Geçmiş, uzunca bir yolculuktur. Neyse ki zaman hep bizimle intikal eder, varlığımızın temelidir. İnsan geçmişine baktığında kendine bir süre acırmış gibi hisseder. Bunun sebebi kendine bile söyleyemediği şeylerin oralarda bir düşünce kadar açık bir şekilde oluşudur. Bağırır, kızar, bir süre isyan eder. Neden biliyor musun? Çünkü zamanın ellerinden bir hiç için kayıp gitmesi fikrinden hiç biri daha korkunç değildir. Değerli olan zamandır ve bu hazineyi paylaştığımız anların kalitesi endişe verici olmamalıdır.
İnsan öyle bir noktaya varır ki, gerçek ile hayal arasında ki fark git gide azalır. Onu çevreleyen değerlerin hepsi bir bir yok olduğu için suçu zamana atar. Hayata isyan eder, paramparça bir zihin bıraktığı için onunla kavga eder. Enerjisini boşuna harcadığını fark edince değişim sağlanır ve insanoğlu bunu tecrübe olarak adlandırır. Geçmişi uğruna ölen bir kadın tanıyorum, sözlerinde ışık tanrısının berraklığı vardı. Ama yaşarken ışıldamıyordu, belki de ölmesi gerekiyordu. Geçmiş, zaman, ve tecrübe seni sadece aldatır. Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşa bu günü, hiç doğmamış gibi öldür dününü.
Yeni yaşımda kendime;
İnsan bazen kendi gönül duvarlarına belirgin renklerle, büyük harflerle bir şeyler yazıp asmalı. Sosyallik denen şeyin raflarına kalabalıklığı, bakan gözleri, açık uçlu sözleri değil de keşfedilecek sokakları, sıcak bir kahveyi ve bir çift ayağı eklemek ve hala nefes alabilmenin şükrünü de kenara yapıştırmalı. Tek gelip gittiğimiz bu dünya için fazla çoğul eklerle mücadele ediyoruz. Hatalarıyla arkasında bir şehri bırakıp kaçan Musa'nın gölgelediği bir ağaç gölgesinde ona yeni bir hayat sunan Allah'tı. İnsandan beklemeyi bırakıp, insanı hatasıyla, eksiğiyle "İNSAN" olarak görüp, insan olduğunun farkındalığıyla ait olduğu zümreye bırakıp orda durmalı ve her şeyi Allah'tan beklemeli...
Geçen senelerimiz, günlerimiz nasıl olursa olsun beklenen gün her zaman daha güzeldir. Çünkü geçmiş kayıplarla, gelecek umutlarla doludur. Umudumuz baki olsun.
Hoş geldin yeni yaşım. 🌱🌱
Rabbim kalan ömrümüzü, geçen ömrümüzden hayırlı eyleyip, bizlere; okuduklarımızı anlamayı, anladıklarımızı uygulamayı, uyguladıklarımızı da içselleştirebilmeyi nasip etsin. 🤲🤲
"Bilmem size de hiç oldu mu? Bazen insan bir kitapta kendisinin de aklındam geçmiş bir fikre rast gelir ki bu, en ince hissinizi anlatıyor sanırsınız."
-Gustave Flaubert
Kahve soğumuş, zaman geçmiş ve herkes gitmiş. Ben aynı şarkıda kalmışım.
yaşadığımız şeylerden çok, yaşayamadıklarımızdan dolayı yorgunuz birikmiş hayaller, dile gelmeyen kelimeler ve boğazımıza kadar kalabalık bir yalnızlık ile doluyuz günü geçmiş sevdaların yabancısı, yitirilmiş kalplerin koruyuz.. dünyanın içinde kendi dünyamızı bulamadığımız için yolcuyuz biz, sadece yolcu..'
Geçmiş tuhaf bir şey. Hep yanınızda taşıyorsunuz..
George Orwell
Niye sarıp duruyorsunuz çocuklara?
İçi geçmiş amcaların, teyzelerin Z kuşağıyla derdi nedir ya? Anlayanınız var mı?
Zamanı niye kazıyorsunuz böyle? Bırakmıyorsunuz ki geçmiş geçmişin koynunda uyusun.
Latife Tekin
Kadir gecemiz mübarek olsun
“Kim Kadir Gecesi’ne inanarak ve (sevabını Allah’tan) umarak ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.”
Hadis-i Şerif
Ebu Bekir Fârasî'ye.
"Ruhun sükûtu nedir?" diye sorulur.
Fârasî Hazretleri ;
Geçmiş ve gelecek zaman ile meşgul olmayı terk etmektir"
diye cevap verir.