Sevgilim bak, geçip gidiyor zaman; Aşındırarak bütün güzel duyguları. Bir yarım umuttur elimizde kalan, Göğüslemek için karanlık yarınları. Ağzımda ağzının silinmez ılık tadı, Damağımda kösnüyle gezinirken; Yüreğimde yılkı, aklımda ölüm vardı, Dışarda rüzgâr acıyla inilderken. Unutulmuyor ne tuhaf dünya işleri, Seninle bir döşekte sevişirken bile. Düşünüyorum hüzünlü anneleri, Çarşıda, pazarda ellerinde file. Bu kekre dünyada yazık geçit yok aşka; Bir şey yok paylaşacak acıdan başka
Ölümün pek çoklarına bir kurtuluş gibi geldiği söylenir, ve ölümü bazen istememiş olan yok gibidir. O, başarısızlığın en yüce simgesidir: Büyük başarısızlığa uğrayan, kendini daha büyük başarısızlık olasılığıyla teselli eder, ve her şeyin üstünü aynı ölçüde örten o uçsuz bucaksız, karanlık mantoya uzanır. Ama ölüm hiç olmasaydı, insan hiçbir bakımdan gerçek anlamda başarısızlığa uğrayamazdı; hep yeni denemelerle zaaflar, yetersizlikler ve günahlar giderilebilirdi. Sınırsız zaman, insana sınırsız cesaret verirdi. Burada, en azından bu dünyada her şeyin bir sonunun olduğu fikri insana küçüklüğünden başlayarak aşılanıyor. Her yerde sınırlar ve darlıklar var, ve kısa süre sonra da genişletmenin insanın elinde olmadığı, gerçekten çirkin bir son dar geçit. Bu geçide herkes bakıyor; ardında ne olursa olsun, geçit kaçınılmaz sayılıyor. Niyetleri ve hizmetlerine bakılmaksızın, orada herkes eğilmek zorunda. Bir ruh istediğince engin olsun: Boğuluncaya kadar sıkıştırılacak, üstelik de kendisinin belirlemediği bir zamanda. O zamanı kimin belirlediği, etkilenen ruha değil, fakat rastlantı sonucu egemen olan anlayışa kalmış bir şey. Ölüme kölelik, her türlü köleliğin çekirdeğidir, ve bu köleliğe boyun eğilmemiş olsaydı eğer, kimse onu kendisi için isteyemezdi.
Reklam
Sakıncalı piyade nasıl mı işimize yarayacak? Onun yararları pek çok, ama en başta faşizme özenenleri, yıldırması, umutsuzluğa düşürmesidir. Çünkü faşist özençlileri, dikta heveslileri, ellerine geçen fırsatlarda nice zart zurt ederse etsinler, sonunda sakıncalı piyade de olduğu gibi alay edileceklerini, maskara olacaklarını, ister istemez anlayacaklar korkacaklardır. Faşizme geçit yok. Bu geçidi tıkayacak en iyi engel, faşizmin alay konusu hırklıklarını ortaya koymaktır.
Dönüp dönüp sevme artık zehrin bitmedi mi canım çekiliyor saçıl ve sus bana gülmeler yok delir biraz
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Savaş bitmişti ve nöbette unutulmuştuk. Savaş bitmişti...
Washington Tribune: "Ateş hattının ortasındaki 4500 askerin bir mucize yarattığını biliyoruz. Türklerin fedakârlıkları ebediyyen aklımızdan çıkmayacaktır." Time: "Türk Tugayının cesaretli savaşı , tüm Birleşmiş Milletler Kuvvetlerinde çok olumlu bir izlenim yarattı." Abend Post: "Kore savaşlarının sürprizi Çinliler
Sayfa 13 - tam istiklâl yayıncılık ortaklığı, birinci baskı, ekim 2023, eyüp
Reklam
"Tendeki hayat büyük bir kötülük ve yalandan ibarettir. Bu yüzden bu hayatın ortadan kaldırılması bir nimettir ve bizim arzu etmemiz gereken bir şeydir." der Sokrat. "Hayat olmaması gereken şeydir - bir kötülük; ve de hiçliğe giden geçit, hayatta iyi olan tek şeydir." der Schopenhauer. "Yeryüzünde ne varsa -budalalık ve bilgelik, zenginlik ve fakirlik, mutluluk ve keder- anlamsızdır ve boştur.İnsan yok olur ve kendisinden geriye bir şey kalmaz. Ve bunun bir mantığı yoktur." der Süleyman. "İnsanın, acı çekmenin, güçten düşmenin, yaşlılığın ve ölümün kaçınılmazlığının bilincinde olarak yaşaması mümkün değildir. Kendimizi hayattan kurtarmalıyız, olası her türlü hayattan." der Buda.
TAPINAK
"Yok olsun Ingilizler işte! Bu kesin. Çekin gidin efendiler hemde hemen. Belki birbirimizden nefret ediyoruz, ama en çok sizden nefret ediyoruz. Şayet ben kovamazsam Ahmet kovar, kerim kovar, bundan beş yüz yıl sonra da olsa, eninde sonunda her bir lanet Ingilizi denize atacağız ve işe o zaman" - hışımla arkadaşına yaklaştı - işte o zaman, diye yan öpercesine devam etti " Sen ve ben dost olabiliriz"
Sayfa 368 - IletişimKitabı okudu
"Tendeki hayat büyük bir kötülük ve yalandan ibarettir. Bu yüzden bu hayatın ortadan kaldırılması bir nimettir ve bizim arzu etmemiz gereken bir şeydir." der Sokrat. "Hayat olmaması gereken şeydir - bir kötülük; ve de hiçliğe giden geçit, hayatta iyi olan tek şeydir." der Schopenhauer. "Yeryüzünde ne varsa -budalalık ve bilgelik, zenginlik ve fakirlik, mutluluk ve keder- anlamsızdır ve boştur. İnsan yok olur ve kendisinden geriye bir şey kalmaz. Ve bunun bir mantığı yoktur." der Süleyman. "İnsanın, acı çekmenin, güçten düşmenin, yaşlılığın ve ölümün kaçınılmazlığının bilincinde olarak yaşaması mümkün değildir. Kendimizi hayattan kurtarmalıyız, olası her türlü hayattan." der Buda.
dönüp dönüp sevme artık zehrin bitmedi mi canım çekiliyor saçıl ve sus bana gülmeler yok delir biraz
Reklam
Bu kekre dünyada Yazık, geçit yok aşka Bir şey yok Paylaşacak, acıdan başka Metin Altıok "Kıyısından Tutunmak Yaşama Bir Günbatımında", Bir Acıya Kiracı
Sayfa 155 - Can Yayınları
Şemdinli’de bataklık yoktur, sivrisinek de yoktur. Orada insanlar yaşar. Türk bayrağı gölgesinde İstiklal Marşı söylenir okullarında. Susadıklarında onlar da su içer kan değil. Giden canlarına gözyaşı dökerler, yanık türküleriyle. Sevgi vardır yüreklerinde ama belli etmezler çünkü bilemezler sevgi dolu sözlerin nasıl fısıldandığını, öğretilmemiştir. Terör zirveye ulaştığında dahi teröristlere geçit vermemiştir halk. Devlet varsa terör yoktur da ondan. Yok ise devlet, ne yapsın garip Şemdinli?
Halimi Arz Edemem Ne Kimseye Ne Sana
Bu nasıl bir geçit anlamıyorum Hangi yana dönsem öbür yandayım Soru yok, kelâm yok, imtihandayım Bu nasıl bir rüya anlamıyorum Hem mutluluktayım hem hüsrandayım
Sayfa 118Kitabı okudu
Bu kekre dünyada yazık geçit yok aşka; Bir şey yok paylaşacak acıdan başka.
Resim