Johann Wolfgang von Goethe: Faust
İNSANLIĞIN MUHASEBESİ, FAUST
Hatice BARAN
Alman edebiyatının en önemli romantizm akımının yazarlarından olan Johann Wolfgang von Goethe, birçok alanda kendini geliştirir ve en önemli ürünü olan “Faust”u 60 yıllık bir birikim sonucu ortaya çıkarır. 1749’da Frankfurt’ta dünyaya gelir. Yazarlık ve edebiyata katkısı Alman edebiyatıyla tek sınırlı
Bir ara Seyit Ahmet Arvasi Hoca’nın da kürsüye gelmesi ve konuşması istendi.
Asil adam, ağır ağır yürüdü. Ve kalabalığı bir müddet süzdükten sonra sadece şu cümleyi söyledi:
“İslamiyeti kurtarmayı bırakın! İslamiyetle kurtulmaya bakın!”
Halimiz hala bundan ibarettir.
S. Ahmet Arvasi öğretmenliğinin ilk yıllarında başından geçen bir olayı
Hazret-i Ömer, halifeliği sırasında bir gece asayişi kontrol için Medine sokaklarında dolaşıyordu. Gecenin karanlığında önünden geçmekte olduğu bir evden yüksek sesler işitti. Bir anne kızına şöyle diyordu;
- Kızım, yarın satacağımız süte su karıştır!
- Anne, Halife süte su karıştırmayı yasak etmedi mi?
- Kızım, gecenin bu saatinde Halifenin nerden haberi olacak, o şimdi yatağında yatıyor.
- Anne! Anne! Halife uyuyor, haberi olmaz diyorsun! Her şeyi bilen, gören ve her şeye kâdir olan Allahü teâlâ bizi görüyor, hâlimizi biliyor! Hilemizi insanlardan gizleyebiliriz, fakat her şeyi bilen ve gören Allah’tan nasıl gizlersin?
Hazret-i Ömer, bu kızın güzel ahlakına çok hayran kaldı. Bu durumu hanımına da anlattı. Sonra da, o kızı oğlu Asım ile evlendirdi. Asım’ın bu kadından bir kızı oldu. Bu kızdan da âdil halifelerden Ömer bin Abdülaziz hazretleri doğdu.
Özdeyişler - Filozoflar
_Büyücü elini şıklattı, fakirlik yok oldu; büyücü bir kez daha elini şıklattı, savaşlar yok oldu. Politikacı elini şıklattı; büyücü yok oldu.
_Halinize şükredin, zira Allah sizi Amerika, İsviçre ya da Fransa gibi bir ülkede yaşayan, her türlü sosyal hakka sahip, mutlu ve huzurlu zengin bir kâfir olarak da yaratabilirdi.
_Yücelmek için özür
Beraat etmek, her türlü kötülükten beri olmak, herhangi bir suç ve günahtan kurtulmak ve aklanmak demektir. Gerçek berat iki aşamalı bir düşünce ve davranış ahlakına sahip olmaya bağlıdır: zalimden berâ, mazluma vela. Hem dünyada hem de ahirette berat alabilmek, her şeyden evvel, zulümden beri olmayı, zalimlerden teberri etmeyi; mazlumun ve mağdurun yar ve yardımcısı olmayı gerektirir. Müslümanlar olarak berat edebilmemiz, yıllardır zulmedilen Uygurlu kardeşlerimizin, 4.5 aydır soykırıma uğrayan Gazzeli kardeşlerimizin beraatine yani kurtuluşuna bağlıdır. Bu ise Müslümanların birliğini, dayanışmasını, güçlenerek tek vücut olmasını zorunlu kılmaktadır. Berat gecenizi tebrik eder, bu gecenin böyle bir kurtuluş bilincine vesile olmasını dilerim. Mehmet Görmez
SİMURG a ULAŞMAK
SİMURG’A ULAŞMAK
Yedi cefa vadisini geçenin tahtı,
Cefanın yara-pare olmadığı beden ve yürekte başlayıp akıl ve gönülde bittiği, nihayetinde Ulu Bilgi Ağacı’ nın dallarında mekan bulan kadim inat yolculuğu,
Simurg, insanın hissiyatında kanat çırpan yüce rüyadır.
Simurg, yedi vadili yolu aşan Bilgi Ağacı’ nın engin dallarında kuru çalı yuvasından dünyanın üç ömrünü ve üç yok oluşunu seyreden bilge kuş,
Her yaşamı 1700 yıl, her sonu ateş; nazlı ölümün yakınlara geldiğini gördüğünde can alıcısına yük olmaz, kuru dallardan yuvasını kendi ateşiyle yakar kül olur ,bilgeliğiyle küllerinden yeniden doğmasını bilir. Ve üç kere 1700 yıl, üç dünya kıyameti, büyük bilgi deryası… Bilge; yaşamın sırrına, aşkın sırrına, acının sırrına, ölümün sırrına, bilgisine, simyasına, erdemine, cemine, ahlâğına…
Yedi vadi; İstek, Aşk, Ustalık, Kanaatkarlık, Yalnızlık, Şaşkınlık ve Yokoluş …
Simurg, Kaf Dağı’na binlerce yola çıkar, uğranılan vadiler zordur…Güçsüzler ,hedefsizler, azmetmeyenler, hilekârlar, nefsaniler, bi-vefalar, gayr-Habiller...Dönenler- arkasına bakanlar-,derken 30 kalır…Kendini arayan kişi erdeminde dem sürenler…
Yedi Vadinin cefasını azmeden 30 deli Kafa (dar) Bilgi Ağacı’nın dallarında gökkuşağının yedi rengiyle konar…
Dönenler bilinmez…
Varanlar Simurg…
NUSRET MAYAM