Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Geçmiş nedir peki? Geçip gitmiş olan şey mi? Gelecek henüz yaşanmamışken, şimdi parmaklarımızın arasından kum gibi akıp giderken ve zaman asıl gerçekliğini durgunlaşmış olan geçmişte buluyorken "geçip gitmiş" diyebilir miyiz geçmişe?
Sayfa 21 - Zaman ve Anılar Madalyonun iki yüzlüKitabı okudu
insanlar geçmiş, şimdi ve gelecek kavramlarını yaratıp bunu takıntı haline getirirler. o yüzden hep mutsuzlar. bir benliğe sahipler. bu benlik sadece geçmiş için pişmanlık duyarak ve gelecekten korkarak aslında tek gerçek olan şimdiki zamanın öylece akıp gitmesine izin veriyor.
Reklam
Aziz Augustinus İtiraflar'ın on birinci bölümünde, ne de olsa geçmiş artık yok, gelecekse henüz yok, diyor. Bu "henüz"de bir teselli var yine de, gelecek yok ama gelmesi gerekiyor. Peki gelecek de artık yoksa ne yaparız? Henüz olmayan bir gelecek, artık olmayandan ne kadar farklıdır? Bu yoksunluk ne kadar farklıdır? Birincisi vaatle doludur, diğeri kıyametle.
"İçimizdeki çocuk, tüm geçmiş ve gelecek deneyimlerimizin bilinçaltımızda neye tekabül ettiğini kulağımıza fısıldar."
Geçmiş yok sayılabilirdi belki; pişmanlıkla, inkârla, unutarak yapabilirdi insan bunu. Fakat gelecek kaçınılmazdı.
"Ne geçmiş var, ne gelecek. Ne geçmişe bak üzül, ne de geleceğe bak tasalan. İçinde bulunduğun anı yaşa; çünkü o an varsın."
Reklam
Hipokampüs ve amigdala arasındaki etkileşimde mesele şudur; herhangi bir gün içinde deneyimlediğimiz yüzlerce şey içinden rahatsız edici, riskli ya da tehdit unsuru olarak görülen anlık veri, durum ve olayların çoğu, geçmişteki deneyimlerle bağlantılıdır. Geçmiş ve gelecek arasındaki bu bağ nedeniyle, limbik sistemimizin yangın alarmı o anda tehlikede olmasanız dahi devreye girer.
Ebû Said el-Harrâz şöyle demiştir: "Geçen vakitle meşgul olmak ikinci bir vakti zayi etmektir." Abdullah ibn Muhammed ibn Munâzil de şöyle demiştir: "Geçmiş ve gelecek vakitlerle meşgul olanın vakti faydasız şekilde geçip gider."
Yapılan genel bir araştırmaya göre hangi dine mensup gözükürse gözüksün insanlığın %86'sı aslında maddiyata tapıyormuş... Lat ve uzza gitti yerine para geldi. Eh bu ahlaksızlığın da bir bedeli olmalı değil mi? Bu tür ahlaksızlıklar yüzünden geçmiş kavimlerin başına neler geldiğini tüm tarih kitapları yazıyor zaten.. Gelecek nesiller de bu yüzyıl insanlığının başına neler geldiğini ibretle okur artık..
Ne geçmiş var, ne gelecek. Ne geçmişe bak üzül, ne de geleceğe bak tasalan. İçinde bulunduğun anı yaşa; çünkü o an varsın. Mevlana
Reklam
Bir aynada bambaşka cihanlar gördüm Geçmiş gelecek bir sürü canlar gördüm Bazan da zamanlarla geçen ömrümde Bir asra sığarmış gibi anlar gördüm
«… Kendime korkacak bir şey olmadığını kanıtlayacağım, olduğum her şeyin, her zaman başlangıcımdaki bir kadının olduğu yerde olacağını kanıtlayacağım, bir gün içimde olduğum şeyi inşa edeceğim, tek bir hareketimle dalgalar güçle yükselecek, saf su şüpheyi boğacak, farkındalık, bir hayvanın ruhu gibi güçlü olacağım ve sözcüklerimi söylediğimde düşünülmemiş ve yavaş olacaklar, hafifçe hissedilmiş değil, insanlık için istekle dolu değil, geleceği çürüten geçmiş değil! söylediğim şey ölümcül ve bütün gelecek kulağa!»
Sayfa 171
"Eğreltiotları, usturalar, yitik öpüşler, her şey, her şey bozulup yeniden doğar, dünya bie oluşur, bir bozulur. Zaman bile yakasını kurtaramaz bu dönüşümlerden, geçmiş, gelecek ve bugün arasındaki bağlantılar tersine çevrilebilir."
"Sadece geçmiş geleceği değil, aynı zamanda gelecek de geçmişi etkiler!"
Sayfa 82
Güzel olan Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak Erimek yarını olmayan zamanlarda Durdurmak bir yerde bütün saatleri Bütün kuralları kırıp parçalamak Sonra varmak o yerlere Mevsimlere dur demek Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara Güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak Sonra doldurmak ay ışığını kadehlere Delicesine içmek Ve unutabilmek her şeyi ansızın Sevmek seni en yücesiyle sevgilerin Birlikte geçmiş, gelecek bütün çağları aşmak Güzel olan Sevmek seni Tanrılar gibi Seninle Tanrılaşmak...
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.