Evimde rahat koltuğuma oturmuş bir vaziyette bu incelemeyi yazıcağım için şimdiden vicdan azabı çekiyorum.
Öncelikle Martin Eden Sadece bir aşk romanı yada bir macera romanı değildir! jack londan'ın hayatının bir bölümünün romana kurgulanmış halidir.
Zor zamanlarda hepimiz bir hedef oluşturur ve bu hedefe bağlı kalacağımızı söyleriz ama rahat
Aşk insanı değiştirir derler. Kesinlikle doğrudur bu. Bazen yerden yere vurur, bazen de yerdeki ruhunuzu alır göğe çıkarır. Ana karakterimiz olan Martın de tam olarak ruhunu göğe çıkarıp sonra yaşadığı hayal kırıklığı ile bir başına kalışının öyküsüdür bu. Hayır hayır spoiler değil bu, hemen arka kapakta görebileceğiniz bir bilgi, aslında bu sefer
Evin sessizliği canımı sıktı. Günün gürültüsü patırtısı içinde özlediğim sessizlikle, gecenin bu saatinde kavuştuğum sessizlik aynı değildi. Hiçbir şeyin yokluğu varlığına denk değildi.
. . .
ŞİİR-MİİR
K/aralamalar
(Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
‘’Kötülüklere uydukça şansının açılacağını sanma.’’ Mevlâna
"Kötülük etme fırsatı, insanın karşısına günde yüz kere çıkar; iyilik etme fırsatı da yılda bir kere." Voltaire
DCIF yani Danimarka Soykırım Merkezi’nde çalışan dört kadının zalimlikler, bencillikler, kıskançlıklar, sinsilikler ve hainliklerle örülü gündelik yaşamlarında, bir
1) İnsanları Seveceksin.
2) Hakkari'de Bir Mevsim
3) Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
4) Deliliğin Tarihi
5) Yaşamak ve Ölmek Üzerine
6) Tutunamayanlar
7) Erken Kaybedenler
8) Hakikat Şaraptadır
9) Dans Edemeyeceksem Bu Benim Devrimim Değildir
10) Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
11) Tanrıların Doğuşu
12) Yüzyıllık
Mükerrer oyunları taltif zannedip
İyi sonuçlar çıkartmanın ustasıyım ben
Sevdiğim ihtimalleri sevmediğim gerçeklere tercih etmeyi
Altı yaşımda öğrendim, komşumuzun atı ölmüştü
Komşumuzun atı vardı bir düşünsenize
Komşumuzun atı vardı sonra ölmüştü
Ağlarken ben, ardiye artığı hasta kütüğün üstünde
Babam geldi yanıma, eğildi ve fısıldadı kulağıma
İlk o zaman duydum cennet denen yerin varlığını
Atları da alırlarmış babam diyorsa doğrudur
O gün bu gündür, ne zaman gözlerim yaşarsa
Kulağımı uzatırım, biri bir şeyler fısıldasın diye
Çekip gitmek istediğim onlarca gecenin hepsinde
Eğilir kulağıma uzaktaki bir melek
Bekle der bana, duyarım, geçecek hepsi bekle
Usul usul beklerim, bilirim geçecek hepsi
Geçecek elbet hepsi, geçecek geçmesine de
Bir de uykum gelse..
Son kurbanı ben miyim bu şehla bilmecenin
Aslı bir yasemindir içimdeki gecenin
Böylesine taşır mı karanlığı bir adam
Böylesine kahrını damıtır mı bu şehir
Türk edebiyatında son yirmi yıl pek çok değerli yazarın farklı eserler verdiği bir dönem oldu. 21. yüzyıl edebiyatı, post-postmodernizm ya da meta-modernizmin etkisiyle devam ederken edebiyatımızın son dönemine damga vurmuş birçok iyi romanı ve öykü kitabını listelemek istedim.
Türk edebiyatında 21. yüzyıl eserlerini anlattığım videoyu izlemek
BU FASIL
BENERCİ'NİN KENDİNİ NİÇİN ÖLDÜRDÜĞÜNE DAİRDİR
«Kalküta şehrinin ufkunda güneş
yükseliyordu. Atları ışıktan, miğferleri
ateş
bir ordu bozgun karanlığı katmış önüne
geliyordu.
Güneş yükseliyordu..
Mayısın dizi dibinde çiçekler nasıl biterse,
Gecenin dağınık saçlarından yıldızlar nasıl düşerse,
Rüzgarların çağrısına nasıl uyarsa dalgalar,
Düşünceleri ayaklandırdı geçtiği yerde o adımlar.
Ve yere serilmiş kalabalık
Baktı kana batmış ayak bileklerine dek,
Umut, o erden, dingin mi dingin, Geçiyordu edasıyla sessizliğin:
Ve doğuştan uçuk benizli Anarşi öldü, Yedi kat yerin dibine gömüldü;
Rüzgar kadar vahşi
Ölümün Atları Tozu dumana katarak toynakları
Ezip geçti katil kalabalıkları.
.
Çocuklar koşuyordu göğsümün kırlarında
Gözleri çöl
Bakışları Kızıldeniz çocuklar
Gecenin sularını
Geçerken şafağın atları
Binlerce kurşun sıkıldı göğsüme
Kırıldı rüzgarın kanatları