Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nihayetinde bir sonu olan ömür bana uzun görünmez, zira sona varınca, artık geçen zaman kalkıp gitmiştir, geriye sadece erdem'le ve doğrulukla yapıp ettiklerin kalır. Saatler, günler, aylar ve yıllar tükenir, geçen zaman geri döndürülemez, gelecek zamanda bilinemez; insanın kendisine yaşaması için tanınan süreye memnun olması gerekir.
Eskiden her yer bu kadar uzak değilmiş. Gitmek istedigin yer neresi olursa olsun çabucak gidermişsin. Gidilmek istenen mesafe saatler değil, günlerle tayin edildigi için kimsenin aklından zamanı ölçmek geçmez, bunun için telaş etmezmiş. O zamanlar kimse varacağı yer için dertlenmezmiş açıkçası. Yolda geçen zaman da varılan yere dahil edilir, o yol boyunca yaşananlar varılacak yerin, yapılacak işin, görülecek hesabın bir parçası sayılırmış. O yüzden de, eskiler uzağa bizden çok daha geç varsalar da, bizim kadar söylenmezmiş. Günler orada burada geçer, dağlar birbiri ardınca devrilir, insanların üzerine onlarca güneş doğup batar, ayaklar çoğu zaman gideceği yeri şaşırır da kimse dönüp arkasına bakmazmış. Aslolan yol değil, yolda geçen zamanmış çünkü. Bu yüzden de, yoldakine büyük bir hürmet beslendiği zamanlarmış.
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
Eskiden her yer bu kadar uzak değilmiş. Gitmek istediğin yer neresi olursa olsun çabucak gidermişsin. Gidilmek istenen mesafe saatler değil, günlerle tayin edildiği için kimsenin aklından zamanı ölçmek geçmez, bunun için telaş etmezmiş. O zamanlar kimse varacağı yer için dertlenmezmiş açıkçası. Yolda geçen zaman da varılan yere dahil edilir, o yol boyunca yaşananlar varılacak yerin, yapılacak işin, görülecek hesabın bir parçası sayılırmış. O yüzden de, eskiler uzağa bizden çok daha geç varsalar da, bizim kadar söylenmezmiş. Günler orada burada geçer, dağlar birbiri ardınca devrilir, insanların üzerine onlarca güneş doğup batar, ayaklar çoğu zaman gideceği yeri şaşırır da kimse dönüp arkasına bakmazmış. Aslolan yol değil, yolda geçen zamanmış çünkü. Bu yüzden de, yoldakine büyük bir hürmet beslendiği zamanlarmış.
Sayfa 178
Zevî Avn Sülalesi Krallıktaki Haşimî ailesinin atası olan bu Avn, daha önce bahsi geçen Abdullah oğlu Muhsin oğlu Avn’dır. Neslinden üç ayrı sülale gelmiştir: Devleti idare eden Muhammed sülalesi, Hüza sülalesi ve Nâsır sülalesi.Muhammed ve Hüzâ‘, Abdullah oğlu Muhsin oğlu Avn oğlu Abdülmuîn’in çocuklarıdır. Nâsır ise Avn’ın oğlu Fev- vâz’ın
Akılda kalanlar Osmanlı donanması yeteri kadar hazırlanmadan yola çıktı. Özellikle Pertev Paşa’nın asker ve kürekçilerin eksik olduğuna dair uyarıları dikkate alınmadı. Paşa, İnebahtı limanında kalınmasını ve savunma savaşı yapılmasını önermişti. Donanma darmadağın olsa da sadece Uluç Ali Paşa’nın kumandasındaki sağ kanat hiçbir kayba uğramadı ve üstelik düşmana da bir hayli zayiat verdirdi. Uluç Ali Paşa, bu başarısının ardından Kaptanıderyalığa getirildi ve ‘Kılıç Ali Paşa’ olarak anılmaya başladı. Osmanlı kaynaklarında ‘Sıngın’ olarak da geçen savaşta, Müezzinzâde Ali Paşa gibi birçok değerli Osmanlı paşası ve beylerbeyi de öldüğü için komuta kademelerindeki yetişmiş insan gücü sekteye uğradı. İmha olan donanma yerine yenisinin yapılmasını isteyen Sokullu Mehmed Paşa, mazeretler dile getirilmesi üzerine tarihe geçen sözünü söylemişti: “Devletin servet ve kudreti o derecededir ki, gerekirse donanmanın demirlerini gümüşten, halatlarını ibrişimden, yelkenlerini atlastan yapabilir.” Sokullu’nun savaşın ardından görüştüğü Venedik elçisine hitaben tarihe geçen bir başka vecizesi de şöyle oldu: “Biz Kıbrıs’ı almakla sizin kolunuzu kestik, siz İnebahtı’nda bizi yenmekle sakalımızı tıraş ettiniz. Kesilen kolun yerine yenisi gelmez, fakat kesilen sakal daha gür çıkar.” Osmanlıların Avrupa içlerine ilerleyişi dramatik bir şekilde sona eriyor İkinci Viyana Kuşatması/Bozgunu 12 Eylül 1683
“HABERLER. Otuz yaşında bir kadın, onunla evlenecek kadar deli bir adamı asla bulamayacağını söyleyerek kendisiyle alay eden komşusunu öldürdüğü gerekçesiyle tutuklandı. Katil, yaşlı kadına birkaç kez vurduktan sonra hâlâ biraz nefes aldığı için onu kemeriyle boğdu. Ben de olsam aynısını yapardım.” “Büyükannem, Oy kullanma, araba sürme,
Reklam
Orhan Pamuk'taki muhteşem gözlem yeteneğinin aşkla yoğrulmuş hali
"birlikte gittiğimiz bir misafirlikte, ağır havası sigara dumanlarıyla mavileşmiş bir odada, senden üç adım ötede oturan bir anlatıcının hikâyesini dikkatle dinlerken, geceyarısı o 'ben burada değilim' ifadesi ağır ağır yüzünde belirdiğinde seni severdim; tembellikle geçen bir haftadan sonra, gömleklerinin, yeşil kazaklarının ve bir türlü
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bu gece yine çok fazla kar yağdı. Çocuklar yakında pencerelerden girip çıkmak zorunda kalacağız diye son derece memnunlar. Gerçekten de bu sabah kapı kar yüzünden açılmaz hale geldi, yalnızca çamaşırlıktan dışarı çıkabiliyoruz. Dün gidip kasabanın yeteri kadar yiyecek stoğu olup olmadığını kontrol ettim. Çünkü bir süre insanlığın geri kalanıyla
Sayfa 24 - TİMAŞ YAYINLARIKitabı okudu
206 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.