"Kevok" diyor Baz," "Şu güzel geceye bak... Şu güzel geceye ve şu kötü kadere!..
“Sence aşk nedir?” diye sordum.
“Yıllar geçse, mevsimler değişse, gün geceye defalarca kez karışsa ve dünya başımıza yıkılsa bile yanında özgür ve mutlu hissettiğin kişiye aşıksındır.”
Sayfa 271Kitabı okudu
Sütünden tatlı mıdır, anne, sanki bu hayat?
Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi?
El aç, yalvar gündüze, geceye boyun uzat.
Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi!
Karnında yaşıyordum, kâfiydi saadetim!
Anne, istemiyordum ne tacı, ne sarayı!
Anne, karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Anne, sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
Gözlerine bakınca geceye küstü ölüm
Göğümden aldı bahar güneşini,ayını
Sayfa 73
A
"Aşkın kanununda, sevdiğin kişiden 'günaydın' duymadığın bir sabah, geceye kadar sürer, başka bir bildirime kadar."
“Yağmura yakalandığımız geceye çarptık; geceye bir şer olmadı.
Ama biz paramparçaydık!
Ve hayat gasp etti o mağrur duruşları…”
Sayfa 20 - Red KitapKitabı okuyor
Tam şuramda. Bir kan pıhtısı. Ayrılınca oluyor. Kavuşunca oluyor.
Hevesle gidiyorum. İkinci cümlede bir boğuntu. Utanarak kalkıyorum. Ruhumda soğumuş bir zaman. Etimde bir pişmanlık. Şimdisiz öncesiz sonrasız. Yaşamak desem değil. Ölmek desem değil. Bir Araf. Tam şuramda...
Herkes herkesi biliyor. Herkes dünyayı biliyor. Ben anlamıyorum.
"Yıldızlar gece çıkar. Yıldızları görmek isteyen insan geceye razı olmalı. Hayatının yıldızlarına Ulaşmak istiyorsan içindeki geceye razı olmalısın. "
Aşkı arıyorsan, git karanlık geceye sor...
Gecelerde gönlünü yıkayıp arıtmadıysan, gündüzlerde de yüzünü yıkamaktan ne fayda var sana?!
Sayfa 61 - Kevser YayınlarıKitabı okudu
şu güzel geceye, sizin heyecanınızın karşısındaki şu yüce huzura bakın ... Niçin mutlu olmak istemiyorsunuz?"
Sayfa 215Kitabı okudu
Bana Romeo'mu ver ; sonra öldüğünde
Al da küçük yıldızlara böl onu
Onlar göğün yüzünü öyle bir süsleyecektir ki
Bütün dünya gönül verip geceye,
Tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe.
Aşkın kendini gerçekleştirmekten başka tutkusu yoktur. Fakat âşıksanız ve arzularınız olacaksa mutlaka, şunlar olsun arzularınız: Erimek ve akan bir dere olmak ezgisini geceye söyleyen.
Tanımak haddinden fazla şefkatin sızısını. Yaralanmak kendi aşk idrakinizle; kan ağlamak isteyerek ve sevinçle.
Şafak vakti kanatlanmış bir yürekle uyanmak ve minnet duymak yine aşkla dolu yeni güne; öğleyin dinlenmek ve aşkın vecdini düşünmek derin derin; akşamleyin eve şükranla dolup taşarak dönmek; sonra da uyumak yüreğinizde sevgiliye bir dua ve dudaklarınızda bir övgü şarkısıyla.
Eriyin aşkın içinde ve geceye ezgiler söyleyen bir ırmak olun,
Ölümüne duygusallaşın ve acısını tadın bunun.
Tutkunuz, kendi aşk anlayışınızla vurmak olsun kendinizi;
Bilerek, isteyerek ve sevinçle kanasın her yanınız.
Kanat takmış bir yürekle uyanın şafakla birlikte ve şükredin kısmetinizde sevgi dolu bir gün daha olduğu için,
Öğle sularında çekilin köşenize, derin düşüncelere dalın ve mest olun aşkın coşkunluğuyla;
Akşam olunca da minnetle dönün huzur bulduğunuz eve
Sayfa 22Kitabı okudu
Aşk sizi çağırdığı zaman, onu izleyin…Yolları zorlu ve dik olsa da.
Kanatları sizi sardığı zaman, ona teslim olun. Tüyleri arasına gizlenmiş kılıç sizi yaralayacak olsa da. Hem aşk sizinle konuştuğu zaman, ona inanın. Bahçeyi tarumar eden kuzey rüzgârı gibi darmadağın etse de düşlerinizi sesiyle.
Çünkü aşk taçlandırdığı gibi çarmıha da gerer sizi.