Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yuvadaki Şeytan Neden bütün ya da hemen hemen bütün modern evliliklerin mutsuz olduğu sorusu (sanki sadece modern evlilikler mutsuzmuş ve modern olmayanlar mutluymuş gibi), bütün edebiyatın -ciddiyetle- ve her beş çayı sohbetinin -ciddiyetten uzak bir biçimde- etrafında döndüğü, son moda sorulardan biri. Dünya üzerindeki her soru, toplumun
Kevokla sevişti. Ancak bu kez farklı, güçlü, derinden ve aydınlık bir sevişmedir bu, Içinde bir şimşek çakmış gibiken. dini bir aydınlığın dalgaları içinde buluyor. Insanın kendinden geçtiği an böyle bir an olsa gerek. Sakın ölüm olmasın bu duygu? Yok, belki de doğum... Çıkılan bir doruk mu bu, yoksa inilen bir derinlik mi? Sevişmenin dorukları
Sayfa 95 - İthaki
Reklam
Fransız filozof Gilles Deleuze gibi postmodern düşünürler için "anlam" bile şüpheli bir terime dönüşür. Anlam, bir şeyin başka bir şeyi temsil edebileceği ya da onun yerini alabileceği şeklindeki biraz passé (modası geçmiş] sayılan bir varsayıma dayanır. Böylelikle belli bir yorumlama fikri hücum alanına girer. Şeyler, başka şeylerin gizemli işaretleri değildir; dobra dobra yalnızca kendileridirler. Gördüğünüz şey, kavradığınız şeydir. Anlam ve yorum, gizli mesajları, mekanizmaları ve yüzeyin altına yığılmış derinlikleri ima eder. Oysa postmodern düşünceye göre bütün bu yüzey/derinlik modeli, eski moda metafiziğin kokusunu taşır. Benlik için de durum aynıdır. O, artık gizli katların ve iç derinliklerin konusu olmayan, görme ye açık bir alandır; gizemli ve anlaşılması zor bir tinin aksine, merkezsiz bir şebekedir.
Hatırlatma
Ve beklersin, bekler durursun hayatını sonsuzca büyütecek olanı; güçlüyü, olağanüstüyü, taşların uyanmasını, sana dönük derinlikleri. Belli belirsiz görünmektedir yaldızlı, koyu renk ciltler kitaplıktan; gezilmiş ülkelerdir düşündüğün bir bir resimlerdir, tekrar kaybolan kadınların giysileridir. Ve tanırsın birdenbire: Buydu işte. Doğrulursun, ve durur karşında senin kaygısı ve şekli ve duası geçmiş bir senenin.
Ve beklersin, bekler durursun hayatını sonsuzca büyültecek olanı; güçlüyü, olağanüstüyü, taşların uyanmasını, sana dönük derinlikleri. Belli belirsiz görünmektedir yaldızlı, koyu renk ciltler kitaplıktan; gezilmiş ülkelerdir düşündüğün bir bir resimlerdir, tekrar kaybolan kadınların giysileridir. Ve tanırsın birdenbire: Buydu işte. Doğrulursun, ve durur karşında senin kaygısı ve şekli ve duası geçmiş bir senenin.
"Bu bir triskele. Yaratılışın üç hâlini, üç oluşumunu ifade eder. Ve evrendeki her şey, iç içe odalar gibi yaratılan her şeyde saklıdır. Her şeyin yukarısı, aşağısı ve merkezi vardır. Her şeyin sağı, solu ve ortası vardır. Her şeyin üç evresi vardır. Doğumu, ölümü ve ikisi arasında geçeni ifade eder. Bir kişinin çocukluğunu, gençliği ni ve olgunluğunu anlatır. Yer, gök ve denizdir. Varlığın ruhu, bedeni ve zihnidir. Zamanın üç yönüdür, geçmiş, gelecek ve şimdi," derken Aya'nın ruhunun derinlikleri ne sesleniyor gibiydi.
Sayfa 109 - MüptelaKitabı okudu
Reklam
Şiir, öyle büyülü bir bahçedir ki, geçmiş zaman dirilir içinde. Su dirilir, ışık dirilir, renk dirilir. Söz de dirilir elbet. Ve ne yazık ki, hemen, diri diri gö­mülür şiire gene. Kök salmak için, dilin derinlikleri- ne.
Fransız filozof Gilles Deleuze gibi postmodern düşünürler için "anlam" bile şüpheli bir terime dönüşür. Anlam, bir şeyin başka bir şeyi temsil edebileceği ya da onun yerini alabileceği şeklindeki biraz passé (modası geçmiş] sayılan bir varsayıma dayanır. Böylelikle belli bir yorumlama fikri hücum alanına girer. Şeyler, başka şeylerin
Sayfa 32 - AyrıntıKitabı okudu
Hatırlama
Ve beklersin, bekler durursun hayatını sonsuzca büyültecek olanı; güçlüyü, olağanüstüyü, taşların uyanmasını, sana dönük derinlikleri. Belli belirsiz görünmektedir yaldızlı, koyu renk ciltler kitaplıktan; gezilmiş ülkelerdir düşündüğün bir bir resimlerdir, tekrar kaybolan kadınların giysileridir. Ve tanırsın birdenbire: Buydu işte. Doğrulursun, ve durur karşında senin kaygısı ve şekli ve duası geçmiş bir senenin.
"...dinle, ne homurduyor denizin derinlikleri gelecek olanlar için burada, geçmiş olanlar için de.."
Sayfa 42 - kuçuradi felsefe ve insan hakları vakfı
Reklam
''..insan, dünya, evren bir bütündür. Bu bütün içinde ozanın şiirine girmeyecek hiçbir şey yoktur. Cinsellik de insanın ayrılmaz bir parçasıdır, öyleyse ozanın ve şiirin de ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak insan gövdesi öylesine derinlikleri, öylesine yücelikleri olan bir evrendir ki insan ancak yaşlanarak keşfedebilir bunları. Derinin gözeneklerini, tek bir kumral kılı, hasta bir yüreği. Çünkü insan, o zaman, sadece güncel gözüyle değil, bütün geçmiş birikimin gözüyle, binlerce gözle görebilir.'' * Yannis Ritsos
Ve beklersin, bekler durursun hayatını sonsuzca büyütecek olanı; güçlüyü, olağanüstüyü, taşların uyanmasını, sana dönük derinlikleri. Belli belirsiz görünmektedir yaldızlı, koyu renk ciltler kitaplıktan; gezilmiş ülkelerdir düşündüğün bir bir resimlerdir, tekrar kaybolan kadınların giysileridir. Ve tanırsın birdenbire: Buydu işte. Doğrulursun, ve durur karşında senin kaygısı ve şekli ve duası geçmiş bir senenin.
Milena Jesenska - Yuvadaki şeytan
Neden bütün ya da hemen hemen bütün modern evliliklerin mutsuz olduğu sorusu (sanki sadece modern evlilikler mutsuzmuş ve modern olmayanlar mutluymuş gibi), bütün edebiyatın -ciddiyetle- ve her beş çayı sohbetinin –ciddiyetten uzak bir biçimde- etrafında döndüğü, son moda sorulardan biri. Dünya üzerindeki her soru, toplumun gevezeliklerine olduğu
Sayfa 376 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ancak felsefenin şu önümde duran engin derinlikleri üzerine yazmaya başlamadan evvel, şimdi bulunduğum noktada biraz daha durup, giriştiğim ve hiç kuşkusuz mutlu bir sona ulaşılması için üst düzey bir beceri ve çalışkanlık gerektiren yolculuğu düşünme eğiliminde olduğumu bulurum. Düşünüyorum da, birçok kez karaya oturduktan ve dar bir haliçten
Sayfa 181 - BilgeSuKitabı okudu
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.