Ulan geceye yaklaşırken aklıma lisedeyken okul bahçesinde kavga ettiğim çocuk geldi. Rıfat diye bir çocuktu. Üst sınıfımdı.Çok uzun boylu, yakışıklıca bir oğlandı. Ama itlik yapmayı da severdi. Kavgadan sonra müdür bizi barıştırmak için odasına çağırmıştı, sonra hadi sarılın barışın demişti, biz de birbirimizi tehdit etmeye devam edip müdürün karşısında birbirimizin yakasına yapışmıştık. Müdür ona "ulan sen gerizekalı mısın, hayvan herif!" diye bağırmıştı, "bana da "bıktım artık senin serseriliklerinden, bela oldun başımıza, babanı çağır " deyip ikimizi de odasından kovmuştu. Odadan kovulduktan sonra birbirimizin yüzüne bile bakamamıştık :D
Ulan Rıfat keşke ölmeseydin. Seni sevmezdim falan ama yaş ilerledi diye mi ne, insan tatlı olmayan hatıralarını bile kucaklayıp o hatıralara olgunlukla yaklaşmasını öğreniyor. Yaşasaydın 30 yaşında olacaktın. On iki sene önce ölmüşsün vay be. Seni, müdür bizi azarladı diye birbirimizin yüzüne bakamadığımız andaki yere bakan mahcup halinle hatırlayacağım lan serseri.