Tüm bu kalabalığın ortasında
İçimde dolu kimsesizlik hissi
Ne zaman küçük bir umut ışığına koşturduysam
Peşimden geldi karanlığın ayak izleri
Yazılan bütün şarkı ve şiirlere karşılık
Kulaklarımda sessizliğin korkunç melodisi
Unutmaya çalıştıkça bir şeyleri
Her yanı sarıyor geçmişin silik gölgesi.
-Berf
"Bütün krallığı yakarken ne düşünüyordun?"
Saxum sarayına, yirmi altı yıllık evime ve ailemin üç asırlık mirasına bakarken omuz silktim.
"Seni geri vermeyeceklerini."
Herkese selam. Ay bayıldım. Kötü olmak bir insana bu kadar yakışabilirdi djfhfhf. Tristan'dan bahsediyorum tabii ki. Neydi o öyle :P Tristan adının verdiği
Herkese Merhaba,
Rita hunter kalemeni özlemişim gerçekten, her kitabına hayran olduğum gibide bu kitabıda hayran kaldım.
Kitaba gelirsek; Yıllar önce adının karıştığı skandal yüzünden ait olduğunu sandığı toplumdan dışlanan Evelyn Rosewell’in tek arzusu, ailesinin içine düştüğü maddi darboğazdan çıkabilmesi için üzerine düşeni yapmaktır. Ancak
Bize günahtan da söz edilmemişti tabii ama ayıbı tanırdık esas..
Üstüne üstlük geçmişin gölgesi uzundu ve yetişkin olduğunuzda, toprağınıza ekilenden başkasını biçemiyordunuz.
Austerlitz, Vertigo’dan sonra okuduğum ikinci Sebald eseri ve artık tüm eserlerini okumak istediğim bir yazar daha var. Roman (aslında Sebald tarzı, türler üstü bir metin, anı-roman, biyografi, ropörtaj gibi pek çok türe göz kırpıyor), 1967 yılında isimsiz anlatıcının Belçika seyahatinin anlatımı ve bu esnada bir tren garının bekleme salonunda
"Korkulan biri olmak, sevilen biri olmaktan daha güvenli,"
Mi?
Dizisini izlemeden kitabını da okuyayım diyerek başladığım bir kitap oldu. Yazarın
Kayıp Kız kitabını veya filmini hepimiz duymuşuzdur diye düşünüyorum. Ben de bu kitapla bir başlangıç yapmış oldum. Konusundan kısaca bahsedecek olursam:
Camille, bir gazetecidir ve yıllardır gitmediği kasabasına bir cinayet dizisini çözmek için gider. Ancak kasaba, Camille ve aile sorunları ile geçmişin karanlık sırlarını da su yüzüne çıkarır.
Genel olarak bir gerilim kitabı olmadığını düşünsem de beğendiğim bir kitap oldu. Katili tahmin etmiştim zaten. Yazar kitabın potansiyelini de güzel yönlendirmişti. Özellikle o geçmiş sahneleri benim bile canımı yaktı. Annesi ile arasındakiler...
Ve tabii ki sinir olduğum konular da var: Karakterler! Camille'in beni fazlasıyla deli eden çok davranışı vardı, John ile aradındakileri direkt örnek gösterebilirim buna. Richard eh işte bir karakterdi, bir sevdim bir sevemedim. Amma... Okurken sabır çektim, Adora da aynı biçimde.
*𝙨𝙥𝙤𝙞𝙡𝙚𝙧* Camille ve yara izleri beni bile çok üzdü, Adora'nın gördüğü zamanki tepkisi... Sakinim... sakinim... (öyle miyim?) *𝙨𝙥𝙤𝙞𝙡𝙚𝙧 𝙨𝙤𝙣𝙪*
Akıcı ve gerilim/polisiye tarzı bir kitap okumak istiyorsanız önerebileceğim bir kitap oldu. Ana hatlarıyla beğendim, katil bulma sürecini pek tahmin edemesem de katili buldum. Sıra dizisindee!!
Kitapların gölgesi hep üzerinizde olsun!
Keskin ŞeylerGillian Flynn · Artemis Yayınları · 0240 okunma