Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Acı veriyorsa geçmiş geçmemiş demektir"
Acı veriyorsa geçmiş geçmemiş demektir.
Reklam
Mecnun Leyla’dan geçmiş, Mevla’ya varmıştı; bense Sitare’den hiç geçmemiş, yıldızımı güneşe katmış, güneşin ışığında hep yıldız parıltısı görmüş, dört kitabın manasını bir Elif okumuştum. Hakk’a yürüyüşüm hiçbir vakit onsuz olmamış, belki ondan olmuştu...
"Geçmiş geri geldikçe beni mutsuz ediyor ise geçmemiş midir? Hala burada benimle mi yaşamaktadır? Zaman yolculuğu dedikleri bu mudur? Yolcu, zaman'ın kendisi de, yolculuk mekanı ben miyim? O esnada kalbim neden yanıyor? Arz ederim."
Geçmiş, çok geçmemiş gibi görünürken, gelecekten yana pek bir ümidim de yoktu.
Sayfa 11 - Martı Yayınları 1. Baskı Şubat 2024Kitabı okudu
Yaşamında, genel çizgilerinde, üç tür 'şey'le karşılacaksın:- 1) Gelip geçmiş şeyler. 2) Gelip geçmemiş şeyler. 3) Gelmeyip geçmiş şeyler.
Reklam
240 syf.
8/10 puan verdi
Tatil için Denizli’ye Ali’nin arabasıyla gidecek olunca Şamil C**’dan aldığım kitapları götüreyim bari dedim. Zaten birçoğunu okumuştum ama okumadıklarımı da koydum bavula. Geriye üç kitap bıraktım. İkisi, kütüphaneden alınca tek seferde bitiremeyeceğim kalınlıkta, bir de bu kaldı işte. Neden kaldı? Önünü, arkasını, içini okumadım. Sadece ismi,
Macunaima
MacunaimaMário de Andrade · Africano Kitap · 201920 okunma
Sen, diyorum. Gelmiyor sonrası. Artık ne geçmiş ne de gelecek zamana ihtiyacım var. Bir geçmemiş, geçmeyecek zaman habercisi bu yılgın akşamlar. Ömür geçsede dolmayacak bir çift gözün karasında vurdular beni. O gözlerden akan yaşla boğdular. Ellerine sakladılar. Benim, düşlerimde evim diye sığındığım ellerine. Beni bir rüzgârla sürgüne yolladılar. Silindim ellerinden. İzlerimden sana sancılı bir yazgı kaldı. Sonrası hep, hasret. Sonrası hep, göğsümüzde kıvranan bir yanardağ.
MÜTHİŞ BİR TREN Kıraathanenin camları önüne oturmuşlardı. İki arkadaştılar. Nargilelerinin marpuçlarını emerek susuyorlardı. Zayıf olan, lülenin ateşini nargilenin kehribar ağızlığıyla düzeltti. Bir-iki nefes daha çekti. Marpucu sardı. Nargileyi önünden itti. Bu, yüzü karanlık, karışık bir adamdı. Kalın kaşları vardı. Bu kaşların altında
İçerisi geçmiş gibi kokuyordu; hâlâ kapanmamış bir yara, hiç geçmemiş bir ağrı, akmaya devam eden gözyaşları ve bitmek bilmeyen bir acı gibi kokuyordu.
Sayfa 352Kitabı okudu
Reklam
Kişileri roman okumağı sevenlere roman okumağı sevmiyenler diye ikiye ayırabiliriz. Roman okumağı sevmiyenlerden bir hayır gelmez demiyorum, büyük işlere asıl onların giriştiğini söylerler ona da inanırım. Ama ben hoşlanmam onlardan. Kendilerinden çıkamaz, başlarından geçmemiş şeyleri geçmiş sayamaz, kendilerini başka kimsenin yerine koyamazlar. Bir tek yaşayışları vardır, ömürlerine bin bir kişinin yaşayışını sıkıştıramazlar.
Eski ama güzel söz acı veriyorsa geçmiş geçmemiş demektir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.