Fecr Sûresi / 1-2-3-4-5.Ayet
(Tan yerinin ağarmasındaki) fecre, (derecesi yüksek) on geceye,* çift ve tek (olarak yaratılan şeyler)e, geçip giderken geceye andolsun ki bun(lar)da, (ibret alacak) akıl sahibi için birer yemin (değeri) vardır.
* Bu on gece hakkında çoğunlukla; “Zilhicce’nin ilk on günüdür.” denmiştir. Fakat Ramazan-ı şerîfin son on
Aşk sizi çağırdığı zaman, onu izleyin... Yolları zorlu ve dik olsa da.
Kanatları sizi sardığı zaman, ona teslim olun. Tüyleri arasına gizlenmiş kılıç sizi yaralayacak olsa da. Hem aşk sizinle konuştuğu zaman, ona inanın. Bahçeyi tarumar eden kuzey rüzgârı gibi darmadağın etse de düşlerinizi sesiyle.
Çünkü aşk taçlandırıldığı gibi çarmıha da gerer
Kayda değer başka bir hal olmadığından o geceyi geçirerek sabahleyin Şems Hikmet Bey, Davut Bey de beraberinde olarak, kendi evine geldi. Eniştesi Râkım Bey, "Bizsiz, bizsiz eğlence mi olur?" diye dostane bir sitemle başlayarak Davut Bey'den o geceye dair bilgi almaya çalıştıysa da zaten buna benzer eğlenceler Davut Bey'in evinde nadiren olmadığı için Davut Bey uzun uzadıya anlatacak bilgi bulamadı ki versin. Böylece Şems Hikmet bu defa da eniştesinden izini saklayabilmiş oldu.
"Ölümün sırrına ermek istersiniz. Ama bu sırrı hayatın kalbinde aramadıkça nasıl bulursunuz ki?
Geceye dönük gözleri güne kör olan baykuş ışığın esrarını ortaya çıkaramaz.
Gerçekten ölümün ruhunu görmek istiyorsanız, yüreğinizin kapılarını açın hayatın bedenine ardına kadar. Çünkü hayat ve ölüm birdir, tıpkı ırmak ve denizin bir olduğu gibi.
Umutlarınızın ve arzularınızın derinliklerinde yatar hayattan sonrasına dair sessiz bilginiz..."
Karanlık geceleri harcama sevdalarına
Bırak biraz da başkalarının olsun duygululuk,
Durup dururken yıldızları kovma öyle
Ya ay’a yüklediğin o büyük sorumluluk
İlle de ağlatmak mı istiyorsun bizleri söyle
"Eğer gündüz gibi aydınlanmak, parlamak istiyorsan, geceye benzeyen, gece gibi karanlık olan varlığını, benliğini yak. Bakırı kimyada eritir gibi, varlığını, sana o varlığı verenin varlığında erit, yok et."