Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
275 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
İlk kitapta ağladığım kadar ağladım mı? Evet. Uzun zamandan beri bir kitap beni bu kadar duygulandırmamıştı. Serinin ilk kitabı olan “Şeker Portakalı”nı okuyalı 4 yıl oluyor. Ama Zeze’yi o kadar özlemişim ki. Sanki ilk kitabı okuyalı birkaç gün oluyor gibi hissettirdi. İlk kitabı okuduğumda çocuktum, şimdiyse bir yetişkinim. İlk kitabı okurken aldığım hazzın çok daha fazlasını aldım bu kitaptan; çünkü Zeze gibi hayalleri olan, altın yürekli bir çocuk değilim artık. O yüzden bir çocuğun, hele de hayalperest bir çocuğun gözünden dünyayı okumak ilaç gibi geldi bana. Geçmiş kitabın travmaları devam ediyordu bu kitapta da, hele de Zeze’nin, daha 11 yaşındaki bir çocuğun ağzından çıkan sözler mahvetti beni. Geçmişi yüzünden kendini sevilmeye layık görmeyen, korkak, hep terk edilecek bir çocuk Zeze. Ama öyle bir çocuk ki, maceradan maceraya atlarken okuru bile nefes nefese bırakan, heyecanla sayfaları çevirmeme yol açan bir çocuk. Altın kalpli çocuk. Göğsünde güneş taşıyan çocuk. Zeze ile birlikte büyürken, özlediğim çocukluğumu yaşarken, bir anda büyüdük. Hayallerin yerini gerçeklerin almasını okudum. Hep böyle olmaz mı? Çocukluk travmaları, maceraları, hayalleri ile dolu bir kitaptı, en az ilki kadar. Yine de sonu açıkçası beni çok ağlattı; çok duygulandırdı. Çok vakit kaybetmeden üçüncü kitabı da okumaya başlamış olurum. Hepimizin kalplerinde yaşayan yaşlı cururu kurbağalarına selam olsun. Keyifli okumalar dilerim.
Güneşi Uyandıralım
Güneşi UyandıralımJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202335bin okunma
472 syf.
·
Puan vermedi
Edebiyatta,polisiyede gelmiş geçmiş en ilginç karakterlerden olan Arsen Lüpen karakteri gerçek hayatın içindeki Marius Jacob’dan esinlenerek Maurice Leblanc tarafından yazılmıştır. Arsen Lüpen hırsızların en ilgincidir.Elimdeki özel baskı hikayelerinden bir seçki.Serinin üç ayrı kitabı birleştirilerek basılmış.İlk bölüm Kibar Hırsız ve dokuz
Arsen Lüpen - Seçme Eserler
Arsen Lüpen - Seçme EserlerMaurice Leblanc · Ren Kitap · 2021240 okunma
Reklam
408 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı niye almışım bilemedim. Yorum sayısına ve yüksek puana aldanmışım sanırım. Benim için tam anlamıyla zaman kaybıydı. İlkokul çocuklarına hitap edebilir anca. Adeta ufak bir çocuğun çocukça hayal/korku dünyasından çıkmış gibi bir hikaye. Edebi yönü yok, doğru düzgün bir hikayesi bile yok. Canavarlar var :) Benim gibi bilmeden alıp okuyacak yetişkinlere üzülüyorum, şimdiden geçmiş olsun.
Labirent: Ölümcül Kaçış
Labirent: Ölümcül KaçışJames Dashner · Pegasus Yayınları · 20149,9bin okunma
224 syf.
6/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Kitap, Tanpınar'ın Türkiye'nin beş farklı şehrini - Ankara, Erzurum, Konya, Bursa ve İstanbul'u - kendi benzersiz bakış açısıyla ele alıyor ve bu şehirlerin tarihi, kültürel ve edebi önemini vurguluyor. Ankara bölümünde, Tanpınar şehrin millî mücadeledeki rolünü ve tarihi önemini anlatıyor. Ankara'nın, Türk milletinin kendi
Beş Şehir
Beş ŞehirAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201911,5bin okunma
·
Puan vermedi
Blogumdan alıntılama yapıyorum. Spoi içerir. İkinci kez okuduğum bir kitap. Yazarın daha önce Bütün Çocuklar İyidir, İyi Aile Yoktur, İyi Toplum Yoktur gibi birçok kitabını okumuştum. Yazarınız iki farklı kişi (Feraye ve Cem) üzerinden anlatıyor, her şeyi. Feraye ile başlayayım. Feraye ve ikizi Feryal güzel bir ailede büyüyorlardır,baba kendi işi ile çok meşgul olduğu için silik bir yeri var ve anne ise arkeolog,üniversitede sanat tarihi dersi veriyor. İkizi Feryal bir anda sebebi bilinmeyen şekilde ölüyor. Cem ise saygın bir ailenin oğlu. Babasının adı Cemil ve babasının ismini kısaltıp Cem koyuyorlar,adını. Cemil Bey 39 yaşında iken yayımladığı makaleler ile Nobel'e adını yazdırıyor ve rahatsızlanıp ölüyor. Cem, babası hasta iken bir kağıda "Sevgili Tanrım, lütfen artık babamın acılarını dindir ve onu yeniden sağlığına kavuştur." yazar. Yıllar sonra, Feraye ile Cem Galatasaray Lisesinde beraber okurlar,üniversite de başka yerleri kazanınca ayrılırlar. Ta ki yıllar sonra iş için karşılaşıncaya kadar. Ve karşılaşmalarından sonda yakınlık kurarak bir ilişki içinde olurlar. İkisi de birbirine zıt karakterlerdir. Feraye ile Cem'in içime geçmiş hikayesini geçmiş zaman, şimdiki zaman, geniş zaman kipleri ile okuyoruz. Dikkatli ve yavaş okunması gerektiğini düşünüyorum. Keyifli okumalar.
Disparöni ya da Yaşama Korkusu
Disparöni ya da Yaşama KorkusuNihan Kaya · İthaki Yayınları · 2018430 okunma
544 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Ben ateştim , Heyvbanû bir kelebek. Ateşimin tek kıvılcımıyla kanatlarını yakardım. Bir daha ne o uçabilirdi ne de ben yangınlarını söndürebilirdim." Beni öyle bir kucakladı ki ,kaburgalarım kaburgasına geçecek gibiydi. Sol eli başımın arkasına ulaştığında beni gövdesine bastırdı. Sesli bir nefes verdiğini işittim. “Yetiştim,” dedi
Onsra
OnsraGökçen Koçan · Dokuz Yayınları · 2023317 okunma
Reklam
808 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Hilary Mantel’in Cromwell Üçlemesinin ilk kitabı. Yazar bu üçlemenin ilki olan Kurtlar Hanedanı ve ikinci Kitabı olan Ölüleri Getirinle iki kez Man Booker ödülü kazanmış. Yanlış bilgi edinmediysem ödülü iki kez kazanan tek yazar. Yazarın ilk okuduğum kitabı olan Gazza Sokağında Sekiz Ay adlı kitabında bahsetmiştim. Çok değişik bir tarzı var.
Kurtlar Hanedanı
Kurtlar HanedanıHilary Mantel · Artemis Yayınları · 201232 okunma
536 syf.
10/10 puan verdi
Hayatla "Kim daha deli" oynadığım, kendimi namluya tetiksiz sürdüğüm zamanların çok eskide kaldığı; içteki hikayeleri kendime ne kadar anlatsam da içimdekileri sustuğum bir zamanda okudum, yaşadım ve bitirdim. Tarih kadar kesin ve gerçek hatıralar kadar bulanık, aşk kadar büyük bir kitaptı. Sene 2016'ydı. İlk olarak o zamanlar
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,4bin okunma
·
Puan vermedi
#haftanın kitabı “ Dans etmek bir çığlığı susturmak mı?” 1518 yılının Strasbourg’u, yaz mevsimi… Sarışın bir kadın , köprüye doğru yürüyor. Enneline köprünün tam ortasında durup kucağındaki bebeğini ırmağa atıyor. Annelik suçu işleyen Enneline geri döndüğünde sokakta kendi kendine dans etmeye başlıyor. Önce bir kaç kişi ona eşlik ederken, sonrasında bu olay binlerce kişinin katıldığı, günlerce gecelerce, yemeden içmeden, durmaksızın ölene kadar dans ettiği bir salgına dönüşüyor. Dönemin Strasbourg halkı kuraklık sebebiyle öyle bir sefalet içerisinde ki yiyecek ot bile bulamıyor, sokaklardaki hayvanları yiyorlar, hatta ve hatta açlıktan ölen çocuklarını yiyenler bile oluyor. . . . Jean Teule , 1518 yılında görülen, dünyanın en ilginç toplumsal geçmiş vakalarından birinin hikayesini anlatıyor. Strasbourg'da açlık ve sefaletin, insan cinayetinin sürüklediği bir yokluğun hüküm sürdüğü zamanlarda, ıstırabından aklını yitiren bir kadın, sokaklarda aynı anda inmeye başlıyor. Kısa bir süre içinde ona katılanların sayısı gitgide artar ve “In Vebası”nda tüm şehri esir alır. İnsanoğlunun yaşadığı ağır travmalar sonucunda bilincini yitirip ölene kadar durur. İntihar Dükkanı'nın yazarından, "kurgu hikayelerinde daha lezzetli bir gerçekliği anlatan" bir roman masalı.
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,634 okunma
392 syf.
9/10 puan verdi
Bir solukta okudum ama iyiki kitabı okumak için acele etmemişim. Bu o kadar basit dilli bir mafya kitabı değil ve seri uzun, bir giriş kitabıydı. Arkadaşım orjinal dilini okudu ve çok güzel olduğunu söyledi fakat bence çeviri ile işgili sıkıntı vardı. Bu eğer serinin giriş kitabı olmasaydı benden yedi veya sekiz alırdı. Slow burn olması beni rahatsız etmedi beni rahatszı eden kitap 400 sayfa ama tüm diyaloglar bir yazılsa belkide 50 sayfayı geçmez…. Bilmiyorum geçmiş bağlantılı olmasını birazda tahmin ettim ama Tristan ın acıları çok fazla. İkinci kitabı ve serinin kaşanını merak ediyorum. Uyarımı yapmam gerekirse bu sizi rs den çıkaracak made serisi gibi bir kitap değil. Kesinlikle bunu bilerek başlanmalı…
Yırtıcı
YırtıcıRuNyx · Martı Yayınları · 2024124 okunma
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.