Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
_İnkarcılar kızgın fırına atılmış saman gibi yanacaklar. İnananlar ise ahırdan salınmış buzağılar gibi sevinçle sıçrayacak. _Davutoğlu Süleyman’ın özdeyişleri_ _Akılsızlarara, ahmaklıklarına uygun karşılık ver. Yoksa kendilerini bilge sanırlar. _Akılsızlar ne zamana dek bilgiden nefret edecek? _İyilerin peşinden gidin. Hırsızın katilin
“Ağır ve taşınması çok güç yükler vuruyorlar sırtına!”{101}, evet, bu sözü hatırlayın! Çocuklarımızı düzeltmek zorunda olduğumuzu söyleyeceksiniz. Bakın: Kendimizi onların üstünde görmeyelim, onlardan kötüyüz bir kere. Çocuklarımıza daha iyi olmaları için bir şeyler öğretirsek, onlar da bize çok şey öğreteceklerdir ve onlara yakınlaşmamız bizleri
Reklam
Eskiden ben henüz gençken Ve Hogwarts yepyeniyken Soylu okulumuzun kurucuları Hiç düşünmezdi ayrılmayı. Ortaktı çünkü özlemleri, Tek amaçta birleşmişlerdi: Dünyanın en iyi büyü okulunda Bilgilerini aktarmaktı emelleri. "Birlikte kurup öğreteceğiz!" Dört iyi dost bu kararı verdi Gün gelip de ayrılabilecekleri Akıllarından bile
Guy de Maupassant Roman Üzerine
Burada, asla ilişikteki romancığı savunma niyetinde değilim. Tam tersine, anlaşılmasını sağlamaya çalışacağım düşünceler daha ziyade Pierre ve Jean'da teşebbüs ettiğim psikolojik inceleme türünün eleştirisini gerektirecektir. Genel olarak Roman'ı ele almak istiyorum. Yeni bir kitabın çıktığı her sefer, aynı eleştirmenlerin aynı
Eskiden ben henüz gençken Ve Hogwarts yepyeniyken Soylu okulumuzun kurucuları Hiç düşünmezdi ayrılmayı. Ortaktı çünkü özlemleri, Tek amaçta birleşmişlerdi: Dünyanın en iyi büyü okulunda Bilgilerini aktarmaktı emelleri. “Birlikte kurup öğreteceğiz!” Dört iyi dost bu kararı verdi Gün gelip de ayrılabilecekleri Akıllarından bile
Eskiden ben henüz gençken Ve Hogwarts yepyeniyken Soylu okulumuzun kurucuları Hiç düşünmezdi ayrılmayı; Ortaktı çünkü özlemleri, Tek amaçta birleşmişlerdi: Dünyanın en iyi büyü okulunda Bilgilerini aktarmaktı emelleri. “Birlikte kurup öğreteceğiz!” Dört iyi dost bu kararı verdi Gün gelip de ayrılabilecekleri Akıllarından bile
Sayfa 236Kitabı okudu
Reklam
MAVİ SİNEKÇİL KUŞU Bir Yılbaşı sabahı dostum Sherlock Holmes’u ziyarete gitmiştim. Yanı başında piposu ile kanepeye uzanmıştı. Üzerinde ropdöşambr vardı. Yanında duran bir yığın buruşmuş gazetenin hepsinin okunduğu belli oluyordu. Gözüme bir şapka çarptı. Kanepenin yanında bir sandalye bulunuyordu. Sandalyenin arkasına bir şapka konmuştu. Bu,
Günler birbirini takip ediyordu. Her gün çeşitli bölgelerin ileri gelenleri heyetler halinde gelip babamı selamlıyorlardı. Burada, İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni temsil etmek üzere gelen heyetten de bahsetmeyi unutmamalıyım. Sözkonusu heyet Abdullah Kasım başkanlığında gelerek Cidde’de babamı karşıladı. Abdullah Kasım babama şunları söyledi:
Gazete başlıklarındaki ayrımcılıklar
Irkçı-ayrımcı söylemlerin oluşmasında, biz ve onlar karşıtlığı önemli bir yer tutmaktadır. Başlıkların niceliksel analizi bu karşıtlığın öte tarafının ağırlıklı olarak “Kürtler” ve “Ermeniler” olduğunu göstermiştir. Niteliksel bir değerlendirmede ise, Türklüğün övgüsü ve yüceltilmesinin, neredeyse her zaman, Kürtler ve Ermenilerle ilgili
Hayali Şüpheyi Aşmayı Öğrenmek Şimdi yazacaklarımı gözünüzde bir canlandırın. Sizi bir odaya alıyorlar, içeride tek bir masa var. Masanın üstünde üç eşya: bir kutu raptiye, bir kutu kibrit ve bir de mum. Size sadece tek bir göreviniz olduğu söyleniyor: mumu duvara monte edeceksiniz. Zaman sınırı yok. Ne yaparsınız? Gestalt psikoloğu Kari
Reklam
Alibaba'nın bu sayısı ile Markopaşa'nın 1.dönemi kapanacaktır. Bir yılı az geçen bu dönemde Markopaşa 23, Merhumpaşa 4 , Malumpaşa 5 ve Alibaba 4 sayı çıkabildi. 55 haftanın 36'sında çıktığına göre, 19 hafta gazete engellerle karşılaştı, yayımlanamadı. Sabahattin Ali 19 Aralık 1947'de içeriye girdi. Gazete üzerinde hükumetin, sıkı yönetimin,
"Recep Peker Hapı Yuttu", "Kazıklı Resmi Tazim" başlıklı yazılardan başka "Hakkınızı Helal Edin Dostlar" başlığıyla Markopaşa'nın birinci sayısında "Şakalar" köşesinde yazılanlar yeniden verilmiş. Bir başka yazı da "Nasıl Girer" başlığını taşıyor. Okuyalım. 1947 yılında yazıldığını düşünerek son
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.