Ah, geçmişi değiştirmek, yaşama yeni baştan başlamak olası olsaydı!
Sayfa 425Kitabı okuyor
Ah, geçmişi değiştirmek, yaşama yeni baştan başlamak olası olsaydı!
Sayfa 417 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Sıradan bir insanın geçmişi...Oluş'un bütünlüğüne doğru henüz ilk adımlarını bile atmamış bir insanın geçmişi kancalara tutturulmuş gibidir. Geçmişine geri dönmek için yaptığı her hamlede ve onu değiştirmek için attığı her adımda bu kancalar bir pençe gibi etine saplanırlar.
Sayfa 39 - Sinedie
Sıradan bir insanın geçmişi... Oluş'un bütünlüğüne doğru henüz ilk adımlarını bile atmamış bir insanın geçmişi kancalara tutturulmuş gibidir. Geçmişine geri dönmek için yaptığı her hamlede onu değiştirmek için attığı her adımda bu kancalar bir pençe gibi et ile saplanırlar
Sayfa 39 - Sinedie yayınlarıKitabı okudu
“ —Geçmişin bir felaket! Dedi ve sustu.
Onu yeniden kazanman gerek… gerekli bedeli ödeyerek… onu değiştirmen gerek!
—Değiştirmek… geçmişi ? diye sordum.
Geçmişinde hala pek çok açık var; kapatılmamış hesaplar, hiç ödenmemiş iç borçlar; suçluluk hisleri, kurban durumuna düşmeler ve hepsinden öte, kir pas içinde olan karanlık köşeler… “
"Sırf fotoğrafları değiştirerek sahte hatıralar yaratabiliyorsak, tarihi yeniden yazmak, sahte bilgilerle geçmişi değiştirmek de mümkün olabilir."
Geçmiş, mahkûmu olmadığımız tek şey.
Geçmişe her istediğimizi yapabiliriz. Yapamayacağımız, neticelerini değiştirmek. Gel geçmişi birlikte yapalım.
Corradino öylece susuyordu. Ve hemen sonra dozu artırarak, bana arzusunun bir düzen kurmak, terfi etmek, çalıştığı gazetede masa değiştirmek olmadığını söyledi. "Bu tip şeyleri yalnızca âşık olursam düşünebilirim. Şimdi umurumda bile değil, Gelecekten çok geçmişi düşünüyorum. Bir başkası olmak istiyorum."
Sayfa 179Kitabı okudu
Geçmişi değiştirmek ya da en azından olanları silmek mantıken mümkün müydü? Allah, mantıken, yapamıyordu bunu, çünkü geçmişi değiştirebilseydi , onun iradesi bir zorunluluk olmazdı.
“Ah geçmişi değiştirmek, yaşama yeni baştan başlamak olası olsaydı.”
+1
"İnsanlar devamlı daha iyi bir gelecek yaratmak istediklerini haykırıyor. Bu doğru değil. Gelecek kimsenin ilgilenmediği kayıtsız bir boşluk... İnsanların geleceğin efendileri olmak istemesinin tek nedeni geçmişi değiştirmek. Fotoğrafların rötuşlandığı ve biyografiler ile tarihin yeniden yazıldığı laboratuvarIara erişim için savaşıyorlar."
—Yazar Milan Kundera (1929)
Sayfa 181Kitabı okudu
Tum bölgedeki egemen anlayış ne yazık ki şu; "ötekini yok etmek, farklı olana tahammül etmemek, egemen olanı ebedi ve mutlak görmek, herkesin buna itaat etmesini sağlamak, gerçeği bu arzuya uygun yeniden uyarlamak, geçmişi değiştirmek, mutlak bir egemenlik-bağlılık yaratabilmek için ideolojik eğitime, propagandaya, yeni bilgiye ağırlık vermek. Böylelikle de bireyi öldürmek, bireyin yaratıcı, özgün hasletlerini yok etmek. Ve bireye ait öyküyü, anlatıyı imha ederek, mutlak ideolojinin, devletin, rejimin, siyasetin, örgütün, liderin yalan anlatısını, manipülatif yorumunu egemen kılmak..."
Sayfa 36Kitabı okudu
Seçmeme Özgürlüğü
Bilişsel uyumsuzluk adı verilen bir kavrama göre, daha önceki görüş ve davranışlarımızla bağdaşmayan bir seçim yapmış ya da yapmaya zorlanmışsak, tavrımızı da yeni seçimimize uygun olacak şekilde değiştiririz. Daha açıkçası, bir seçim her zaman, geçmişi çarpıtıp değiştirmek suretiyle doğrulanır. Geçmiş deneyimlere rağmen, halihazırdaki seçim, geçmişe hükmeder. Eğer geçmişteki inanç, deneyim ve davranışlarımızla bağdaşmayan bir seçim yapmışsak, seçimimizi değiştirmektense geçmişi yeniden düzenlemeyi yeğleriz.
Sayfa 126Kitabı okudu
Kandır kendini
Kendini haklı çıkarmada hiçbir zihinsel eylem zor değildir ve anı çarpıtmak, numaraların en kolaylarındandır. Tüm diktatörlerin gayet iyi kavradığı üzere, geleceği değiştirmek isteyen önce geçmişi değiştirmek zorundadır. Dolayısıyla gelecekle baş etme becerisi, geçmişte baş edilmiş sorunların abartılması yoluyla teşvik edilir. Ebeveynleri kötü muamele veya ilgisizlikle suçlamanın insanlar arasında çok tutulması buradan gelir. Bu yöntem sadece çocuğun daha becerikli görünmesini sağlamakla kalmaz, her türlü kusura bahane yaratılması için de uygun bir yoldur. Kendi geçmişimizin yaramazlıkları da gereğince bastırılır elbette. Nietzsche bu durumu kavramıştı: "Belleğim, 'Şunu yaptım ben' der. Gururum, 'Öyle bir şey yapmış olamam ben' der ve ödün vermez. Sonunda bellek boyun eğer.
