çabalamak, hayatı ile ilgili herşeyi topladığı kağıtlara günlük gibi yazan ve gecekondularına gelen bir gazeteciye bunları verdikten sonra değişen bir kadının acı dolu yaşam mücadelesi
Çöplük
ÇöplükCarolina Maria de Jesus · Armoni Yayınları · 2008199 okunma
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap çok yönlü bir kitap.Ana planda bir aşk hikayesi islenirken,kitabin arka planinda Istanbul'un 1969~2012 yılları arasında geçirdiği değişimi bir çok yönüyle görmek mümkün. Kitapta bu yıllar arasında kırsal kesimden İstanbul' a gelen insanların yaşadıkları,yasayabilecekleri olaylar çok samimi ve okuru içine çeken bir üslupla anlatılmış. Yazarın baska kitaplarında da görebileceğimiz kendinizi kurgunun içinde bulma hissiyatı bu kitapta da en üst düzeylerde. Dönemin ekonomik yapısını, şehir hayatını, gecekondu mahallerinde yaşayan insanların aile hayatını merak eden okurlar, bu oldukça başarılı tasvirleri olan ve araya da aşk hikayesi serpiştirilmiş kitabı okumaktan zevk alacaklardır.
Kafamda Bir Tuhaflık
Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,4bin okunma
Reklam
Eskiden Kemal Sunal filmleri çok tutulduğu için insanin aklına ister istemez Saban tiplemesi ile Recep Ivedik tiplemesini karşılaştırmak geliyor. Saban buyuk göçün başlangıcında köyden şehre yeni gelen, alçakgönüllü gecekondu mahallelerinde oturan başını döndüren şehir karsısında köy safiyeti taşıyan, etrafa sakin sakin bakan bir tipti. Şehrin katakullilerine akli ermezdi
Sayfa 211Kitabı okudu
Bir defasında da Gabri "Bizim Afrino'da bir üstünlüğün, iyi bir şeyin varsa övünmelisin" dedi. Anlamadılar. Şöyle açıkladı: "Eğer şayet araban ya da evin, arkadaşının arabasından, evinden daha iyiyse senin ona 'Benim araba senin-kinden daha iyi' demen lazım. Çocuğun onun çocuktan daha güzel ise 'Benim çocuk seninkinden daha güzel' demen lazım." "Niye, ne gerek var?" diye sordu Ayvaz. "Adet öyle, söylemezsen görgüsüzlük olur." Afrino'daki bu adet Ayvaz'a da Cemil'e de çok tuhaf geldi, ancak biraz düşündüklerinde dehşet içinde bizde de benzeri bir adet olduğunu fark ettiler. Biz de resmen övünmek yoktu ama çaktırmadan övünebilirdin. Meselâ evin güzelse, villan varsa, ön cepheye kocaman bir nal, nazar boncuğu asarsın. Eğer sıvası, badanası olmayan bir gecekondu yapmışsan bunları asman gerekmez, çünkü övünülecek, nazar değecek bir şey yoktur ortada. Ya da çocuğun sence güzelse yine bir nazar boncuğu asarsın. Nazar boncuğu asmak üstü kapalı övünmek sayılmaz mı? Üstelik bir de suçlama var çevreye: "Siz kıskanırsız bendeki zenginliği, gözünüz değebilir, şerrinizden selamette olabilmek için şatafatlı bir haset kovucu astım kapıma, destursuz girmeyin diye içeriye."
İnsanın varış noktası bir yer değil, olaylara yeni bir bakış açısıdır. Henry Miller Son birkaç yılda çok fazla seyahat etme şansım oldu. Seyahat ederken şahit olduğum en derinlikli şeylerden biri, ne kadar çok şeyi kanıksayıp hafife aldığımızdı. İnsanların ortalıkta ayakkabısız ya da ceketsiz dolaştığı gecekondu mahalleleri gördüm. İnsanların doğru dürüst para bile kazanmadan, fiziksel olarak aşırı zorlayıcı işlerde çalıştıkları yerlere gittim. Bu, bana bu gezegende yaşayan herkese değer vermeyi ve işimi hafife almamayı öğretti. Hedef: Her şeye açık kalın ve dünyanın yeni bir yerini görmeye bir gün (ya da bir hafta) ayırın. İşten izin almak gibi bir lüksünüz yoksa kendi şehrinizde değişik bir mahalleyi ziyaret edin. Sahip olduğunuz her şey için şükredin.
2 Ocak
BİR AKŞAMLIK Sevgilim kimsesizliğiyle övünmesin ellerim efkar dağıtalım bu akşam kabuklu meyvalar al içkimize arkadaş olsunlar şu cırlak satıcıdan içimde titreşen suları alıp sakla ağaçların ve gökyüzünün hamağında labirentleri boş kalsın biraz ülkemin Ankara kalesinden seyrederken kenar mahalleleri kibrit kutusu evlerde konuk olup radyasyonlu Karadeniz çayları içmeliyim gecekondu sakinleri bu akşamlık affetsinler bizi Güney Afrika madenlerinde kurşuna dizilen işçilerin Filistin'de katledilen dostların hoşgörüsüne sığınalım bu akşam.
http://www.siirperisi.net/siir.asp?siir=4247
Reklam
143 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
Şimdilik ilk 40 Sayfayı okuyabildim ama karşımızda modern ve bir o kadar acıtıcı, zorlayıcı bir Dede Korkut Masalı var gibi... Ilk sayfalarda okurken düşünmeden edemediğim toplumun ne kadar fevri olduğu oldu. Fabrikadan gelen atıklar yüzünden hastalanan gecekondu halkının fabrika sahibine isyan ederken iki gün sonra gönderiği yoğurt için duacı
Berci Kristin Çöp Masalları
Berci Kristin Çöp MasallarıLatife Tekin · İletişim Yayınları · 20121,696 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.