Geçmiş olsun İzmir :(
"İnsan sağken bedeni kendine aittir de ölünce hepimize ait olur."
Sayfa 12 - Can ÇağdaşKitabı okudu
Geçmiş olsun İzmir , Allah yardımcınız olsun
Kokusunu alabiliyor muyuz acının?
Reklam
"- Sen Latif'e bir telgraf çek ve yarın Bursa'da bulunmak üzere İzmir'den hareket etmesini söyle. Bir de yine Latif'e benim adımla bir telgraf çek ve bu telde "hastalığından dolayı geçmiş olsun" dediğimi belirt."
Sayfa 113Kitabı okudu
Reis topu Hristiyanlığa nasıl getirdin helal olsun :D
Meclis tutanaklarında açıkça anlaşıldığı üzere, İkinci Grubun üzerinde ısrarla durduğu konu, meclis egemenliğinin giderek Mustafa Kemal'in şahsında kişisel egemenliğe dönüşmesi tehlikesidir. Yine anlaşılan odur ki, İkinci Grubun Mustafa Kemal'in şahsında karşı çıktığı durumun, esa­sında Mustafa Kemal'in bizzat kendisiyle de ilgisi yoktur.
Ege'nin İncisi İzmir
Başımı kaldırdım. Duvardaki gölgeme baktım. Yanımda kocaman bomboş bir duvar vardı. O duvar dolmak istiyordu. Gölgem çoğalmak istiyordu. Ve ben hayatımda ilk defa acı çekmek istiyordum. Narkozsuz bir ameliyata girmeyi kabul ediyordum, kılıçsız bir savaşa dalıyordum sanki. Kendimi dünyanın en dalgalı denizinin ortasına bırakıyordum, silahlı çatışmanın ortasına atılıyordum, alev alev yanan odunların üstüne doğru ilerliyordum. Ben acı çekeceğim o döneme giriyordum. Bunu kabul ediyordum, bile isteye. “Varım Ege... Varım.” şövalye akşamın koyu karanlığında bir ağacın kenarına oturmuş. Öylece gökyüzünü izliyormuş. Önce siyah bir kuş geçmiş önünden,, ağaca konmuş. Sonra bembeyaz bir kuş geçmiş, başka bir ağaca konmuş. Şövalye bir siyah kuşa, bir beyaz kusa bakmıs. Kondukları ağaçların dalları öyle küçükmüs ki, asla aynı dalda olamayacaklarmıs. Asla yan yana duramayacak bu iki kuş için üzülürken kuslar havalanmış, yan yana gökyüzüne doğru uçmaya baslamislar. Dalları aynı olamasa da gökyüzleri aynıymış O an yanında olamadığı yıldızı için kaybolan umudu gelmiş aklına. “Olsun, ” demiş şövalye, “aynı gökyüzünün altındayız. Bir gün kavuşacağız... ” Belki bir gün yan yana oluruz. Belki bir gün dokunurum sana. Belki bir gün öperim seni.
Yugoslavya Kralı Alexander, İstanbul' a gelmişti. Dolmabahçe'de onuruna yemek veriliyordu. Kral sohbetin samimiyetiyle açıkladı... " Aslında İngiliz Hükümeti, İzmir'e asker çıkarmak için Yunanlardan önce bizi öne sürmek istemişlerdi, ben kabul etmedim" dedi. Mustafa Kemal gülümsedi. " O halde size ve milletinize geçmiş olsun ekselans " dedi.
Sayfa 305Kitabı okudu
Reklam
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.