Ay ışığında
Geceler midir tükenip tükenip giden Aylar mı yoksa ay ışığında Kaç kez birbirine karıştı günler Kaç kez sustu Kaskatı bir sabır oldu yokluğunda Ah benim coşkulu çocukluğum Bir özlemi dindirebiirnek uğruna Şiir pınarımı susuz koyduğum Nasıl diner şimdi susuzluğum Uykusuzluğum nasıl Dalda yaprakta dalaşıyorum günboyu Günboyu üzümde balda Kavak duldasında söğüt altında Seni söylüyor süpürge çiçekleri Gecesefaları ve böğürtlenler Mor mor konuşuyorlar senin adına Anlıyorum ki artık Bir derenin yeşil yanaklarında Sular bile rakip olamıyor sana Geceler midir tükenip tükenip giden Aylar mı yoksa ay ışığında Ey soluğumu soluğunda sevdiğim Sesimi sesinde dinleyip Yüreğinin rengine gönül verdiğim Bil ki senden uzak Ne kuşları avutabilir beni buranın Ne bahçeleri ne bağları Özlemin bir nehir olmuş akar Yarar gider içimdeki dağları
Sayfa 50
Gecesefaları
Sürekli bir gerginliği yaşıyoruz hepimiz Bütün umutlarımız acılara ayarlı Taşkın sularımızda baskı bentleri Bir çağlayan sesine dönmüyor sevincimiz Dönüp dönüp sürekli kendimizi yıkıyoruz Güvercin gülüşlerimizde avcı taşları Duyarsız bir boşlukta yitiyor uçuşlarımız Yorgun kanatlarımızda bulut ağırlıkları Korku tüneklerine dönüyor bir umutla Döndüğümüz yuvalar yıkık çatı başları Gece dilsizliğinde sesler büyütüyoruz Uykular dağılıyor kuşkular dehlizinde Kendi elimizle boğup kendi sesimizi Başımız eğik geçiyoruz kapılardan Bir büyük suç oluyor suçsuzluk içimizde Yasak sularındayız ışıklı bahçelerin Gecesefalarında kanıyor gül özlemimiz Bir duygu seliyle kırıp kapılarını Çıkıyoruz us'un uyumsuz surlarından Uzun bir suskunluğu dağlıyor türkülerimiz.
Reklam
Gecesefaları ve böğürtlenler Mor mor konuşuyorlar senin adına Anlıyorum ki artık Bir derenin yeşil yanaklarında Sular bile rakip alamıyor sana
Sayfa 49 - Dünya altı günde yaratılacak, sen altı gün sonra doğacaksın.
Gecesefaları
Sürekli bir gerginliği yaşıyoruz hepimiz Bütün umutlarımız acılara ayarlı Taşkın sularımızda baskı bentleri Bir çağlayan sesine dönmüyor sevincimiz Dönüp dönüp sürekli kendimizi yıkıyoruz
Sayfa 14 - Öteki YayıneviKitabı okudu
“dağın üstünde: akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde. bugün de: sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de. birazdan açar kırmızı kırmızı: gecesefaları birazdan açar kırmızı kırmızı. taşır havamızda sessiz, cesur kanatlar vatandan ayrılığa benzeyen ayrılığımızı…”
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Piraye İçin Yazılmış: SAAT 21-22 ŞİİRLERİ
1 Ekim 1945 * Dağın üstünde: akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde. Bugün de: sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de. Birazdan açar kırmızı kırmızı: gecesefaları birazdan açar kırmızı kırmızı. Taşır havamızda sessiz, cesur kanatlar -----vatandan ayrılığa benzeyen ayrılığımızı..
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Gecesefaları
Sürekli bir gerginliği yaşıyoruz hepimiz Bütün umutlarımız acılara ayarlı Taşkın sularımızda baskı bentleri Bir çağlayan sesine dönmüyor sevincimiz Dönüp dönüp sürekli kendimizi yıkıyoruz Güvercin gülüşlerimizde avcı taşları Duyarsız bir boşlukta yitiyor uçuşlarımız Yorgun kanatlarımızda bulut ağırlıkları Korku tüneklerine dönüyor bir umutla Döndüğümüz yuvalar yıkık çatı başları Gece dilsizliğinde sesler büyütüyoruz Uykular dağılıyor kuşkular dehlizinde Kendi elimizle boğup kendi sesimizi Başımız eğik geçiyoruz kapılardan Bir büyük suç oluyor suçsuzluk içimizde Yasak sularındayız ışıklı bahçelerin Gecesefalarında kanıyor gül özlemimiz Bir duygu seliyle kırıp kapılarını Çıkıyoruz us'un uyumsuz surlarından Uzun bir suskunluğu dağlıyor türkülerimiz.
Sayfa 14 - Öteki yayınlarıKitabı okudu
Dağın üstünde: akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde. Bugün de: sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de. Birazdan açar kırmızı kırmızı: gecesefaları birazdan açar kırmızı kırmızı. Taşır havamızda, sessiz, cesur kanatlar vatandan ayrılığa benzer ayrılığımızı. -Nâzım Hikmet
Sayfa 259 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Dağın üstünde: akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde. Bugün de: sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de. Birazdan açar kırmızı kırmızı: gecesefaları birazdan açar kırmızı kırmızı. Taşır havamızda, sessiz, cesur kanatlar vatandan ayrılığa benzer ayrılığımızı.
Sayfa 259 - Nazım HikmetKitabı okudu
Bir gün öleceğim; Kaçınılmaz bu. Şaşılacak bir şey yok. Ama tersine yaşıyorum Ben sizlere göre. İşte bunun için; Çözük saçlı ikindisinde Yorgun bir günün,
Sayfa 179Kitabı okudu
59 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.