·
Puan vermedi
Yaşama Yeniden Tutunmak
Yaşamı Cennet’e uzanan kaldırımlarda yürüyor gibi yaşamak… Hakikatte bu engebeli yaşam yolu, her gün daha azimle, daha gayretle meseleye ancak böyle bakılınca yürünebilir. Bu öyle bir yürüyüştür ki yolun sonu önce Cennet’e ve ardından Allah’ın huzuruna varır. Bu yalnızca bir zorluk yürüyüşü değildir, aynı zamanda bir zafer yürüyüşüdür de... İnanan bir insan için dünya yaşamı, Cennet’in koridorlarından geçmektir, evet... Bunda hiç şüphe yok. Fakat bu koridor yer yer daralır, yer yer karanlıklaşır, yer yer zorlaşır; bazı yerlerinde tümsekler, bazı yerlerinde de dikenler vardır. Değil mi ki Cennet’in koridorudur, bu kısa yolculuğun en zor aşamalarında bile insanı mutlu eden pek çok taraf bulunabilir. Konuyu bu açıdan kavramış bir insan, başına gelen her şeyi hoş karşılar, her zorluğa sabreder ve imtihanların hepsini başarıyla geçer. Zorlu yaşam tecrübelerini, ona ahiret mutluluğunu kazandırmak üzere, ilahi takdir tarafından özel seçilmiş, kendisine en büyük ahiret başarısını kazandıracak şekilde tertiplenmiş olduklarını keşfeder. Ne de olsa bir gün bütün zorluklar bitecek ve ebedi hayat başlayacak düşüncesi, şimdiki acılar karşısında insanın elindeki en güçlü ve en hakiki kozdur. “Yaşama Yeniden Tutunmak”, ağır ve sarsıcı yaşam tecrübelerinin üzerimizdeki büyük etkilerini azaltmak niyetiyle kaleme alınan, zor zamanların bir başucu kitabı…
Yaşama Yeniden Tutunmak
Yaşama Yeniden TutunmakMecit Ömür Öztürk · Hayy Kitap · 2023289 okunma
İnsan, bazen akşam güneşi gibi kaybolup gitmek istiyor
-Betonlaşan sadece şehirler mi sanırsınız? Ya kalpler ne olacak? Kalpler, şehirlerden daha hızlı betonlaşıyor.- -İnsanın, insanla konuşmadığı, Arı kovanı gibi kentlerde, ayrık otu gibi yaşadığı, Savaşın, şiddetin, nefret dilinin ve kötülüğün revaçta olduğu bir çağdayız. Toprağın altı değil üstü karanlık Çağımızın insanı, suskun, somurtkan ve mezar taşı gibi soğuk. -Vefasızlığın adını vakitsizlik koymuşlar.- Ey insanoğlu…! Güneş yüzüne değil, biraz da yüreğine vursun ki, içindeki buzullar erisin.- . -Ömrümün yarısını insan olmak için, diğer yarısını da insan kalmak için harcadım.- . -İnsan gidecek yolu olduğu için değil, varacak yeri olmadığı için huzursuzdur.- -Huzur, gönlün gelincik tarlasıdır.- . -Huzur, kördüğümün çözülmüş halidir.- . -Huzurun yolu, kendini yontmaktan geçer.- . -Huzursuzluğun kaynağı talepkârlıkta huzurun ise kanaatkârlıkta yatar.-
Reklam
“Fakat her şey geçer, her şey unutulur. Kendini bir felaketin içinde kaybetmenin manası yoktur.” Sabahattin Ali
“Fakat her şey geçer, her şey unutulur. Kendini bir felaketin içinde kaybetmenin manası yoktur.” Sabahattin Ali
Abdest
İnsan vücudu üzerinde yaklaşık 700 biyolojik aktif nokta (BAN) bulunur. Bunların 66 tanesi, "Agresi Noktası" olarak adlandırılan ekstre aktif noktalardır. 66 adresi noktasından 61'i abdest azalarında yer almaktadır. Abdesti azalar yıkanırken BAN faaliyete geçer, agresi noktaları denge kazanır. Bu sebepten abdestteki sırayı bozmamaya özen göstermek gerekir. Yüz yıkanırken mide, bağırsaklar, safra kesesi, idrar yolları, sinir sistemi ve üreme organları; Kollar yıkanırken bağırsaklar, kalp, akciğerler, üreme organları, idrar yolları ve kan dolaşımı uyarılır. Kulaklar, yaklaşık 100 BAN'ın yer aldığı ve hemen hemen bütün organlarla bağlantılı olan bir komutana merkezidir. Ayakları yıkanırken hormon dengesini sağlayan, büyüme ve üremeyi kontrol altında tutan hipofiz, böbrekler ve hemen hemen bütün organların faaliyetini ekleyen BAN uyarılır. Abdest akupunktur noktalarının uyarılması ile vücutta enerji ve kan dolaşımı kolaylaşır, vücudun direnci artar, bağışıklık sistemi güçlenir. Ateş yükselince soğuk su ile abdest almak, ateşi 1,5 -2 derece kadar düşürür. Abdest tansiyonu düşürür, baş ağrısını hafifletir, uygulamayı, yorgunluğu ve öfkeyi giderir. Soğuk su kullanmak,abdestin ve guslün faydalarını arttırır. Ancak akciğer ve karaciğer hastası olanlar, ağır ameliyat geçirenler, yaşlılar, ishal olanlar için ılık su kullanmak daha iyidir. Her abdestte misvak kullanmak çok önemlidir. ~√~
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
“Fakat her şey geçer, her şey unutulur. Kendini bir felaketin içinde kaybetmenin manası yoktur.” Sabahattin Ali
Ağlasam geçer, Biliyorum.. Ağlanmıyor.
Sayfa 58 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“Her şey gelir geçer ;insan yorulur, Allah toparlar.” ~
Daha 'merhaba' dediğimiz anda, ''Bu ilişkiden ne gibi bir fayda sağlayabilirim acaba?'' düşüncesi geçer aklımızdan. İlişkiler,insanın evrensel ''birlikteliği'' üzerine kurulmaktan çok, kesin amaçlar üzerine inşa edilir.
Sayfa 188 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
64 syf.
8/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
“Gerçekten hiçbir şey hatırlamıyorum, bana ne oldu bilmiyorum… Neden bu kadar çok Zweig kitabı okumaya başladım, bilmiyorum...” Stefan Zweig okuyanlar bilir, Zweig'in bir kitabını okuyan kişi artık iflah olmaz ve bütün kitaplarını okumaya başlar. Adeta bir Amok Koşucusu gibi... Peki Amok koşucusu nedir? Hemen cevaplayayım, bir tür çıldırma durumudur. Bu tabir, bugün dünyanın her yerinde benzer cinnet olaylarında faili tanımlamak için kullanılır. Kökeni bir çeşit intihar saldırısı geleneğine dayanır. Amok koşucusu sonuna kadar savaşır sonunda savaştığı şey uğruna ölür. Hem ülkemizde, hem de dünyanın pek çok yerinde, bir dizi insanı öldürüp ardından kendisini öldüren insanların haberlerini sürekli duyuyoruz/okuyoruz. İşte bunların hepsi birer amok koşucusu. Bu durumun aktörlerinden, şayet hayatta kalanlar varsa, ifadeleri de genelde şöyledir; “Gerçekten hiçbir şey hatırlamıyorum, bana ne oldu bilmiyorum…” İşte amok koşucusu da böyledir. Bir çıldırma haliyle harekete geçer. Kendisinin gücü kalmayacak ve artık düşüp ölecek hale gelene kadar karşısına çıkan her şeyi yok etme eğilimindedir. Esasen yazarımız Stefan Zweig da bir amok koşucusudur. Yaşamına intihar ederek son verdiğini düşünürsek, kısmen de olsa yazarın da bir amok koşucusu olduğunu söyleyebiliriz.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021110,9bin okunma
434 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Güneş de sanıyor ki bir tek o yanıyor.-
"Aşk, bir bedende iki kişi." “Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi Şapkandan bir kumru havalansın Bana öyle büyük ki bu kalp, Gelsin yüreğime yuvalansın” Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018499 okunma
Dertleşmek akarsu gibidir, içinizdeki pisliği alıp götürür.
-Ah bu Dünya !... Camlar kırılır sesten durulmaz. Canlar kırılır hiç ses duyulmaz.- . Ah ne çok yaralı insan var, Bazılarının ömrü hayal kırıklıklarıyla kalp kırıklıklarıyla geçer. Hayata kırgın bakışı, olur olmaz uzaklara dalışı hep ondandır. Ancak, -Kimse kimsenin sessizliğini duymaz, Herkesin sessizliği kendine yapışır.- -Gözyaşını su damlası sanırlar, yüreği bulutlu olmayanlar.- . -İnsan gidecek yolu olduğu için değil, varacak yeri olmadığı için huzursuzdur.- . -Her şeyi içime ata ata, yüreğimin boşluğu İstanbulun çöplüğüne döndü. Oysa, Dertleşmek akarsu gibidir, içinizdeki pisliği alıp götürür.
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Mantığın Mantıksızlığı ve Felsefi Bir Bakış Açısı: Varoluşçuluk
Gözlemlediğim kadarıyla pek çok kişi bu kitabı yarım bırakmış veyahut bir şey anlamadığını öne sürerek beğenmediğini dile getirmiş. Ben de bu karmaşıklığa bir nebze de olsa açıklık getirme amacı ile bir inceleme yazmak istedim.
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
külliyatı kronolojik okuma maratonumun 11. kitabı olan
Yeraltından Notlar
Yeraltından Notlar
’ı iki gün önce bitirdim. Ama ben mi kitabı bitirdim
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,3bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.