"Sizce mutluluk nedir?" diye soran bir anketi, on beş yıl önce şöyle yanıtlamışım: " Mutluluk insanın içini ısıtan, ışıklandıran bir şeydir. 'İyi ki yaşıyorum'detirten şeydir. Kanının iyi dolaştığını, kalbinin gümbür gümbür attığını, yoğun olarak yaşadığını hissettiren şeydir. Mesela, bir temmuz öğlesi dalgalanan başak tarlaları, yağmurdan sonra taze çimenlerin kokusu, üstünde çiğ damlası ile sabaha bakan bir gonca. Mutluluk, desti kokan bir bardak sudur. Bir kadının güneşten yanmış kolunun üstündeki altın sarısı ayva tüyleri... Sonra gök kubbe, yıldızlar, sahilin hışırtısı. Bir çocuğun sevinci. Bir yaşlının gülüşü. Mutluluk, mesela, özgürlüktür. Özlü bir şey okuyup yüce insanlarla bir ortaklık kurmaktır. Mesela, gelişmektir, oluşmaktır, sevişmektir. Ağır ağır bir dağa tırmanıp yükseldikçe, bir vakitler bir şeyler sanılmış tepeciklerin arkasındaki boşluğu fark etmektir. Daha ne diyeyim, mutluluk, gecenin ucundaki ilk maviliği, bir vapur güvertesinden seyretmektir. Mutluluk, Bach dinleyebilmektir. "
Sayfa 37 - Yapı Kredi Yayınları