İnsanlar bir sürü şey söylüyorlar... ...Sana yıllarca kimseyle çıkmamanı, biraz zaman geçmesine izin vermeni söylüyorlar ama aşk söz konusu olunca zaman diye bir şey yok. Aşkta tek geçerli şey kalp atışları. Eğer onu seviyorsan kendi kendine engel olma. Sadece tekrar bir şeyler hissetmek için kendine izin ver.
"Bu arada, sormak zorundayım. İşaret parmağındaki asa... O hangi kitaptan?"
Sakin bir ifadeyle, "Harry Potter," diye cevap verdi.
"Ah! O kitapları hiç okumadım."
Gözlerini endişeyle açarak, "Harry Potter'ı hiç okumadın mı?" diye sordu.
Hayatla ilgili bilinmesi gereken hemen hemen her şeyi öğrettikleri için dünyadaki bütün insanların okuması gereken iki şey olduğuna inanı yorum: İncil ve Harry Potter."
"Gerçekten mi? Sadece bu ikisi mi?"
"Evet. Hepsi bu. İhtiyacın olan tek şey bu ikisi.
Kabuslarınla rüyalarının arasında kalan o yer var ya?
Hani yarınların hiç gelmediği, dünün artık acıtmadığı o yer. Kalp atışlarının benimkiler ile uyumlu olduğu o yer. Zamanın olmadığı ve nefes almanın kolay olduğu o yer.
İşte seninle orada yaşamak istiyorum...
Dikenli yollarla kaplı olduğunu zannediyorduk hayatın.
Ne büyük uçurumlara bizi sürükleyip tam kıyısında yakamızı bıraktığını...Bir adım sonrasının,karanlıktan başka bir çıkışı olmadığını bile bile bizi ne çok sınadığını...Ne acımasız olduğunu...Ne hırçın mücadelelerle bize yaşama savaşı verdirdiğini,ne gaddar bir hisle ruhumuzu sarstığını... Korkunç bir kader çizgisini takip edip yolun sonu meçhule varınca ondan ne çok nefret ettiğimizi...Ne çok "zannediyorduk" hayatı.
Her şeyin bir hiçlik olduğunu yeni anlıyordum oysa.Bunların hiçbirini hayatın yaptığı yoktu.Hayat oturur ve yalnızca bizi uzaktan seyrederdi.
Çünkü dikenli yolları önümüze seren de sonra hiç düşünmeden bizi o yollara zalimce iten de insanlardan başkası değildi,olamazdı.Kalbim,geçmişin kırıklıklarıyla dolup taşmışken göğüs kafesimi parçalamasın diye korkarak avuçlarımı bastırırdım tenime.Bu kırıkları içime hapseden de o zalim insanlardan başkası değildi.
Yürüdüğümüz yolu yokuşa çeviren de güllerimizi soldurup bizi dikenlerine mahkûm eden de insanlardı.Hayatı suçlamak,şimdi fazla acımasız geliyordu kulağıma.
İnsanların ruhumuzda bıraktığı acıların hesabını hayattan soramazdık.Hayatımızı mahvedenler,birkaç kalpsiz fâniden başkası değildi.
İnsanların birbirine yaptığı kötülüğü hayat hiçbirimize yapamazdı,ne yazık ki öğrenmek zorunda kalmıştım.