Bundan 1 ay önce almak istediğim eşyaları not etmiştim bir deftere 5 gündür yaşadıklarımızı düşünüyorum da her şey boşmuş sadece anı yaşayacaksın. Şu daha pahalı bu daha güzel diye kafa yormaya değmezmiş. İnsan sadece anı yaşamalıymış. Küçük hesaplarla uğraşmamalı.Ve sadece şükretmeliymişiz. Bardağa su doldururken bile bir damlasını dökünce pişman olacağım aklımın ucundan geçmezdi. Elimizdeki değerlere sahip çıkalım. Hiç bir şeyi israf etmeyelim. İnsanın ilk önce gözünü doyurmalı bu dünyada ve bunu da 5 gündür çok iyi anladım.
YouTube kitap kanalımda felsefeye kolayca başlangıç yapabileceğiniz kitap önerileri verdim :
ytbe.one/o9vjINiv3z8
Bu kitabı okumaya başlamadan önce herhangi bir felsefe kitabının bu kadar kötü olabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi...
Kitaptaki absürt yanlardan ilki, felsefeye yeni giriş yapan bir insanın henüz 2. bölümde Kant'ın
Okuyan bilir Dostoyevski okumak, karakterlerinin iç seslerine kulak vermek demektir. Dostoyevski’yi okuyan bir birey gittiği yoldan sapar bununla kalmaz olaylara ve çevresine de daha farklı bakmaya başlar.
Neden?
Nedeni sizce de çok açık değil zira büyük usta, okurun fabrika ayarları ile oynar ve destekliyorsa yazılım güncellemesi
Düşünüyorum da aklının ucundan bile geçmiyorumdur, sesim
yoktur kulaklarında; sözlerim bulunmaz hafızanda, olmayan bir
hikayenin viranesiyimdir sadece. Ben nice mektuplar yazdım sana,
okursun diye; o gözlerin ile bakar, ellerinle dokunursun bize diye
ama hiç okumadın, eline geçmedi, geçemezdi de zaten. Çünkü sen
kalbinden okuyamazdın, senin halet-i ruhiyenden geçmezdi tefsirler;
boş bir hayali yaşatmak için yazılamazdı onca şey, fakat ben yazdım.
Ben sana yazdığım her mektubu gün be gün okuyorum,
bir tek sen okumuyorsun;
ben seni yaşatıyorum, lakin gel gör ki sen yaşamıyorsun.
Bitirdiğimde, iyi bir kitap yazdığımı biliyordum. Fakat bu bir yanılgı olabilirdi. Bana iyi gelen, başka birikimler karşısında komik duruma düşebilirdi. Oysa siz bana bunun bir yanılgı olmadığını gösterdiniz. Bu kitap şu an çok satanlarda boy gösteriyor. Ve bu hayalimin ucundan bile geçmezdi.
"Ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde çok gücenmiştim hayata." (s. 21)
Acılarmış insanı güçlü kılan?
Öyle mi sahiden?
Yoksa her bir acı bir puzzle parçaları gibi eksiltiyor ve böyle böyle mi yol alıyoruz bir hiçliğe doğru?
Yaşarken anlaşılmaya mecburum, diyor ##$##yazarSeolar:i127.$$#$$ Biliyorum ölsek bile kimse anlamayacak bizi. Tıpkı yaşarken kıymeti
1.78 boyundaydı babam. Karbonhidrat ağırlıklı beslenmenin doğal bir sonucu olarak ben onu bildim bileli göbeği vardı.
Saçları azalmaya başladıktan sonra daha kısa kestirir, saçımın uzun olmasından son derece rahatsızlık duyardı.
Afşin'de başlayan hayatının son 32 yılı arada -Kayseri'de geçen- 7 yıl kesinti dışında hep Kırşehir'de
Romanlar dinlendiği yerdir okurun. Dinlenme dediysek keyif çatma manasında değil. Dünyanın yükünü bir kenara bırakıp uzaklaşma, içine çekilme, rahatsız olduğumuz ne varsa mola verme anlamında kullanıyoruz bu dinlenmeyi. Yeni bir sayfa açmak, önem verdiğimiz bir yazarın dünyasına tanıklık etmek, biraz da onun gözünden bakmak, onun gözüne bakmak.
Bu esere 10 puan verdikten sonra diğer puanladığım bütün eserleri bir puan düşürmeyi düşündüm. Zira bu eserin 10 puan aldığı kütüphanede diğer bütün eserler, türü ne olursa olsun en fazla 9 puan alabilirler...
...
Ben bu kadar hayatı tanıyan, bu kadar ruhları çözümleyebilen ve dahi bu kadar derinden hissettirebilen bir ikinci kitap daha okumadım. Alalade bir teşvik ile temin edip okuduğum bir eserden bu derece etkilenmek aklımın ucundan bile geçmezdi. Bırakın hayatımın bundan sonrasını belirleyeceğini, Türk edebiyatında böyle bir eserin yaratılabileceğine ihtimal dahi vermezdim. Ancak bu eser, bütün tahminlerimin ne kadar nakıs olduğunu en yüksek kelamdan nutketti.
Bu eser, kesinlikle ülke sınırlarını aşmalı. Bütün ülkenin edebiyat severleri olarak var gücümüzle bu eseri bütün bir dünyaya okutmalıyız. Zira şu eseri okuyup da ondan nasiplenmeyecek bir dimağ yoktur bana göre yeryüzünde. Öyle ki mübalağa ettiğimi düşünmenizden çekinmesen "Reşat Nuri'nin bu eserini okumuş olsa Dostoyevski dahi önünü iliklerdi" derdim. Ama eseri okumadan bu meramımı anlamınızı beklemem evvela size haksızlık etmek olur.
Lütfen bu eseri okuyunuz ve okutturunuz efenim. Benim okuma hayatımın zirvesi oldu.